(multi : Nevâl ve Zeynep )
Nevâl Akınşah'dan ✨
Evlen benimle... Geceden zifiri o gözlere bakarken duyduğum bu cümleyle benim diyebileceğim herşeyi yitirmişti şimdi. Aklım, kalbim, gururum... Mantığımın esamesi bile okunmuyordu artık. Öylesine şaşkındım. Öylesine şok olmuş... Hayatınızda asla olmaz diye kendinizi heveslendirmemek için çaba harcadığınız, ama yine de hayalini kurmaktan vazgeçemediğiniz şeyleri düşünün. İşte bunlar benim asla olmazlarımdı... Onunla yan yana geçireceğim birkaç dakika bile bana ütopik gelirken şimdi duyduklarıma inanamıyordu kulaklarım.
Donup kalan bedenim benden bağımsız hareket ederek Zeynep'i aldı kucağıma. Elalarım ise hala gözlerinin himayesinde... Boğazımdan geçen bir yutkunma ile eğdim başımı önüme. Anne babam artık yanımda değil diye öğrettiklerini de mi unutacaktım? Hızla bir adım geriye çekildim. Olmamalıydı bu ateşten yakınlık. Başımı kaldırıp birşey söylemek istedim. Ama aklımda dudaklarımda hükmünü yitirmiş gibiydi. Konuşacağımı anlamış gibi hızla elini kaldırıp aralanan dudaklarıma bastırdı.
-Şimdi değil. Şimdi konuşma zamanı değil. 'dedi kısık bir mırıltıyla. Boğazım bir avuç toprak yutmuş gibi kurudu. Teninin sıcaklığını her yanımda hissetmem normal miydi? Başını iki yana salladı.
-Bu konuşma günlerdir dönüp duruyor kafamın içinde. Ani verdiğim bir karar sanma . Düşün Nevâl. Yalnızca düşün. '
Çekti dudağıma yaslanan parmağını. Saniyeler sonra tekrar nefes aldım. Hala donuk halde, ifadesizce duruyordum olduğum yerde. Sanki bir yerden biri çıkacak ve kamera şakası diyerek gülecekti bana. Öylesi bir korku vardı içimde. Allah'ım... Ne olur rüya olmasın... Atik bir hareketle elini uzatıp çantamın açık fermuarından görünen telefonumu aldı. Önce numarasını kayıt ederken sonra kendini çaldırmıştı. Bir hevesle onu beyzâdem diye kayıt etmediğime dua ediyordum bu sırada. Telefonu usulca yerine koydu. Yine kilitlendi kömür karaları elalarıma.
-İyi düşün. Lakin bilesin ki vereceğin cevap gurur kokan bir hayır olursa, aksine dönene dek durmayacağım. '
Daha fazla beklemeden dönüp arabasına bindi. Ve gözlerini dikip benim içeri girmemi bekledi. Soğuk havada derin nefesler alsam da sönmüyordu içimin yangını. Ama Zeynep aklıma geldiğinde içeri girmekten başka çarem kalmamıştı. Demir kapıyı kapatıp rüyalar alemindeymiş gibi yaklaştım salondaki pencereye. Arabanın lambaları yanmış, sonra da yavaşça sokaktan çıkıp gitmişti. Kucağımda Zeynep'imle koltuğa çöküp kalmıştım. Şimdi eskide kalan Nevâl olsaydım sevinç çığlıkları atıp mahalleyi ayağa kaldırmam gerekirdi. Ama ben daha kendime bile fısıldayamamıştım olan biteni. Gözlerimden farkında olmadığım birkaç inci tanesi ard arda yanaklarıma döküldü. Allah'ım... Ben şimdi ne yapacaktım...?
🌺
Üç gecenin uykusuzluğu gözlerimin altına birer damga gibi vurulmuştu. Bâyezid'in sessizliği, benim bir türlü karar veremediğim cevap ve Zeynep'in çıkmaya niyetlenip çıkamayan dişleri... Hepsi bir araya toplanmış bu Nevâl'i nasıl uykusundan ederiz diye anlaşma yapmışlardı sanki.
Neyse ki bugün yarım gün olan mesaim bitmiş ve kendimi güç bela eve atabilmiştim. Yerde battaniyesi üzerinde dönüp duran kızımın yanına uzandım. Öylesine huzur dolu, öylesine dertsizdi ki ona özenmeden edemiyordum bazen. Kafasını kurcalayan tek şey elindeki çıngırağın kırmızı halkasıydı. Ne güzel... Oysa ki ben boğuluyordum...
Dün gece uykusuz kalınca yine defterimi almış, uzun uzun dökmüştüm içimi beyzâdeme. Teklifinden ne kadar mutlu olduğumu ama kabul etmemem için sıraya giren dertlerimden bahsetmiştim. Bir yangından kaçarcasına çıkmıştım ben o hayattan. O insanlardan ve bitmek bilmeyen sorularından arkama bakmadan kaçmıştım. Şimdi bu teklife evet dersem yine anacaklardı adımı o lakayık muhabbetlerinde. Tuğrul Akınşah'ın kızı olarak babama laf getirmekten alıkonmayacaktım. Kendi mahkemelerinde yargılayıp asacaklardı beni. Hadi olsun diyelim bunlara. Peki ya beyzâdem?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÂNMÂNÂ - BİR ŞAKAYIK ÇİÇEĞİ MASALI 🎀 (tamamlandı) MUÂŞAKA SERİSİ 🌿
SpiritualHayaller Zümrüdü Anka kuşunun rengarenk tüyler ile bezeli kuyruğuna tutunup, Kaf Dağı ardına uçmak gibiydi bazen. Benimde hayallerim vardı, en toz pembesinden... Anaokulu öğretmeni olmak istemiştim ben hep. Onlarca çocuğun annesinden sonra annesi ol...