Kalbimi kapalı bir kutunun içine hapsetmişim ben bilmeden.Kimse sevmesin,ben kendime yeterim demişim.Soyutlamışım kendimi bu hayattan.Meğer kalbini birine açtığında dünyan güzelleşiyormuş.İyi ki de beklemişim yıllarca.Kalbimi yanlış birine değil de doğru birine açmış olmanın mutluluğu vardı yüzümde.Ben huzurum dediğim adamın,huzurum dediği kadın olmuştum.O kelimeyi duyduğum an benim dünyamda zaten çiçekler açmıştı.Sevdim ve karşılığını misliyle alıyorum.Bu hayatta bana gelmiş ve gelebilecek olan en güzel hediye onun bana olan aşkı.
İnce,zarif parmaklarımı ensesine koyup gözlerimi kapattım.Artık tutmakta zorlandığım gözyaşlarım damlalar halinde yanağımdan Rüzgar'ın ensesine doğru düşerken,elimi koyduğum ensesinin kasıldığını hissettim.Tenime değen dudakları boynuma öpücük kondurup geri çekileceğinde,ensesindeki elimi beni böyle görmemesi için bastırdım. "Rüya."Ses tonu ağladığım için endişeli gibiydi.Bir insan ağlarken bir anda kendini sakinleştiremez.İçindeki yangın her neyse sönene kadar gözyaşların bağımsızlığını ilan eder.Yutkunup,çatallaşmış sesimle,"Rüzgar sen nasıl bir adamsın?"dedim. "Ağzından çıkan her bir kelime beni sana daha çok bağlıyor."
Geri çekilip baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi. "Ağlama güzelim."Burnumu çekip başımı iki yana salladım. "Dayanamadım."Parmağını göz altıma dokundurup gülümsedi. "Varsın mutlu edeyim seni,o yüzden ağla.Ama hiçbir zaman bu mavi incelerini seni istemeden dahi kırarsam taşırma."Elini tutup hafif sıktım. "Sen beni istemeden dahi olsa kırmazsın Rüzgar."Tuttuğum elini çekip parmağını çene çizgim boyunca gezdirdi.Heyecandan dolayı atan kalbim kulağıma yankı yaparken gözlerimi gözlerinden çekmedim. "Seni her şeyden çok seviyorum kadın."Avuç içimi yanağına yasladım.Bir gün dediğim an gelmişti işte.Sevdiğim adama içimden geldiği gibi yaklaşıyordum.Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım."Huzurumsun adam."Yanağındaki elimi tutup avuç içimi öptü.Beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdığında havada kalan elimi koluna koydum.Haraket eden dudakları alt dudağımı emip geri çekildiğinde nefes nefese alnını alnıma yasladı.
"Rüzgar"
"Hmm."
"Seni seviyorum."İlk defa onu sevdiğimi ağzımdan duyduğu için kısa bir an şaşırdı.Hemen sonrasında gülümseyip arkasına yaslandıktan sonra kafamı göğsüne çekti.Dudaklarındaki naif gülümsemeyle saçlarımın arasında dolaşan parmaklarına bakıyordu.İçime derin bir nefes çekip gözlerimi kapattım. "Ömür boyu sıcaklığında kavrulayım.Hiç gitme benden olur mu?Benim yerim her daim senin göğsündeki sıcaklık olsun.Kaybolursam eğer bul beni ya da yolum sana çıksın."Başımın üstüne dudaklarını bastırıp,beni kaybetmekten korkar gibi sıkıca sardı kolunu bedenime. "Senden gidersem nefes alamam ben.Ne benim sıcaklığım seni bırakır ne de senin sıcaklığın beni.Biz birbirimize aitiz.Asla benden gitmene de izin vermem!"Ses tonu hükmediciydi.Dalga dalga yayılıyordu verdiği ürperdi.Adeta 'sen benimsin' diyordu. "Ve daima öyle kalacaksın!'
"Abi!"
Duyduğum ses beni gerçek dünyaya döndürdüğünde ani bir refleksle Rüzgar'ı itip geriye doğru çekildim.Yakalanmış olmanın verdiği endişeyle elimi kalbime koyup derin nefes aldım.Henüz öğrenmesi için çok erkendi.Ece, "Doğru mu görüyorum?"diyerek gözlerini kırpıştırırken,Rüzgar'la aramızdaki mesafeyi kapattım. "Rüzgar bir şeyler uydur lütfen.Aman Allah'ım çok utanıyorum."
"Güzelim az bir sakin ol.Ne uydurabilirim bu saatten sonra?Bizi gördüğü durum ortada.Hem ne dersem diyeyim inanmaz o.Söylemekten başka çaremiz yok."
"Ama"
"Aması falan yok bunun.Bırak kendini bu âna."
Mecbur kabullenmişlikle başımı salladım.Tebessüm edip dudaklarını alnıma bastırdı.Ne yapıyor bu adam ya?Zaten yakalandık kızın yanında öpüyor birde.Delireceğim cidden!Rüzgar'ın da dediği gibi bu saatten sonra yapacak bir şey yok.Öğrendiyse de öğrendi.İçten içe kendimi sakinleştirme çabalarımdan sonra Ece'ye döndüğümde şaşkınlığından çok çabuk sıyrılmış olduğunu fark ettim.Otuz iki diş sırıtarak yanımıza gelip, "Annem,Allah'ın sevdiği kuluymuş.Duaları kabul oldu yeminle,"dedi.Nasıl yani?Selvi teyze birlikte olmamız için dua mı ediyormuş?Bizi yakıştırdığı ortada ama bu kadarını da beklemiyordum.Ece ellerini ağzına kapatıp banka kalçasını dayadı. "Bana nasıl söylemezsiniz ya?Sizin birlikte olmanızı annemden sonra en çok ben istiyorken üstelik.Hadi Rüya ablayı geçtim,sen neden söylemedin abi?"Rüzgar tebessüm edip bana kısa bir bakış attı. "Henüz yeniyiz abim.Biz söylemeden ailelerimize bu konuyu açma."Rüzgar'ın beni düşünüp böyle dediğini bildiğim için gözlerinin içine bakıp gülümsedim.Ece kollarını açıp ikimize de kocaman sarıldı. "Yâ ama ben çok sevindim."Gülümseyip elimi sırtına koydum.Fazlaca sarılıp geri çekilmediği için Rüzgar geri çektirdi. "Sırnaşma hemen abim."Yüzünü buruşturup saçlarını savurdu.Bu haraketi oldukça fazla Merve'ye benziyor. "Of tamam.Ben dolaşıyordum gitsem iyi olacak.Annem arar şimdi."Arkasına dönüp adım attığında Rüzgar kolundan tuttu. "Söylemek yok,tamam mı?"Elini göğsüne hafif vurdu. "Merak etmeyin sırrınız benimle güvende."Sırıtarak yanımızdan çekip gittiğinde ayağa kalktım. "Saat epey geç oldu.Biz de kalkalım mı?"Onay verip ayağa kalktığında elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurum Sensin Kadın
Teen FictionÖylece karşıyı izlerken sessizlik aramızda hakimdi.Daha iki günlük tanıdığım adamla ne konuşabilirdim ki?Derin nefes alıp hırkanın omuz kısmından tutup çektim.Öne doğru uzatıp gözlerine minnetle baktım.Kimileri umursamazdı.Sadece kendini düşünürdü.O...