33.Bölüm

757 30 1
                                    

Sabah erken saatlerde başladığım temizliğin bitmesine üzerine kendime hazırladığım yorgunluk kahvemle oturma odasına gelip kanepeye oturdum.Sosyal medya hesabımda gezinirken zil çalınca kahvemin son yudumunu da içip fincanı orta sehpaya bıraktım.Ayağa kalkıp dış kapıya doğru ilerlerken eteğimi elimle düzeltip kavradığım kapı kulpunu kendime çektim.

Görüş alanıma giren Merve ve Aslı'ya gülümseyip özlemle sarıldım ikisine de.Ne iyi edip gelmişlerdi.Rüzgar geldi sanmıştım ben.Ellerini sırtımdan çekmeyen Merve beni kıskacına aldığında kahkaha atıp, "Çekilsene,"dedim.Omuzunu silkti. "Rahat dur kız.Özledim seni.Hep o kocan olacak herif mi sarılacak?Az da ben sarılayım."Geri çekilip ayakkabılarını çıkardı.Sallana sallana önümden geçip içeriye giderken Aslı'ya dönüp, "Neyi var bunun?"dedim.Elini havada gelişi güzel sallayıp gülümsedi."Yine bir kıskançlık vakası."

Alt dudağımı ısırıp, "Büyük mü,küçük mü?"dedim. "Saç,baş dalmış diyeyim sen anla."gözlerimi devirip, "Anlamak istemiyorum,"diye sitem ettim.Kolumu tutup içeriyi kontrol etti. "Kızın birini hastanelik etmiş."Gözlerim şokla büyüdü. "Ne?!"

"Hiç sorma Vallahi.Anlatır birazdan."Dış kapıyı kapatmak için harakete geçtiğimde yan daireden çıkan adamla göz göze geldik.Daha dün taşınmıştı.Rahatsız edici gözleri gözlerime bakarken kaşlarımı çatıp kapıyı kapattım. "Bu adamı gözüm tutmadı Rüya.Ondan olabildiğince uzak dur."İrkilip arkama döndüm. "Haklısın.Neyse,boşver onu.Ben sizi çok özlemişim."Yanağımı öptü. Sen bir de bana sor."

Merve'nin yanına oturup yüzüne doğru eğildiğimde, "Ne yapıyorsun kız?"dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Güzel misin diye kontrol ediyordum."Hafif gözlerimi kısıp inceler gibi baktım yüzüne.Büyük bir edayla saçlarını savurdu. "E bari güzel miyim?"

"Fazlasıyla."Hafifçe kafama vurdu. "Deli!"Ayağa kalkıp, "Kahve yapıp geliyorum,"dedim. "Zahmet etme,"diyen Aslıya,"Olur mu öyle şey?"deyip sehpadan aldığım boş fincanla mutfağa geldim.Hızlı bir şekilde kahveleri yapıp kızlara verdikten sonra kendiminkini de alıp yerime oturdum.Az önce içmiş olsam da şu an içmemem için bana engel değildi.Merve'ye kaçamak bir bakış attığımda duvara karşı olan ölümcül bakışlarını gördüm.Anlaşılan durum epey vahim.

Hafifçe öksürüp dikkatini bozmak istedim.Bakmak bir yana duymuyordu bile sanırım. "Ay darlandım!Anlat artık kız.Orta yerimden çatlatmak mı istiyorsun sen beni?"Kahvesinden bir yudum alıp bana döndü.

"Neyi?"

"Sence?"

Fincanı elime tutuşturup ayağa kalkınca şaşkınca kalakaldım.Üstündeki elbiseyi yukarı doğru çekiştirip boyunu olabildiğince kısalttı.Elimdeki fincanları sehpaya bırakınca yanıma gelip elimden tuttuğu gibi yanına çekiştirdi beni. "Ne yapıyorsun?"Eliyle elbisenin kalçalarında biten etek boyunu gösterip, "Aynı böyle kısa, pardon ama g*tünde biten bir elbise giymiş hanımefendi,"dedi sinirle.Aslı'ya baktığımda ellerini havaya kaldırıp gülmemek için çaba sarfetti.Boğazımı temizleyip Merve'ye döndüm.

"Rüya,sen Gökhan'sın tamam mı?"Ben ne olduğunu anlayamadan kalçalarını sallaya sallaya önümden geçip kendini kollarım arasına bıraktığında dengemi zor sağladım.Eliyle alnını tutup fenalaşıyormuş gibi yaptı.Kızın taklitini yaparak sesini inceltip, "Kusura bakmayın,başım döndü de,"dediğinde kahkahamı serbest bıraktım.

"Ne gülüyorsunuz be!Burada ciddi bir şey anlatıyorum!"Gülmekten kendimi durduramadığım için ikimiz de yere düştük. Gözümden akan yaşı silip Aslı'nın uzattığı eline tutundum.Gülmekten ağrıyan karnıma elimi bastırıp bedenimi kanepeye bıraktım.Merve,Aslı'nın saçının ucundan tutmuş bana bakarken yavru kedi gibi bakan Aslı'ya dudaklarımı büktüm.Benim rolüm kolaydı ama o kızı canlandıracak olan Aslı'nın vay haline.Şimdi nasıl dövdüğünü uygulamalı olarak gösterirdi.

Huzurum Sensin KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin