Uzun,sessiz bir bekleyiş beni kendinden ayırmasıyla son buldu.Çaresiz bir mırıltıyla bunu yapmamasını istedim.Madem sarılmıyor bıraksın da ben sarılayım o zaman.Sert bir solukla inip kalkan göğsünden gözlerimi çekip mahzun bir ifadeyle başımı yere eğdim.Biraz daha o gözlerine bakarsam kendimi tutamaz hıçkırarak ağlardım.Duygusal anlamda çöküşte olduğumun farkındaydım.Sadece uyumak ve sürekli ağlamak geliyordu içimden.Her şeyin üst üste gelmesiyle bu hale gelmem olağan dışı bir şey değil zaten.
Bir adım yaklaştı.Ayaklarına bakarken kafamı hafifçe kaldırdığımda yumruklarını sıktığını gördüm.Yara olan eklemleri canını acıtıyor muydu acaba?Elini avuç içime alıp acısını almak ister gibi öpmek istiyordum.Şu an böyle bir şey yapsam alacağım tepkiyi kestiremiyordum bile.Fazlasıyla kızgındı ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
Yutkunup avuç içlerimi birbirine sürttüm. Kafamı iyice kaldırıp gözlerine baktığımda hâlâ az önceki sinirinden gram eksilmediğini fark ettim.Eziyet verdiğim alt dudağımdan dişlerimi çekip kendimi söyleyeceği şeye hazırladım. İstediği kadar bağırsın.Daha ne kadar acıyabilir ki canım?
Ama göz bebeklerinden geçen o endişeyi yakalayabilmiştim.Az önce istifra etmemden kaynaklı olabilirdi.Her ne kadar sert görünümünden taviz vermese de ben anlardım.Yüzümü inceledikten sonra arkasını dönüp kapıya ilerledi.Kapının kulpunu kavrayıp aşağı çektiğinde kendime gelip hızla kolundan tuttum.
"Gitme."Çaresiz bir fısıltıyla konuştum.Çatılı kaşlarının ardından bana bakıp, "Çekil!"dedi kendini sakin tutmaya çalışarak.Konuşmak istemediğinin farkındaydım ama bu daha nereye kadar böyle sürebilirdi ki? "Yoksa kalbini kırarım!Beni buna mecbur bırakma!" Zaten kırıyorsun böyle yaparak.Hafif yaklaşıp omzuna kafamı bıraktım.Kollarında uyumak istiyordum.Öyle çok yorgundum ki...
"Kır.Sen yanımda ol da ben buna da razıyım."Sert bir solukla beraber kolunu tuttuğum kolumu kavrayıp elini bileğime kaydırdı.Gözlerimi açıp ne yaptığına baktım.O an göz göze geldiğimizde oldukça yakındık.Ben bu yakınlığa kendimi kaptırırken hiç zorlanmadan beni kendinden ayırıp,ardında bıraktığı enkazdan bir haber banyodan çıktı.
Öylece kalakaldığımda silkelenip kendime geldim.Ardından dış kapıya ilerlerken buldum kendimi.Gidiyordu!Son gücümle hızlanıp tekrardan önüne geçtim. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!Gidemezsin!Ben buna izin vermiyorum,anladın mı?"Çenesini sıkıp, "Hava alacağım!"dedi söylediğini vurgulayarak. "Eğer kafamı dağıtmazsam kalbini çok fena kıracağım,bunu bil!"Kararlı gözlerine bakıp ağır ağır kafamı salladım.Madem öyle istiyor yapacak bir şey yok.Mutsuzca omuzlarımı düşürüp geçmesi için kenara çekildim.Gitmek isteyeni nasıl tutabilirdim ki?"Git."Son kez ona bakıp oturma odasına doğru ilerledim.Bakışlarının ağırlığını üzerimde hissediyordum. "Lanet olsun!"diye bağırdığını duyduğumda cenin pozisyonunda kanepeye uzanıp gözlerimi kapattım.Yüksek sesle homurdanıyordu.Kıyamamıştı.Yoksa giderdi değil mi?
Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya çekildim.Uyandığımda üzerimdeki ince örtü dikkatimi çekti.Ne olduğunu anlayamadığımdan uyku sersemiyle doğrulup bacağıma dolanan örtüyü katladım.
Rüzgar örtmüş olmalıydı.Hafifçe tebessüm edip kollarımı açarak esnedim.Ne kadar kızgın olursak olalım yine birbirimizi düşünüyorduk. Ayağa kalkıp duvardaki saate baktığımda yaklaşık üç saattir uyuduğumu fark ettim. Gözlerim kocaman olurken odadan çıkıp etrafa göz attım.Geriye bir tek yatak odası kalmıştı.
