11.BÖLÜM

4.8K 397 283
                                    

Bazen sorulurdu bize düşünmesi zor, cevaplaması anlamsız sorular. Bu sorular oturup hiç bir işimiz olmadığında ya da en kritik anlarda birden karşımıza çıkıverirdi. Ya çok düşünüp düzgün bir cevap arardık ya da aslında yapamayacağımız bir şeyi öylece söylerdik.

O sorulardan ikisi şuydu : Sevdiğin için en çok ne yapabilirsin? Sevgini korumak için ne yaparsın?

Çeşit çeşitcevabı vardı bu sorunun sorulan insan için. Yaşamı, gördüğü ve sahip olduğu değerler doğrultusunda. Bilmiyorumdan her şeyi yaparıma kadar uzun uzadıya gidiyordu cevaplar. Çoğu belki yalan söylüyordu ama yine de bir cevap verebiliyordu.

Hikayemizde de cevaplar farklı farklıydı. Baekhyun için bu sorunun cevabı bilmiyorumdu. Çünkü sevdikleri için ne yaparsa yapsın yeterli görmüyordu. Belki bir sevdiği değil sevdikleri olduğun için cevabı böyleydi. Öte yandan Chanyeol için bu sorunun cevabı çok zordu. Çünkü hayat sanki Chanyeol'e sevme diyordu. Sevgisini korumak için yaptığı her şey yüzüne vuruluyordu, ona acı çektiriliyordu. Sehun için cevap 'Ne yaparsan yap anlamsız. Çünkü sonunda bir şekilde gidiyorlar. Yaptığının değeri kalmıyor. O yüzden düşünmek yerine anı yaşatmalıyız sevdiklerimize.' gibi bir dizi cümleydi. Luhan için bu sorunun cevabı çok netti. O sevdiği için adam bile öldürürdü. O Sehun için her şeyi ama her şeyi yapardı. Mantıklı ya da mantıksız... Kyungsoo için cevap 'Ben ne yapıcam be' O benim için yapsın!' gibi başta kendini beğenmişlik gibi görülen cümleler, onu tanıdıkça o kelimelerin altındaki yalnızlık oluyordu.

Ve Jongin için ise cevap başta 'Ne gerekiyorsa onu yaparım sanırım.'dan 'Yeterki ağlarken görmeyeyim. Onun gülmesi için mutlu olması için her şeyi yaparım.' olacaktı.

(Ne saçma bi giriş oldu be... Yok abi ben direkt konuya dalıcam. Olmuyo böyle dimi :'D?)

Jongin her ne kadar korkunun dibine vurmuş olsalar da Kyungsoo'nun yanı başında olmaktan, ona sarılıp elini tutuyor olmaktan mutluyken, mutluluğu en son girdikleri odadaki Samara kılıklı kız yüzünden bozulmuştu.

İkili kızı görür görmez çığlığı basıp birbirine sarılmışlardı ama Kyungsoo öyle korkmuştu ki kıza kafa atmıştı. Zavallı kız aldığı çok da hafif olmayan darbe ile bayılmış ve olduğu yerden düşmüştü. Bunun üzerine görevliler ışıkları açıp odaya girmişlerdi ve kızın durumuna bakmışlardı. Tabi Kyungsoo ile Jongin'i de odadan çıkarıp biraz laf etmişlerdi. Kyungsoo onlardan ve sonra ayılan kızdan özür dilese de olan olmuştu.

Şimdi ikisi de evin dışında bankta oturup yapacakaları başka bir şeyleri olmadığı için birbirleri ile didişiyorlardı ve Sehun ile Luhan'ı bekliyorlardı.

-"Kadına kafa atmasan bizi atmazlardı! On beş dakikadır onların çıkmasını senin yüzünden bekliyoruz. Bana kızıp durma."

Ve Jongin sonunda dayanamayıp sesini yükselterek ayağa kalkmıştı.

+"Bilerek attım sanki. Birden çıkınca korktum! Ne yapayım yani?"

Kyungsooda ayağa kalkıp Jongin'den geri kalmamıştı ama hareretli kavgalarını Sehun'un sesi bozmuştu.

×"Erken çıkmışsınız ve modunuzdan da düşmüyorsunuz. İnsan bir yorulur."

Gözlüğünü düzeltip sıkıntılı bir ses ile konuşmuştu Sehun. Tabii ki Jongin, Kyungsoo'nun korkudan yaptığı şeyi söylemek için gözlerini kısıp ağzını açtığı anda kısa olan durumu anlayıp Jongin'in koluna girdi ve belinden cimcikledi. Jongin acı ile kısık seste inleyip biraz yana doğru kıvrıldı.

-"Sizin kadar korkmadık demek ki erken çıktık değil mi Jongin?"

Son kısmı dişleri arasından ve 'Eğer tek kelime edersen seni dönme dolabın en tepesinden aşağı sarkıtır, korkudan öldürürüm.' gülüşüyle söylemişti. Jongin gözlerini kırpıştırıp yutkundu ve başını çevirdi.

Yin Love YangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin