"Benim içimde bir sen var. Bunu biliyorsun değil mi?"
"Evet ve sanırım bu yüzden sana aşık oldum Jongin."
------
"Sen benim aydınlığımsın. Ben de senin karanlığım."
"Sehun-ah..."
------
"Saçlarımı okşasana Baekhyun."
"..."
------
Denge olmadan düny...
Geçen hafta bölüm yoktu. Çünkü bilgisayarımın şarj aleti bozulmuştu. 😔😔 Anca halledildi. Gününe yb yetiştirebildim 💪💪.
M'nin başladığı ve bittiği yeri belirttim. İsterseniz atlayabilirsiniz.
Küfür yok biliyorsunuz.
Keyifli okumalar bol yorumlar efenim!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--------
Yifan okul için yatağından kalktığı gibi banyoya girdi. Kendine gelmek için yüzünü yıkarken kapının çaldığını duydu. Şaşırarak odasından çıktı.
"Vivi, sen mi ses yapıyorsun?" diyerek köpeğine seslendi ama Vivi yatağında uyuyordu. Kapı tekrar çalınca Yifan huzursuz hissetti. Saat, kapısının çalması için fazla erkendi. Hızlıca yürüyüp kapıyı açtı.
"Günüme güneş gibi doğan canım ve biricik hocam, günaydın!" Chanyeol söylediklerinin dalgasına nazaran yüzünde sıcak bir gülümseme ile Yifan'ı karşılamıştı.
Yifan sinirle dişlerini ve kapıyı sıktı.
"Bana bu saatte neden kapımda olduğunu açıklayacak ciddi bir sebep söyle." dedi karanlık bürümüş gözleriyle öğrencisine tehdit saçarak.
Chanyeol elindeki poşeti kaldırdı.
"Sitemizde yeni bir pastane açıldı. Türk pastanesi diyorlar. Gözleme adında yaptıkları yiyecek çok övülüyordu. Tek başıma yemek istemedim. Ben de her çeşidinden alıp size geleyim dedim. Çünkü siz hocam benim..."
Chanyeol böbürlenmeye başlamadan Yifan eliyle onu durdurdu.
"Yeter, yeter." Normalde Chanyeol'ün suratına kapıyı kapatırdı ama poşetten çok güzel kokular geliyordu. "Sana da günaydın. Geç bakalım." Gözlemelerin nefis kokusuyla poşeti alıp öğrencisini evine davet etti.
"Ben kahvaltıyı hazırlarken Sehun'u uyandırma görevini sana veriyorum."
Sehun'un uykusu oldukça hafifti. Chanyeol bu kolay görevi hızlıca kabul etti ve Sehun'un odasına doğru yürüdü.
"Gece boyu Rusça küfürler saydırarak oyun oynadı. Uyuyalı bir saat oldu olmadı. O yüzden uyandırırken dikkatli ol. Bir yerini incitmesin." Yifan'ın gülümseyerek gelen uyarısı ile durdu. Erken bir saatte habersiz gelmiş olabilirdi ama kahvaltıya gelmişti ve eli de boş gelmemişti. Chanyeol üzülerek bunu hak etmediğini düşündü. Dönüp dudağını büzerek öğretmenine baktı.
"Uyuduğuna göre en azından son oyununu kazanmış olmalı. O kadar korkmana gerek yok." dedi Yifan. Chanyeol'e biraz haksızlık yaptığını kabul etti. Chanyeol odaya girmeden aklına takılan soruyu sordu.
"Sehun Rusça biliyor mu?"
"Derdini ve sinirini anlatacak kadar küfür etmeyi biliyor. Yani öyle sanıyorum."
