Keyifli okumalar dilerim🌸
~~~
Hafif loş bir ışık kaybolduğum labirentin içine vuruyor,az da olsa gözümün önünü görmemi sağlıyordu.Panik tüm bedenimi eli geçirmiş durumdaydı.Ellerim titriyor,korkudan nefes alışverişlerim sıklaşıyordu.Amansızca sevdiğim adamın adı dökülüyordu dudaklarımdan.Sanki bir tek o kurtarabilirmiş gibi beni buradan.Bir kez daha boğazımdan yükselen feryatla, "Rüzgar!"dedim. "Neredesin?Kurtar beni lütfen."Titreyen ellerimle duvarlara tutunarak yürürken tekrar çıkmaz bir yol karşıladı beni.Panik atak geçiriyordum sanki,bu dar yerde kalmış olmak ruhumu daraltıyordu.Korkuyla döndüm arkama.Koştukça yoruluyor,yoruldukça dizlerimdeki bağ çözülüyordu. "Rüzgar!"Sağıma soluma bakıp sevdiğim adamı görmek istedim.Yoktu!Yoktu hiçbir yerde! "Ne olur bırakma beni!Yapamam sensiz!"Bir anda yüzüme vuran ışık hüznesi gözlerimi kamaştırmıştı.Kolumla yüzüme gelen ışığı engelleyip görüş alanımı açtım.Aydınlığa doğru bir adım attım,sonra bir adım daha derken ışığın bana doğru açmış olduğu kollarına koştum.Bir anda karşımda beliren Aycan ve Rüzgar'ı görünce şaşırarak duvara sırtımı verdim.Haraketsiz duruyordu sevdiğim adam.Ellerini cebine sokmuş öylece bana bakıyordu.Onu görmüş olmanın verdiği heyecanla koşup boynuna sarıldım.Karşılık vermedi.Aksine kollarımdan beni bir çöpmüşüm gibi tutup bir köşeye fırlattı.Dizlerimin üstüne düşünce acıyla inledim.Aycan sırıtarak sevdiğim adama yaklaşıp elinden tutunca tüm kanım bedenimden çekildi sanki.Üstelik beni asıl mahveden şey ise Rüzgar'ın o kadının parmaklarına sıkı sıkıya tutunması oldu.
Kafamı inanamazcasına sallayıp, "Hayır,"diye fısıldadım.
Büyük bir korkuyla sıçrayarak yerimden uyandığımda endişeyle sağıma soluma bakıp yatağa koyduğum elimden destek alıp yatak başlığına sırtımı yasladım.İstemsiz kapanan gözlerimin ardından elim kalbimi buldu.Kabus gördüm sadece,sakin olmalıyım.Gözlerimi açıp ayaklarımı yataktan sarkıttım,pencerenin kenarına gelerek perdeyi açtığımda yağmur yağdığını gördüm.Alarmımın çalmasına sadece beş dakika kalmıştı.Komidinin yanına gelip telefonu elime aldıktan sonra kurduğum alarmı kapattım.Elimin tersini terleyen alnımdan ve saçlarımdan geçirdim.Günlük rutin işlerimi halledip hava soğuk olduğu için ona göre giyindim.
Kahve kokulu parfümümü boynuma ve üstüme doğru birkaç kez sıkıp masanın üstüne bıraktım.Saçlarımı at kuyruğu yapıp daha henüz yeni satın almış olduğum şemsiyeyi dolabın yanından elime alıp odadan çıktım.Mutfağa girdiğimde kahvaltıya başlamış olan ailemin her birinin de yanaklarını öperek evden çıktım.Üzerimdeki durgunluk iştahımı kesiyordu,bunun farkındayım.
Evden çıkan Hasan amcanın gözleri beni buldu.Hafif kafamı sallayarak tebessüm ettikten sonra, "Günaydın,Hasan amca,"dedim. "Sana da günaydın,Rüya kızım."Başka bir şey demeden kafama tuttuğum şemsiyeyle oradan ayrılıp arabamın yanına geldim.Elimdeki anahtarla kilidi açıp arabaya bindim.Çantamı yan koltuğa koymak için uzandığımda kapı açılmış ve yan koltuğa Rüzgar binmişti.Kaşlarım anında havalanarak şaşkınlığımı gösterirken hâlâ elimde asılı kalan çantamı Rüzgar alıp torpidonun üstüne bıraktı. "Artık birkaç gün beni okula bırakacaksın güzelim."
"Bırakırım bırakmasına da araban nerede?Yanlış anlama,göremedim o yüzden soruyorum."
"Ufak bir sorun var arabada.Bir bakıttıracağım."
"Öyle mi?O zaman binme arabana.Ben her gün seni okula bırakırım."Gülümseyip kolumdan çektiğinde alnım dudaklarıyla buluştu.Kokumu içine derin nefes alıp çekti.Elimle omzuna tutunup titrek bir nefes verdim. "Sanki yıllarca senin kokuna hasretmişim."Burnunu yanağıma değdirdi. "Özlemim varmış ama farkında değilmişim."Gözlerimi kapatıp burnunun yavaş yavaş boynuma inişini hissetmeye çalıştım.Tekrar derin bir nefes alıp dudağını boynuma bastırdı.İstemsizce kafamı yana eğip hükmünü sürmesini sağladım. "Evim senmişsin.Kokun burnuma dolarak bana huzuru anımsattığımda anladım bunu."Burnunun hain saldırısı durduğunda,dudakları çeneme doğru sürtünerek geldi.İradem çoktan beni terketmek üzereydi.Gözlerim sanki açılmamak üzere kapanmış gibiydi.Dudağımın hemen yanına dudaklarını bastırdı.Gözlerimi açıp gözlerine baktım.Koyulaşan bakışları onun da benim gibi hissettiğini gösteriyordu.Nefes alıp verdikçe inip kalkan göğsüm bedenine çarpıyordu.Dayanamıyormuş gibi dudaklarıma hızlı bir şekilde yapıştığında parmaklarımı ensesine koyup tenine bastırdım.Eminim şu an parmaklarımın izi ensesine imzasını kazıyordu.Belimden tutup arabada olmamıza rağmen olabilecekmiş gibi biraz daha yakınlaştırdı beni kendine.Bir eliyle de yanağımdan tutuyordu.Nefes almak için geri çekildiğimde birkaç saniye geçmeden tekrar dudaklarımızı birleştirdi.Gördüğüm rüya aklıma gelince gözlerimi sımsıkı kapatıp o anları aklımdan çıkarmak ister gibi Rüzgar'a aynı istekle karşılık verdim.Bu adam benimdi,sadece benim...Dudaklarımız yıllarca birbirine hasret kalmış gibi buluştu.O hükmünü sürdü,ben de hükmünü devam ettirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurum Sensin Kadın
Teen FictionÖylece karşıyı izlerken sessizlik aramızda hakimdi.Daha iki günlük tanıdığım adamla ne konuşabilirdim ki?Derin nefes alıp hırkanın omuz kısmından tutup çektim.Öne doğru uzatıp gözlerine minnetle baktım.Kimileri umursamazdı.Sadece kendini düşünürdü.O...