27.Bölüm

1K 38 2
                                    

Çektiğimiz tüm acılara rağmen öyle bir gün gelir ki iyi ki deriz.Söylemek istediklerimiz yüreğimizde birikir,anlamı büyük olduğu için dile getirilemez bazen.Susmak eylemi bile o an için hissettiğimizi göze yansıtır.Gözler kalbin aynasıysa bırakalım da onlar konuşsun.Dil yanılır ama göz asla yanılmaz.

Bugünün tarihini aklıma kazıyacak kadar anlamlı kıldım ben.Çünkü çektiğim acının mükafatıydı bu.Her şeye rağmen iyi ki diyebiliyorum.Yıllarımın mucizesi,hayatımın en büyük hediyesi olarak bana gelen,huzuru anımsadığım adamla birazdan yüzüklerimiz takılacak.Size ne söylesem,şu an için hissettiğim mutluluğu anlatamam.Çünkü ben susmayı seçtim.Dile getiremediğim ne varsa gözlerim anlatsın sol yanıma.Titreyerek birbirine çarpan avuç içlerim heyecanımı belli ederken,konuşan aile büyüklerimize kulak veremeyecek kadar kalbim ağzımda atıyordu.

Yoğun bakışların altına girdiğimde gözlerim Rüzgar'ın gözlerine tutundu.Öyle yakışıklı görünüyordu ki kendimi ona bakmaktan alı koyamıyordum.Az önce dağıttım kahveler içilirken Rüzgar önündeki kahvesini alıp bir yudum aldı.Herkes ne tepki vereceğini merak ederek,hafifte bıyık altı sırıtarak ona bakarken kahvenin geri kalanını da bitirip tepsideki suyu bir dikişte içti.Dudağımı ısırarak gülmemi bastırmaya çalışırken anlamlı bakan gözlerini uzun süre yüzümden çekmediğinde dudaklarım arasından titrek bir nefes verip odanın içinde gezdirdim gözlerimi.Uzun süreli bakışmamızı kimsenin görmediğine emin olup rahatladığımda dakikalardır beklediğim o söz kulaklarıma doldu.

"Sebebi ziyaretimiz malum,"diyen Hasan amcaya baktığımda,
"Allah'ın emri,Peygamber'in Kavliyle kızınız Rüya'yı oğlumuz Rüzgar'a istiyoruz,"dedi.Heyecandan,stresten yüzümün kızardığını anlayan Zehra elini elime koyup hafif sıktı. "Sakin ol,"diye fısıldadığında kafamı aşağı yukarı salladım.Babam gözlerime bakıp burukça tebessüm etti.Duygusallaştığım için her an ağlayabilirdim bu yüzden gözlerimi kaçırdım hemen.Nefesimi tutup Rüzgar'a baktığımda gergin bir şekilde onun da nefesini tuttuğunu farkettim.Babam oturduğu tekli koltuktan hafif öne eğilip ellerini birleştirdi.

"Gençler birbirini sevdiyse bize de evet demek düşer.Allah mutlu mesut etsin."Tuttuğum nefesimi bırakıp gözümden akan yaşı kimseye farkettirmeden hızlıca sildim.Annem hafif dolu gözleri ama bir o kadar da mutlu halde gözlerime baktı kısa bir süre.Rüzgar'la odanın ortasına geçtiğimizde Merve söz tepsisiyle yanımıza geldi.Hemen onun yanına da heyecanla Aslı gelip meraklı gözlerle bakmaya başladı.Rüzgar'ın dedesi Hikmet dede yüzüklerimizi parmağımıza taktıktan sonra iyi dilekleriyle dua edip,Merve'nin elindeki tepsiden makası alıp kırmızı kurdeleyi kesti.

"Allah ayırmasın.Hep mutlu olun çocuklar."

"Sağ ol dede."

"Sağ ol dede."

Selvi teyze takı setini takmak için yanıma geldiğinde hafif ona doğru eğildim. "Çok yakıştı benim güzel kızıma,"dediğinde tebessüm edip, "Teşekkür ederim,"dedim.
Aile büyüklerimizin ellerini tek tek öperken güzel dileklerini söylüyorlardı bize.Kızlarla sarıldıktan sonra kafamı kaldırıp Rüzgar'a baktım.Gözlerinin içi dolmuştu adamımın.Kimse farketmese bile ben anlardım.Dudaklarını kıpırdatıp, "Seni seviyorum,"dediğinde yakın olduğumuz için sessizce, "Seni çok seviyorum,"dedim.

Ömrümün sonuna kadar.

Ah be adam;
öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin;çıkarı yok,çıkası yok,çıkarasım yok...
***
Parmağımdaki yüzüğe seyre daldığımdan bir haber bakarken kızların kıkırdaması kulaklarıma doldu. "Kız o nasıl bir bakış öyle?"Merve kahkaha atarak bedenini yatağa bıraktığında Aslı,Merve'nin koluna vurup, "Sen sus,"dedi. "Bırak kız doya doya yaşasın sevincini."

Huzurum Sensin KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin