Huzurum Sensin Kadın

24.Bölüm/part-1

-Şart mı dudaklarımla kal demem,gözlerim çığlık çığlığa gitme derken...

Ayak parmak ucum halının ufak tüyleri üzerinde gezerken iç çekip ellerimi dizlerime koyarak öne doğru eğildim.Saçlarım etrafıma dağılarak görüş alanımı kapatmıştı. "Bizim kız, kabuğuna çekilmiş demek."Merve'nin sesini duyduğumda elimin tersiyle saçlarımı geriye doğru savurup sırtımı arkama yasladım.İkisi de önümden geçerek karşıma oturdular. "Ben o kabuğa çekileli saatler oluyor."Aslı tek kaşını kaldırıp kanepenin kırlentini bana doğru fırlattı.Yüzüme doğru gelen kırlenti havada yakalayıp dizlerimin üstüne koydum. "Hasta bir kıza karşı savaş açıyorsunuz,haberiniz olsun."Merve bacağını diğer bacağının üstüne atıp kollarını göğsünde bağladı.Kurnaz gözleri hiç hayra alamet değildi. "Savaş açmak,ha?"Başını ağır ağır sallayıp, "Sen savaş ne görmemişsin güzellik.Olanları bir bir ötmezsen eğer uygulamalı olarak gösteririm,"dedi.Gözlerim Aslı'yı bulduğunda Merve'nin haklı olduğunu desteklercesine bana baktığını gördüm.Büyük bir iç çekişten sonra ayağa kalkıp pencerenin kenarına geldim. "Anlatacağım fakat soru sormak yok."İşaret parmağımı Merve'ye doğru salladım. "Özellikle de sen Merve.Sinirlerine hakim olacaksın.Anlattığımda seni zor tutacağımızı biliyorum çünkü."Gözlerini kısıp, "Söz veremem,"dediğinde,kaşlarımı kaldırıp, "Sen bilirsin,"dedim.Hemen yanındaki kırlenti eline alıp sinirle inledikten sonra kenarını ısırdı.Aslı,Merve'nin omzundan itip kırlenti kendine çekti. "Git sinirini başka bir şeyden çıkar!"

"Yemedik!"

"Elinden almasam yiyecektin ama."

"Beni sinir etme Aslı!"

"Edersem ne olur Merve?!"

"Susun!"

Bağırdığım için acıyan boğazıma elimi götürüp gözlerimi kapattım. "Çocukça bir kavganın sırası mı sizce?!Neden destek olmak yerine köstek olmayı seçiyorsunuz?"Suçlu gözlerle ayağa kalktıklarında arkamı dönüp omzumu duvara yasladım.Çok geçmeden kollarıyla sıkıca sardılar beni. "Gerçekten senin için üzülmediğimizi mi düşünüyorsun?"

"Merve haklı Rüya.Seni neşelendirmek için gülüyoruz,hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz.Oysa senin içinin yandığı kadar bizimki de yanıyor."Ağlamamak için dudağımı ısırıp gözlerimi tavana çevirdim. "Aycan,Rüzgar'ın eski nişanlısıymış."Bedenimi sıkıca saran kollar geri çekildi.Uzun bir sessizlik yaşadık.Çıt çıkmıyordu aramızda. "Ne dedin?"Aslı'nın şaşkınlık dolu nidasını duyduğumda arkamı dönüp yüzüne baktım. "Doğru duydun."

"Nasıl yapar bunu?"Buruk bir tebessüm dudaklarıma yer edindi.Omuzlarımı kaldırıp indirdiğimde gözlerimden yaşlar akmaya başladı."Kendi aralarında yüzük takmışlar üniversitedeyken.Ailelerinin haberi henüz yokmuş.Aycan,Rüzgar'ı çok geçmeden aldatmış.Rüzgar çok pişman olduğunu,bugün bana her şeyi anlatacağını söylüyordu o kadına.Ama hayat işte.O söyleyemeden ben duydum her şeyi."Aslı kollarını açtığında hiç bekletmeden sarıldım. "Soru sormayın bana ya da bu konuyu sürekli dillendirmeyin.Böyle olması gerekiyormuş demek ki.Ondan önce nasıl yaşadıysam hayatı bu saatten sonra da öyle devam ederim."

"Bu söylediklerin kalbinden geçenler değil ki be kuzum."Geri çekilip, "Kalbimden geçenler bunlar!"dedim.Sehpadaki peçeteyi alıp burnumu sildiğimde Merve'nin yokluğu dikkatimi çekti. "Aslı,nerede bu kız?"Dudağını ısırarak odadan çıktığında ardından çıkıp dış kapıya geldim."Rüzgar'a hesap sormak için gitmiş olmalı.Bence çokta iyi etti."Sinirle Aslı'ya döndüm. "Benim yapmak istediğimi yapacak işte.Boşuna bakma öyle."Sinirle oflayıp oturma odasına döndüm.Kanepedeki telefonu alıp Merve'yi aradığımda açmadı.Geri telefonu kanepeye fırlatıp ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.Üzerimdeki halsizlik kendini belli ederek beni zorladığı için kanepeye oturdum. "Aslı lütfen peşinden git.Ben söylenilmesi gereken ne varsa söyledim Rüzgar'a.Üstelemeniz hiçbir şeyi değiştirmeyecek!"Elini alnıma koyup ateşime baktı. "Ateşin yok ama serumun etkisi sanırım geçiyor.Ben sana çorba yapayım.Ardından ilaçlarını içersen bir şeyin kalmaz."