MER! HA! BA!
Bu bölüm gördüğünüz gibi coşkuluyum. Bölümü böyle yazdım.
Umarım sizde de aynı etkiyi yapar.
Keyifli okumalar ve bol bol yorumlar. Rekor yorum bekliyorum.
Küfür yok biliyorsunuz. Küfretmeyin çok ayıp!
Sizi Yifan ile baş başa bırakıyorum.
--------
"YA ÇALMA BENİM HAYALİMİ! SENİ SEVGİLİNLE BASMAK BENİM HAYALİM! O SEVGİLİNİN DE SEVGİLİ SIFATINI DÜŞÜNECEĞİM BU ARALAR!"
'Bu herifin evimde ne işi var!' Sehun içinden sayısız kez bu cümleyi geçirdi.
Sehun, Junmyeon'u gördüğüne hiç sevinmemişti ama Junmyeon, Sehun'un gelmesine çok sevinmişti.
"Ne saçmalıyorsun sen!" Junmyeon sinirle Yifan'ı ittirdi ve beline dolanmış kollardan güçlükle kurtularak koltuktan kalktı.
"Oğlun geldiğine göre gidebilirim." dedikten sonra güçlü bir şekilde öksürdü ve cebinden peçete çıkarıp burnunu sildi.
'Grip?' diye geçirdi içinden Sehun. Sanırım yüzünün kırmızı olmasının sebebi buydu.
"Gitme ya! Hem çok hastasın. Bu halde tek olman iyi değil." Yifan onun kolundan tuttu.
"Dinlenmeye ihtiyacım var ve senin yanında dinlenmem mümkün değil Kris." Junmyeon Yifan'ın alnına vurdu. Yifan yüzünü buruşturdu.
"Kızım bir hafta bende kalacak. Merak etme." Yifan'ın karışmış saçlarını düzeltti ve kapıya ilerledi.
"Bulaştırmayayım diye uzak durmaya çalıştım ama ağlayıp zırlayarak üstüme atladı. Vitamin almasını sağlarsan iyi olur."
"Öptürmedin ki bulaşsın! Öpüşmeyince nasıl bulaşacak!" Yifan yatak örtüsünü başından geçirdi. Junmyeon ona kötü kötü baksa da görmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yin Love Yang
Fanfiction"Benim içimde bir sen var. Bunu biliyorsun değil mi?" "Evet ve sanırım bu yüzden sana aşık oldum Jongin." ------ "Sen benim aydınlığımsın. Ben de senin karanlığım." "Sehun-ah..." ------ "Saçlarımı okşasana Baekhyun." "..." ------ Denge olmadan düny...