29.Bölüm

886 30 1
                                    

Ve diyeceğim ki;aşk güzel şey.Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece.
-Ahmet Telli-

———
Yaşadığım o son olaydan sonra birkaç hafta sıkıntılı geçti benim için.Yıprandım ve yıprandık.Ben kendimi toparlasamda ailemin toparlanabilmesi uzun sürdü.Öyle çok etkiledi ki bu durum onları,onların yıpranan hali beni,benim yıpranan halim Rüzgar'ı etkiledi.Bir açıklama borçluyduk hem benim aileme hem de Rüzgar'ın ailesine.Defalarca kez yönelttikleri, "O kadın kim?"sorusunun cevabını veremedim o gün.Ne diyebilirdim ki?Rüzgar anlatmak istedi ama ben engel oldum.Aycan'ın takıntılı biri olduğunu,ettiği çıkma teklifini Rüzgar'ın kabul etmemesi üzerine sözlendiğimizi duyunca intikam almak istediğini söylemiştim.O an için aklıma gelen en uygun fikir buydu.Benim ailem zeki insanlardır.Çocukça bir yalana asla kanmazlar.Bu yüzden bu takıntılı durumunu söylemek istemesemde mecbur kaldım.

Bu süreçte Rüzgar'a defalarca kez kendini suçlu hissetmemesi söyledim ama dinlemedi.O sıkıntılı günler beni bunalttığı için fena halde patlamıştım ona.Peşimden kedi gibi koşup gönlümü almak için uğraşırken de günlerce süründürmüştüm.

Ama nihayet o günler geride kaldı.Normaldi herkes,eskisi gibi.Bir sorun sezmiyordum artık.Sanırım bu sorunu da atlatabilmiştik. Rüzgar'la konuşup,düğünü okullar yaz tatiline girince yapmak istediğimizi söyledik ailemize.Daha fazla birbirimizden ayrı kalmanın bir anlamı yoktu.Kararımıza saygı duydular.Aile ve yakın akrabalar arasında nişanımızı evde yaptık.O kadar güzeldi ki anlatamam.Kızlarla her şeyi en ince detayına kadar ayarlamıştık.Bol bol çekindiğimiz fotoğraflarla da o mutlu ânımızı ölümsüzleştirmiştik...

Tabi ki bu sırada annem tarafından çeyiz hazırlıkları başlamıştı.Oradan oraya koşturup heyecanla beni mağazadan mağazaya sürüklerken kızlarla neredeyse yorgunluktan ölecek gibi oluyorduk.Yoruluyorduk ama fazlasıyla değiyordu da.Düğüne çok az bir süre kalmıştı bu yüzden annemle,Selvi teyze gergin bir telaş içerisindelerdi.

Ve o büyük gün geldi...

Sabaha kadar dönüp durdum yatakta.Bir türlü uyku tutmamıştı.Ellerim heyecandan titrerken nasıl kahvaltımı yaptım bilmiyorum.Zaten yediklerim biraz da stresten olsa gerek midemi bulandırmıştı.Mahallemizdeki kuaför olan Nurcan abla saçlarımı yapıp,makyajımı tamamladığında düğün salonuna geldik.Buradaki en büyük düğün salonu diyebilirdim.Tanıdıklarımız o kadar çoktu ki bizim için daha iyi olacağından burada karar kılmıştık.Ailelerimiz gelenlere hoş geldiniz demek için girişte bulunurken,Rüzgar ve kızlarla birlikte gelin ve damat için ayrılan odanın içindeydik.Ve birazdan dans için çıkacaktık odadan.

"Rüya'nın bu heyecanlı halini gördükçe beni de stres basıyor.Malum bir ayımız kaldı sadece."Merve'ye tebessüm edip Rüzgar'a doğru biraz daha yaklaştırdım bedenimi.Eminin kollarıyla beni sarmalamak istiyordu ama saçımın bozulmasını istemiyordu. "Sayılı gün çabuk geçer derler.Kendini bu güne hazırlasan iyi edersin."Kaşlarını çattı. "Sağol canım arkadaşım.Çok güzel motivasyon veriyorsun."Kıkırdayıp gözlerimi Rüzgar'a çevirdiğimde gülüşümde kaybolduğunu gördüm.Aslı hafifçe öksürerek elbisesinin eteğini düzeltip ayağa kalktı. "Kalkın hadi.Gelenlere biz de bir merhaba diyelim."

Zehra, "Haklısın," deyip ayağa kalktığında Merve halinden memnunmuş gibi yerinde oturmaya devam ediyordu.Aslı gözleriyle bizi işaret edip tekrardan öksürdüğünde Merve şaşkın bir edayla, "Ha,"diyerek kalkıp kızlarla birlikte dışarı attı kendini.Onca gözlerin içinde nasıl dansa verecektim kendimi bilmiyorum.Gelinliğimin eteğini tutup ayağa kalktıktan sonra aynanın karşısına geçtim.Elimi gelinliğin üzerinde gezdirirken Rüzgar arkadan belime sarılıp boyun boşluğuma burnunu sürttü.

Huzurum Sensin KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin