38.Bölüm/Part-1

715 32 6
                                    

Sonunu tahmin ettiğim,canımın yanacağına emin olduğum bu şeyi saklarken korkumun mantığımı gölgelemesini uygun gördüm ben.İyiliğim için söylenen her şeyi kulak ardı ettim.Kendimi tek bir şeye,doğru olduğunu bildiğim yoldan ilerlemeye odakladım.Çünkü ne benim haklı oluşum değiştirecekti bu sonu ne de haksız oluşum.Bu tutumum doğru mu ya da sadece bir ahmaklıktan mı ibaret bilmiyorum.

Yaşanılananlar öyle çabuk unutulmuyor.Geçmişimizin izleri hâlâ saklı.Korkum da bundan ya zaten.Ben ne çektiğimiz acıları unuttum ne de sevdiğim adamı ölümün kollarından aldığım o günü.Yargılamak bu kadar basitse varsın yargılasınlar beni.Çünkü acıyı sadece çeken bilir,kimi için dile kolayken.Unuttum dedim ama hiçbir zaman unutamadım.Hâlâ tekrar yaşayacakmışız gibi korkuyorum.Bunca acıdan sonra güzel günlerin bizi beklediğine olan inancımı 'adam' demeye bile utandığım bir mahlukat için bozmaya gerek yok diye düşündüm.

Tükendim!Bu öylesine söylenmiş bir şey değil.Sanki omuzlarımda dünyanın yükünü taşıyormuşum gibi hissediyorum.Bir olay daha kaldıracak takatim kalmadı.Tam bitti dedim,gerçekten sorunsuz ilerlediğimiz şu günlerde böyle aptalca bir şey için tadımız kaçsın istemedim.Yaparım sandım,o adamı kendimden uzaklaştırırım.Meğersem ben ne kadar büyük bir yanılgının içine düşmüşüm böyle...

Öylece izledim akıp giden yolu.Donuk bir halde yaslandığım araba camından insanları seyrettim.Ama gözyaşlarım hiç durulmadı.Çıt çıkmayan bu arabanın içini hıçkırıklarım doldurdu.Göğsüm daralıyor,içimdeki bu sıkıntı beni öldürüyordu.Böyle bir şeyi ondan sakladığım için sinirini,hayal kırıklığını barındıran o gözleri bir an olsun gitmiyor gözlerimin önünden.Affetmeyecek beni.Affetse bile bunun zaman alacağını biliyordum.

"Rüya,ne olursun ağlama artık.Harap ettin kendini be kuzum."Ses etmedim.Gözlerimi kapatıp kendi kabuğuma çekildim.Fakat çok geçmeden midemden yükselen bir şeylerin varlığını hissettiğimde hafifçe doğrulup baygın bakan gözlerimi araladım. "Özür dilerim.Yemin ederim görmedin onları.Görsem konuşmaya devam eder miydim hiç?Yalvarırım ses et,konuş benimle.Sen böyle kendini harap ediyorsun ya içim yanıyor benim.Keşke o an dilim kopsaydı da konuşmasaydım."

Elimi mideme bastırıp yüzümü ekşittim.Yoğun bir şekilde midem bulanıyordu.Bir anda neden böyle oldu ki?Yüzümün büyük bir bölümünü kaplayan saçlarımı arkama bırakıp arabayı süren Merve'ye baktım.Yola dikkat ediyor ara sıra da gözlerini yüzümde gezdiriyordu. "İyi misin?"Başımı arkaya bırakıp derin nefes aldım.Koltuğun yanındaki su şişesini kucağıma bırakıp, "İç,"dedi endişeyle. "İstersen arabayı durdurayım da su çarpalım yüzüne.Kendine gelirsin."

Keyifsizce başımı iki yana salladım.Sudan birkaç yudum alıp kapağını kapattığımda daha fazla dayanamayacağımı anlayıp elimi ağzıma kapattım.Anlamış olmalı ki arabayı durdurdu.Kendimi dışarıya atıp burnumdan temiz havayı içime çektim.Yola dikkat edip karşıya atladığımda boş bankın yanındaki ağacın dibine sarsak adımlarla ilerledim.Titreyen ellerim ağaca tutunup, bedenim ağacın köşesine kıvrıldığında başım öne eğildi.

"İyi misin kuzum?"Sırtımdaki eli aşağı yukarı haraket ederken kendimi yere bırakıp sırtımı ağaca yasladım.Yavaş yavaş geçiyordu sanki.Yorgun bir nefes verip, "İyiyim,"diye mırıldandım. "Ağladım ya ondan oldu herhalde.Kendimi sıktım biraz."Gözleri dolu dolu başını salladı.Titreyen alt dudağını dişleri arasına alıp, "Banka oturalım mı biraz?"dedi kısık sesiyle. "Kendine gel öyle yola koyuluruz."