Ya orada da yoksa?Kavga ettiğimizde çekip gitsin istemiyordum.Konuşarak halletmek varken diğeri benim için oldukça gereksizdi. Bunun olmaması için dua edip sıkıntıyla derin nefes aldım.Kapıyı açtığımda odadaki banyodan gelen su sesi kulağıma ulaştı.
Yatağa ilerleyip kenarına oturdum.Birbirine kavuşturduğum ellerimi dizlerimin arasına koyup öne doğru eğildim.Sabah kahvaltısı hariç başka bir şey ağzıma sokmadığım için oldukça fazla açtım.Öyle ki karnım gurulduyordu.Midem de hafiften bulandığı için mutfağa gelip en kısa sürede hazırlanabilecek şeyleri yapmaya başladım.Tekrardan istifra edip bedenimin güçsüz düşmesini istemiyordum.
Masayı kurduğumda Rüzgar'ın da gelmesini umut ederek yatak odasına girdim.Sırtı bana dönük uzanıyordu.Aldığı düzenli nefeslerden uyuduğunu anlamıştım.Ses çıkartmamaya özen göstererek yatağın diğer ucuna dolanıp önünde eğildim.Kolunu başının altına almış diğer kolu da bana uzanıyordu.Yapmak istediğim şeyi yapıp elini ellerim arasına aldım.Eklemlerine dudaklarımı bastırıp bekledim.Duş almış olmalı ki saçları hafif nemli duruyordu.Eğilip kokusunu içime çektim.Gözlerim kapanırken dudaklarım belli belirsiz alnına dokundu.
"Böyle olsun istemedim."
Geri çekilip yanına kıvrıldım.Elimi boynuna koyup başımı alnına doğru eğdim.
"Sensiz yapamıyorum adam.Öyle çok acıyor ki canım tarifi mümkün değil sanki.Senin de canın acıyor mu?Eminim böyle olduğumuz için sen daha fazla üzüyorsundur kendini." Kıpırdanmaya başladığında uyanacağını anlayıp geri çekildim.Doğrulurken nasıl oldu bilmiyorum ama üst bedenim göğsüne doğru düştü.Belimden kavrayıp, "Ne oluyor?!"dedi boğuk çıkan sesiyle.Kafamı kaldırıp uyku sersemi yüzüne baktım. "Yemek hazırlamıştım. Seni uyandırmaya çalışırken bir anda oldu."
Gözlerimi kaçırıp geri çekildim.Yataktan kalkıp saçlarımı düzeltirken, "Gelecek misin?"dedim. "Masayı kurdum."Saçlarından elini geçirip bacaklarını yataktan sarkıttı. "Aç değilim!" Sakin olmak için gözlerimi yumdum.Banyoya girmek için önümden geçtiğinde kolundan kavrayıp buna izin vermedim. "Aç olduğunu ikimiz de biliyoruz Rüzgar!Neden inat ediyorsun?"
"Aç olmadığımı söyledim!"
"Yeter artık!Karınım ben senin,askerlik arkadaşın değil!"Sinirle karışık alayla güldü. "Karım olduğun şimdi mi aklına geliyor?!" Kavradığım kolunu sıkıp kaşlarımı çattım. Sabrım kalmamıştı.Sözleri canımı fazlasıyla yakıyordu artık. " Ne demek istiyorsun?!Açık konuş benimle!"
"Karım olarak henüz en başında gelip anlatmalıydın!Günlerce beni salak yerine koyup saklamayacaktın!"Kolunu tutmayı bırakıp başımı yukarı kaldırdım. "Anlasana be adam!Ben seni düşündüğüm için,başına bela alma diye söylemedim!Hatamı kabul ettim, özrümü de diledim.Benden daha ne istiyorsun?!"
Yumruklarımı göğsüne indirip, "Git!"diye bağırdım."Zaten gitmek istemiyor muydun?"Sinirden titreyen ellerimi kendime çekip yatağa doğru ilerledim.Cenin pozisyonuna geçip hıçkırırken sesim çıkmasın diye yüzümü yastığa gömdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurum Sensin Kadın
Teen FictionÖylece karşıyı izlerken sessizlik aramızda hakimdi.Daha iki günlük tanıdığım adamla ne konuşabilirdim ki?Derin nefes alıp hırkanın omuz kısmından tutup çektim.Öne doğru uzatıp gözlerine minnetle baktım.Kimileri umursamazdı.Sadece kendini düşünürdü.O...