(multi : Nevâl'in kıyafeti )
Nevâl Akınşah'dan ✨
Huzur dolu bir akşam yemeğinin ardından heyecan dolu bir güne uyanmıştım bugün. Havanın serin ama güzel olmasıyla Zeynep'imi göğsüme sarmış, anaokuluna giden yolu yürüyerek gitmiştim. Şıkır şıkır bir güneş vardı gökyüzünde. İnsanı hem ısıtan, hemde istikbaldeki güzel günlerin habercisi olan bir güneş. Ve ben hem onu izlemiş, hemde her adıma binbir şükür ekerek ilerlemiştim iki yanı ağaçlık o yolda.Bugün anaokuluna hem izin almaya hemde birkaç saatte olsa özlediğim miniklerimi görmeye gelmiştim. Sağolsun yöneticiler bir sıkıntı çıkarmamış, hattâ evlilik hazırlığında olduğumu duyunca fazladan bir gün daha izin vermeyi teklif etmişlerdi. İşime de gelmişti açıkçası. Çünkü şu kalan kısacık zamanda halletmem gereken o kadar çok şey vardı ki. Kafamın içi soru işareti ve düşünceler ile doluydu. İzin konusunu da ayarladıktan sonra rengarenk boyanmış duvarlar arasından ilerleyip anaokulu binasından dışarı çıktım. Bâyezid yine tam vaktinde gelmiş, beni demir kapının önünde bekliyordu. Bakışlarımız birbirine değdiğinde mutluluk dolu gözlerle bakarak tebessüm etmiştim. Şimdi arabaya binip nikah işlemlerini yaptırmaya gideceğimize hala inanamıyordum. Rüya gibi bir şeydi bu! Yanıma gelip kuşağından ayırdığım Zeynep'i kucağına aldı. Her daim gösterdiği babacan tavrı içimi sıcacık yapıyordu.
-Bir sıkıntı çıkmadı değil mi izin konusunda? 'dedi yüzümü göz süzgecinden geçirirken. Başımı iki yana salladım. Daha önce izin kullanmamış olmamda bunda bir etkendi tabii.
-Hayır olmadı. Hatta yarın da izin verdiler.'dedim sevindirik bir yüzle. Başını ağır ağır sallarken arka kapıyı açıp Zeynep'i el çabukluğu ile araba koltuğuna bağlamıştı bile. Onları beklerken gidip diğer kapıdan binmiştim. Epey işimiz vardı bugün. Evvela nikah işlemlerini halledecek, sonra Amine teyze, Mihrimah ve Nâre ile Bâyezid'in evini , daha doğrusu yeni evimizi gezmeye gidecektik. Eksik gedik ne varsa tespit ettikten sonra da bizi oldukça yorucu bir alışveriş maratonu bekliyordu. Bâyezid annesinin sözünün üstüne tek söz söylememiş, ve ricası üzerine bugün bizimle beraber alışverişe gelecekti. Onun sıkılmış yüzüne bakarak nasıl dükkan dolaşacağım ayrı bir muammaydı tabii. Bâyezid alışveriş merkezlerinden nefret ederdi!
Önce fotoğraf ve ikametgah belgesini hallettikten sonra sağlık raporu almak üzere aile sağlığı merkezine gelmiştik. Beyzâdem arabayı park edip yine hızlıca arka koltuktaki Zeynep'e yönelmiş, kendine görev adleder gibi kucağına almıştı. Neyseki işimiz çok fazla değildi de uyuyan kuzum uyanmadan araba koltuğuna geri dönecekti. Kan alımı için girdiğimiz odada önce Bâyezid kan vermişti. Elbette ne koluna nede hemşirenin eline bakamamıştım. Ölesiye korkardım ben iğneden! Kendimi bildim bileli ağlamaktan helak olmadığım bir kan verme deneyimim olmamıştı. Nitekim var olan hastane fobim burası küçük bir apartman dairesine benzese de beni köşeye sıkıştırmaya başlamış, nefes almam git gide zorlaşıyordu.
Derken sıra bana gelivermişti! Bâyezid gelip az önce verdiği uyuyan kızımı kucağına geri aldı. Lakin ben hala dudaklarımı kemirerek o yamuk koltuğa bakıyordum. Korkudan içim bir tuhaf olmuştu. Derin bir nefes alıp zor bela oturdum ucuna. Hemşire alışık bir tavırla koluma uzanmış, kıyafetimin kumaşını yukarıya sıyırıp turnike denen o lastiği omuzuma yakın bir yere sıkıca bağlamıştı. Aman Allah'ım! O arkada duran birden çok tüp az sonra kanım ile mi dolacaktı? Dolu dolu olan gözlerle hemşireye baktım. Kendimi öyle kasıyordum ki eline şırıngayı dahi alamamıştı.
-Kan vermesek? Yani zorunlu mu bu?'dedim sitemkar bir mırıltıyla. Bu halde olmaktan hoşnut değil, üstelik Bâyezid'e rezil olduğum içinde ziyadesiyle mutsuzdum. Ama gel gelelim korkum herşeyin üstüne çıkmıştı şimdi. Hemşire manidar bir gülüşle önce Bâyezid'e sonra kucağında uyuyan kızıma baktıktan sonra bana dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÂNMÂNÂ - BİR ŞAKAYIK ÇİÇEĞİ MASALI 🎀 (tamamlandı) MUÂŞAKA SERİSİ 🌿
SpiritualHayaller Zümrüdü Anka kuşunun rengarenk tüyler ile bezeli kuyruğuna tutunup, Kaf Dağı ardına uçmak gibiydi bazen. Benimde hayallerim vardı, en toz pembesinden... Anaokulu öğretmeni olmak istemiştim ben hep. Onlarca çocuğun annesinden sonra annesi ol...