"Olmaz,gitmemiz lazım."Elimden tutup ayağa kaldırdı beni. "Sen nasıl istersen."Tekrar arabaya bindiğimizde az kalan yolumuzu da tamamlayıp binadan içeri girdik.Koluma giren Merve,güçsüz,ayakta zor duran bedenime destek veriyordu.Asansörün aynasından solgun duran yüzüme baktığımda iç çekip, "Senin için endişeleniyorum,"dedi. "Ayakta duracak halin yok.Keşke benim orada biraz dinlenseydin."

"Zamanı değildi."

Ağır ağır kafasını sallayıp bir şey demedi.Kendini suçlu hissettiği için yeterince üzgün olduğunu görebiliyordum.Asansörün kapısı açıldığında havada uçuşan küfürler kulaklarıma doldu.Merve'nin kolundan çıkıp asansörden dışarı adım attım.Adamı kapının aralığına yatırmış döven Rüzgar'ı gördüğümde gözlerim kocaman oldu. "Aman Allah'ım,"diyen Merve korkuyla bağırınca,Rüzgar'ı çekmeye çalışan Gökhan'ın gözleri burayı buldu.

"Merve,Rüya'yı al git buradan!"

Şoktan çıkmış ağlarken kolumu tutan Merve'yi kendimden uzaklaştırdım. "Lan it,sen kimsin de benim karımı rahatsız ediyorsun?!"Bir yumruğu daha adamın burnunda patladığında karnına ve bacak arasına yediği tekmelerle acı içinde inledi. "Gebertirim lan seni piç kurusu!"Yüzü kan içinde kalan adamın görüntüsüyle öğürmemek için elimi ağzıma kapattım.Halimi fark eden Merve, "Gel şuraya,"deyip duvara sırtımı yaslandırdı. "Hadi gidelim buradan Rüya.Lütfen beni dinle."Güçlükle başımı iki yana salladım.Yumrukları bir an olsun dinmeden adamın suratında patlıyordu. "Dur!Söz veriyorum gideceğim buradan.Bir daha çıkmayacağım karşınıza."Adamın çenesini sıkıp var gücüyle kafa attı.

"Ah!"

"Yok öyle deyip kurtulmak ağzına kodumun puştu!"Bir kez daha vuracağında Rüzgar'ın bileğinden kavrayan Gökhan, "Yeter lan!"diye gürledi. "Öldüreceksin adamı!"

"Karışma!"

"Sakin ol artık!Görmüyor musun adamın halini?Bundan sonrası başına bela açar!"

"S*kerim belasını!Umurumda mı sanıyorsun?!"

Artık kendimi tutamıyordum.Merve'ye, "Kapıyı aç,"diye fısıldadıktan hemen sonra istifra etme korkusuyla elimi ağzıma kapattım hızla.Öğürmemek için sıkı sıkıya bastırdığım elimin avuç içini ısırdığımda, "Lanet olsun,"diyen Merve,elinde tuttuğu çantamın içinden anahtarı bulmaya çalışıyordu.Kapıyı açtığında alel ecele ayakkabılarımı çıkarıp banyoya koştum.Kapı kulpunu kavrayacağımda yanımda varlığını hissettiğim Merve,benden önce davranıp açtı.

Eğilip içimde ne var ne yoksa çıkarmaya başladım.Saçlarımı ensemde toparladı.Bir yandan ağlıyor bir yandan içimi boşaltıyordum. Eli sırtımda aşağı yukarı haraket ederken, "Özür dilerim,"dedi pişmanlıkla.Enseme düşen gözyaşını hissetmiştim.Canım yanıyor,içim sökülüyordu sanki.Nihayet bittiğinde güçsüz bedenimi hemen yan tarafa bırakıp gözlerimi kapattım.

"Olan oldu.Üzme artık kendini."

Terleyen saçlarımdan elini geçirdi."Hadi yüzünü yıkayalım."Ağladığı için pürüzlü çıkıyordu sesi. "Halim yok."Belimden elini geçirdiğinde titreyen elimle duvardan destek aldım.Yüzümü yıkayıp kuruladı. "Şimdi daha iyi hissediyor musun?"Gözlerine minnetle bakıp başımı aşağı yukarı salladım.Burukça tebessüm etti.

Kapı sertçe açıldı.Kafamı kaldırıp güçlükle arkama döndüm. Rüzgar,"Ne oluyor?"diyerek yanımıza geldi birkaç adımla.Belimden tutan Merve yalnız kalmamız için banyodan çıktığında yüzümü inceleyen Rüzgar'a baktım usulca. "İyi misin?"Kolumu tutan eli kan içinde kalmıştı.Eklemlerindeki oluşan yaraları görünce gözlerim doldu."Sana diyorum!"Sert çıkan sesiyle irkilip gözlerine baktığımda kaşları iyice çatılıp bakışları değişir gibi oldu.

Her şeyi bir kenara bırakıp hızla beline sarıldım.Bedeni kaskatı kesildi.Karşılık vermesi için küçücük bir umuda sarınarak bekledim ama olmadı.Kollarını bedenime sarmadı.

"Özür dilerim."

Huzurum Sensin KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin