9.Bölüm

1.4K 67 6
                                    

Bir kitapta geçiyordu."Aşkı hissetmeye çalışmayın,o kendini size zaten hissettirecektir."Çok düşündüm bu cümleyi.Dedim ki;aşk bir bedende nasıl farklılık gösterir?Ne gibi bir farklılık gösterir de biz bunu anlarız?Belki de günlerce sordum kendime.Ne bir kanıya varabildim ne de kendime bir cevap bulabildim.Zaten bulamama da şaşırmıyorum.Yirmi beş yıllık hayatım boyunca hayatıma kimseyi sokmayan ben,bu sorunun cevabını verebilseydim şaşırırdım.

Sonra Aslı'ya sordum.Hayatından birisi gelip geçmişti sonuçta.Bilir diye düşündüm. "Bizimki gelip geçiciydi.Bu sorunun cevabını inan ben de bilmiyorum,"dedi.Nasıl kafaya taktıysam artık Merve'ye de sordum.Gökhan vardı hayatında.Biz bilmiyorsak o kesin bilir dedim."Ben sana ne anlatırsam anlatayım,kendin yaşamadığın müddetçe söylediğim şeyler senin için bir anlam ifade etmez,"dedi.Sonra bıraktım bu sorduğum sorunun peşini.Öyle birisi hayatıma girmeyeceği için ömür boyu cevabını merak ederek yaşayacağım diye düşündüm.

Dudaklarımın arasından nefesimi bırakıp adımlarımı durdurdum.Öylece gözlerimin içine bakan adama bakmaya devam etsemde sonrasında utanarak gözlerimi kaçırdım.

"Teşekkür ederim.Güzel bir gündü benim için."

"Geldiğin için asıl ben teşekkür ederim."Ağır ağır kafamı saldığımda kendini belli eden ağrı yüzünden yüzüm buruştu.Dakikalardır geçmesi için beklesemde olmamıştı. "Başın mı ağrıyor?"

"Sorma,nasıl bir ağrıysa geçmek bilmedi.Sinemada bir şeyim yoktu aslında."

"Eve gidince ağrı kesici al.İyi gelir."

"Öyle yapacağım."

Bir an gelir gitmek istemez,zaman dursun istersin.O an bu andı sanırım.Neden gitmek istemiyorum?Bu da kendime sorduğum bir soru.Yine bir cevap alamıyorum.Şaşırmıyorum artık kendime.Yüzünden eksilmeyen o tebessümüyle elini uzattı.Niye titriyor bu ellerim?Uzattığı elini tutup sıktım. "Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz.Bugün akşam geliyorsunuz değil mi?"

"Evet."

Bir adım,iki adım ve üç adım,arkama dönme isteğimle başa çıkıp ilerledim.Kendimi tanıyamıyordum artık!Evin olduğu tarafa geldiğimde masanın yanında oturan Aslı ve Merve'yi gördüm.Elindeki çekirdekleri çitlediklerinden beni farketmiyorlardı şu an.Bahçeye girdiğimde Aslı'nın gözleri bana kaydı.Merve ise arkama bakıyordu.Baktığı yeri takip ettiğimde kızlara eliyle selam veren Rüzgar'ı gördüm.Hay aksi!Ben de bu ikisini tanıyorsam dillerinden düşmeyecektim.Gülmemek için dudaklarını ısırıyorlardı.Gözlerimi devirip çantamı masaya bıraktım. "Hayırdır?Ne oluyor size?"Aslı içtiği çayı masaya bırakıp konuştu. "Bir şey yok kuzum.Seni görmeye gelmiştik.Neredeydiniz?Şey,yani neredeydin?"Pot kırmış gibi yapıp elini alnına vurdu.Merve kıkırdayıp lafa girdi. "Aslı kedinin biri önden geliyorsa,diğeri de hemen arkasından geliyorsa bu neye işarettir sence?"Aslı düşünüyormuş gibi yapıp masaya baktı. "Sanırım iki kedi gizli saklı buluşuyorlar."

"He Valla öyle.Bu kedi de bizden saklıyor bunu.Bak sen şu işe."Gözlerimi kısıp yan yana oturdukları sandalyelerin arkalarına geçtim.İkisinin de kafasını tokuşturup tehdit dolu sesimle konuştum. "En son buraya geldiğinizde size ne dediğimi hatırlıyor musunuz kızlar?"

"Kız Aslı sen ne fitne dolu çıktın.Ayıp değil mi böyle yakıştırmalar yapıyorsun?Onlar aynı okulda çalışan iki meslektaş."

"Bana diyene de bak sen?Kedi ayağına neler diyorsun çöpçatan!"

"Ne dedin sen?Ben mi çöpçatanım?!"Saçlarını çekince inlediler. "Konuyu saptırmayın.Kavganızı sonra edersiniz.Siz iki baş belası o koca ağzınızı kapatacaksınız.Vallahi başım ağrıyor,uğraşamam sizinle.Anladınız mı beni?Sandığınız gibi bir şey yok!"

Huzurum Sensin KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin