Bugüne kadar alışık olmadığım,fazlasıyla güçlü bir heyecan tufanı bedenimi esir almış,karnıma kramplar girdiriyordu.Saçımı tarayan elim titreme akımına kapılmış gibiydi.Bedenimin verdiği bu tepkiler neyin yan etkisiydi?Dudaklarımın arasından titrek bir nefes bırakıp aynaya baktım.Sadece arkadaşımla buluşup film izleyecektik.Bunun nesi beni bu kadar heyecanlandırıyordu?Saçmaydı işte.Sakin olmalıydım ben.Her zaman nerede nasıl davranacağını bilen bir genç kadındım.Şimdi de kendimden beklediğim gibi öyle olmalıydım.En azından çabalamalıydım...
Kapıyı açıp odama girdim.Tamamen hazırdım.Az önce Rüzgar beni aramış ve iki sokak aşağıda beni beklediğini söylemişti.Evde sadece ben vardım.Efe arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti,aynı şekilde babam da.Annem ise halamın yanına gitmesi gerektiğini söylemişti.Evin kapısını kapatıp dışarı çıktığım anda derin nefes aldım.Oldukça günlük giyinmiştim.Ayağımdaki beyaz spor ayakkabılarıma bakıp kafamı iki yana salladım.Bir film izlemek için topuklu ayakkabıyla gitmeme gerek yoktu sanırım.Evet gayet doğal ve uygundum.Bordo çantamın zincirini sıkı sıkı tutup Rüzgar'ın beni beklediği yere geldim.Elleri ceplerindeydi.Ona yaklaştıkça adım seslerimi duyup bakışlarını bana çevirdi.Koca bir tebessüm dudaklarında yer edindi. "Merhaba,nasılsın?"
"İyiyim,sen?"
"Seni gördüm daha iyi oldum."Dediğini başta algılayamamış olacak ki jeton sonradan düşünce dudaklarının arasından sessiz bir mırıltı döküldü. "Yani seni gördüğüme sevindim."
"Anlıyorum...Umarım fazla bekletmemişimdir."
"Yo,hayır.Geleli beş dakika olmadı."Gözlerimi kısıp kol saatime baktım.Yalan söylüyordu.Beni arayalı tamı tamına on beş dakika olmuştu.Çaktırmadan gülümseyip yolu gösterdim. "Gidelim mi artık?"
"Olur.Biraz yürüyelim istediğimden arabayı yanıma almamıştım.Sana uyar mı?"
"Arabamız var diye her yere arabayla gidersek işimiz yaş.Yürümek sağlık için çok faydalı.Yani benim açımdan bir sıkıntı yok."Yan yana yürüyorduk. "Haklısın."Sessiz bir şekilde yolu tamamlamıştık.Sinema solonuna girdiğimizden beri duvardaki afişlere göz atıyordum.Acaba nasıl bir film seviyordu?İçimden gerilim ya da korku olmaması için dua ettim.Çünkü pek fazla o tip filmlerle aram yoktu.Her zaman aşk filmleri benim gözdem olmuştu.İyide öyle bir film izleyelim dese hayır diyemezdim sanırım. "Ne izlemek istersin.Kararı tamamen sana bırakıyorum.Zevkine güveniyorum çünkü."Ne yani kararı bana mı bırakıyordu?Engelleyemediğim gülümsemeyle yüzüne baktım.Bu kadar nazik bir adam olmayı nasıl başarabiliyordu? "Tek ben izlemeyeceğim.Lütfen birlikte seçelim.Ama,"
"Korku filmi izleyelim derim diye mi endişeleniyorsun yoksa?"Nasıl bir anda şak diye anladı?Yüzümü istemsiz asmış mıydım yoksa?! "Aslında evet.Pek fazla sevmiyorum o tür filmleri."
"Meraklanma.Öyle bir şey yapmayacaktım.Aşk filmi seçelim bence de."Gözleri gözlerime tutunduğunda kalbimin atışının hızlandığını farkettim.Yüzüm endişeyle buruşunca neden böyle olduğuna bir anlam katamamıştım.Kalbim neden bu kadar hızlı atıyor? "Rüya?"Rüzgar'ın endişeli sesini duyduğumda zoraki bir gülümseme gönderip kendimi toparladım.Omzuma elini koyduğunda tenime yayılan sıcaklıkla beraber gözlerim kısa bir an kapanıp açıldı. "İyi misin?"
"İyiyim.Sadece mideme kramp girdi bir anda."Elimi tutup geldiğimiz yönden geri yürümeye başladı. "Rüzgar ne yapıyorsun?"Şaşkın sesimi duyduğunda durmadan yürümeye devam etti.Tabi arkasından beni de çekiştiriyordu.Elimi mi tutuyordu o? "Hastaneye gidelim.Bir şey falan olur."Elimi elinin hapsinden çekip önüne geçtim.Endişeli yüzüne bakıp bir an tereddüt etsemde elimi omzuna koydum. "Lütfen sakin olur musun?Ben iyiyim ve film izlemek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurum Sensin Kadın
Teen FictionÖylece karşıyı izlerken sessizlik aramızda hakimdi.Daha iki günlük tanıdığım adamla ne konuşabilirdim ki?Derin nefes alıp hırkanın omuz kısmından tutup çektim.Öne doğru uzatıp gözlerine minnetle baktım.Kimileri umursamazdı.Sadece kendini düşünürdü.O...