Dumanı tüten kahvemden bir yudum alıp kokusunu içime çektim.Kahve her şey demekti benim için.Olmazsa olmazımdı.İçtiğinde ne dert kalıyordu ne de bir sıkıntı.Sakinleştiriyordu sanki.O ânın güzelliğine bıraktırıyordu.Kısacası kahve demek ben demekti.Fincanı iki elimin arasına hapsedip basamakları çıktım.Hemen merdivenin yanı başında bulunan odama girdim.Kahvemden bir yudum daha alıp balkon kapısını açtım.Dışarı çıktıktan sonra ufak tabureye oturup,sırtımı duvara yasladım.Güneş tam üstümdeydi.Elbisemden dolayı açık kalan tenimi yakıyordu.Ama yine de çekilmedim kenara.Kahvemi bitirip gözlerimi kapattım.Güneş tenine dokunurken uyumak güzeldi.Huzurlu hissettiriyordu.Bunun yanı sıra hava yağmurluyken yatağında gözlerini kapatıp,suyun cama vuran seslerini dinleyerek uyumakta güzeldi.Kısacası hayatın tadını çıkarmaya çalışıyordum.Her şeyden zevk alarak.
Birde hiçbir şeyden zevk alamadığınızı düşünün.Bu hayat nasıl geçer?Bir kahve seç kendine,bir kitap,bir şarkı ve dünyayı sessize al...
Kapalı gözlerim,iki demirin birbirine çarpma sesi gibi güçlü bir sesle beraber aralanmak zorunda kaldı.Uyku ile uyanıklık arasındaki o ince çizgideydim.Bu yüzden irkilmiştim.Elimdeki fincanı bir kenara koyup,kafamı karşı evin önündeki insanlara çevirdim.Tanımadığım bir adamla göz göze gelince kafasını çevirip gözlerini benden çekti.Annem sabah kahvaltısında karşı eve birileri taşınıyor demişti.Avuç içlerimi balkonun korkuluğuna dayadım.Hafif tombul,orta boylu bir teyze sevecen yüzüyle bana bakıp konuştu.
"Kusura bakma kızım.Rahatsız olmuyorsunuzdur inşallah.Malum taşınma işleri."Gülümseyip başımı iki yana salladım. "Yok,rahatsız olmuyoruz.Siz işinizi yapmaya devam edin lütfen.Kolay gelsin."Gözleri parlayarak bana baktı."Sağol kızım."İçeriye geçmek için ellerimi balkon demirlerinden çektim.Elimde kalan tozları temizleyip kafamı kaldırdığımda az önceki adamla tekrar göz göze geldim.Hemen sonrasında elinde tuttuğu saksıdaki çiçekle beraber içeriye girdi.Sanırım konuştuğum teyzenin ve biraz ötede duran amcanın çocuğu olmalıydı.Bir köşeye koyduğum fincanı tekrar elime alıp mutfağa geldim.Annem öğle yemeği için hazırlık yapıyordu.Yanına yaklaşıp yanağını öptükten sonra fincanı tezgaha koydum.
"Yardım edeyim anne sana."
"Oy kuzum benim.Şu salatayı da yapayım bitti zaten.Sen sadece çöp poşetini atsana."
Bir şey demeden çöp poşetini alıp evden çıktım.Kamyona yüklü eşyaları indiriyorlardı adamlar.Hemen ilerideki çöp konteynerine doğru yürüyüp çöpü attım.Eve doğru yönümü çevirdiğimde babamı gördüm.Yeni taşınan komşularımızla konuşuyordu.Yanlarına ufak adımlarla geldiğimde babam beni farkedip gülümsedi."Ah bu da kızım Rüya."Ortalama babam yaşlarındaki adama doğru birkaç adım atıp elini öptüm."Memnun oldum efendim."
"Hasan amca de kızım bana.Ben de memnun oldum."
Gülümseyip omzumu sıvazladı.Sabahtan beri göz göze geldiğimiz adamın bakışlarının yoğunluğunu üzerimde hissettiğimden o yöne bakamıyordum.Konuştuğum teyze hızlı adımlarla yanımıza gelip eşi olduğunu düşündüğüm Hasan amcanın yanında durdu."Rüya kızımla ufak bir konuşmamız oldu az önce.O kadar ses yapmamıza rağmen bir şey demedi.Çok saygılı maşallah."Babam gülümseyip kolunu omzuma attı."Şükür,öyledir kızım."
Ufak bir konuşmadan sonra babam yarın bize yemeğe davet etmişti.Başta yük olmayalım size diye kabul etmeseler de babamın ısrarlı konuşmasıyla kabul etmişlerdi.Şimdi de yemeğimizi yiyip oturma odasına geçmiştik.Annem ne ara patlattığını bilmediğim mısırları getirip sehpaya koydu.Kaseden birkaç tane alıp ağzıma attım.Üzerimde günün tatlı yorgunluğu vardı.Bu saatte uyumak istemiyordum ama yavaş yavaş mayıştığımı da hissediyordum.Gözlerimi açık tutmaya çalışıp filme odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurum Sensin Kadın
Teen FictionÖylece karşıyı izlerken sessizlik aramızda hakimdi.Daha iki günlük tanıdığım adamla ne konuşabilirdim ki?Derin nefes alıp hırkanın omuz kısmından tutup çektim.Öne doğru uzatıp gözlerine minnetle baktım.Kimileri umursamazdı.Sadece kendini düşünürdü.O...