55. BÖLÜM

1K 132 136
                                    

BÖÖÖÖ!

Yb salı günüydü evet ama dizi ve film haftası yaptım. Hannibal'ı bitirdim. 4 günde bitirdim sanırım ama uyan izle uyu şeklinde olunca günlerim şaştı. Sonra bi diziye daha başladım. Çok sarmadı. Sonra anime izledim ve filmlere geçtim. Çeşit çeşit film izledim. Korku filmi izlemeyi seviyorum. Cinli perili olanları değil ama. Onları bitirince animasyon izledim. AY EN SONUNCUSU ÇOK TATLIŞTII!! Seslendirme de çok başarılıydı. Adına kanıp başladım. Umduğumu bulamadım ama yumuş yumuş oldum.

O yüzden yb yazamadım *-*.

Bu yazdığım bölüm ise sanırım yazdığım en kısa bölüm. Devam edecektim ama final gözlerimi doldurdu. Devamını sonra yazarım dedim.

Keyifli okumalar efenim ❤️❤️.

----------

Luhan çalıp duran telefon sesi ile uyandı. Sehun da kıpırdandığına göre uyanmış olmalıydı. İçinden güzelim uykularını bozduğu için arayan kişiye küfürler ederek telefona uzandı. Açılmamaya yemin etmiş gözlerini zorlayarak biraz açtı ve 'Babam' yazısını görünce yüzünü buruşturdu. Babası bu saatte aradığına göre önemli bir şey olmalıydı. O yüzden açtı.

"Efendim baba." dedi kendini yatağa atarak. Karşı taraftan herhangi bir ses gelmeyince yineledi. "Baba?"

"Bana bu şekilde hitap etmeni uzun zamandır bekliyordum ama bu şekilde duyacağımı düşünmemiştim. Yalakalık yapmak sana göre de değil ama bu yolla kendini bana affettiremezsin! Şimdi telefonu oğluma ver!" Yifan'ın kızgın sesi ile Luhan'ın gözleri açıldı. Telefonu kulağından çekip baktığında Sehun'un telefonu olduğunu yeni fark etti.

"Sehun-ah..." Luhan telaşlı bir şekilde Sehun'a döndüğünde Sehun hala uykuluydu. Elini uzatıp telefonu aldı.

"Efendim baba." dedi oldukça uykulu ve boğuk bir sesle.

"Günaydın beyefendi. Niye okula gelmediniz?" diye sordu Yifan. Sehun tek gözünü açıp saate baktı. Saat dokuza geliyordu. Okulda ilk ders çoktan bitmişti.

"Uyuyakalmışız." dedi Sehun normal bir şekilde.

"Onu anlayabiliyorum çocuğum." Yifan'ın alay dolu sesi hiç hoş değildi.

Sehun bu aralar sabaha kadar oyun oynama huyunu bırakmış olsa da Luhan da uyuyakaldığına göre Yifan bir şeyler olduğunu hissediyordu ve uyuyakalma nedenlerinin daha net bir cevabını bekliyordu. Çünkü keyfi bir sebep yüzünden okula gelinmemesinden nefret ediyordu. Bunu bizzat oğlu yapınca daha sinir oluyordu.

Babasının net bir cevap beklediğinin Sehun da farkındaydı.

"Şey..." dedi bir şeyler düşünmeye çalışarak. Luhan'ın ağlayıp sakinleşmesinden sonra yorulana kadar tavşanlar gibi sevişmişlerdi. Yaptıkları onca şeylerden sonra sabah uyanamamaları çok doğaldı ve bunu babasına söyleyemezdi. 

Sehun kaşlarını çattı. Yoksa söyleyebilir miydi?  

"Yanında birileri var mı?"

"Öğretmenler odasındayım. Ne oldu ki? Kötü bir şey mi oldu yine oğlum!"

Yifan oğlunun sorusunu garipsemişti. Sehun gerçeği söylemeye gönlü kaysa da vazgeçti.

"Kötü bir şey olmadı. Üniversite hakkında düşündüklerimi Han ile paylaştım. Çok sevindi. Biraz düşündü ve olabileceğini söyledi. Bu yüzden üniversitelere baktık ve bölümlerle ilgili araştırmalar yaptık. Bilgisayarlarımızı kapattığımızda gece ikiye geliyordu. Uyku hali ile alarm kurmayı unutmuşuz. Çok yorgunduk baba, özür dilerim."

Yin Love YangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin