Merihaba merihaba!
Şaşırdınız değil mi?
İnanın ben sizden daha çok şaşırdım 😂😂😂😂. Çok paslanmışım çok... Yazana kadar canım çıktı. Çok üstten yazdım AMA YAZDIM YANİ!
Bununla da bir beş ay idare edin 😝😝😝😝😝. Şaka şaka.
Yorum yapın. O kadar saat uğraşıyorum bakın igden yb yazıyorum dedim bin tane mesaj attınız. O YORUMLAR YAPILCAK!
İyi okumalar efenim ❤.
Bu arada yazdığım gibi yayımlıyorum. Kontrol edecek mecalim kalmadı.
----------
Bir kelime bir insanın canını ne kadar yakabilirdi?
Bir kelime bir insanın hayatını nasıl kurtarabilirdi?
Kelime miydi önemli olan yoksa onu söyleyen mi? Yoksa ikisi de mi?
En önemlisi insanlar bunu neden yaşadıktan sonra öğrenirdi?
Önceden öğrenmenin bir yolu yok muydu?
Sehun, Rose'u kolundan sürükleyip bulundukları yerden çıktıklarında soğuk hava bedenini titretmişti. Sürüklediği narin bedeni iteklediğinde sinirle ona döndü.
"Seninle konuşmak istemiyorum. Def ol git. Mümkünse babanı da götür."
Sehun bu soğuk havada dışarıda kalmak istemediği için içeriye yönelirken Rose yine onun kolunu tutmuştu. Sehun sertçe kolunu çekti ve kızın üstüne yürüdü.
"Canını yaktırma bana!" dedi dişlerinin arasında. Şu an kızın saçını başını yolacak kadar sinirliydi.
"Onların neden bu kadar nefretle birlikte olmasını istemediğini bilmiyorum ama ben babamın artık mutlu olmasını istiyorum tamam mı!" diye bağırdı Rose ve Sehun'u ittirdi.
Yaşlı gözlerindeki kararlılık ve hüzünle karşısındaki hava kadar soğuk bakışlara sahip gence baktı.
"Ben artık babamın mutlu olmasını istiyorum. Kaç yaşına geldiklerinin farkında değil misin? Onlar genç değiller. Birbirlerini yıllar sonra bulup mutlu olabilecekken buna neden bu kadar karşısın? Babam, babanı ailesi yüzünden terk etmiş. Onu çok üzmüş ama bunu telafi etmek istiyor."
Burnunu çekip kaşlarını çattı Rose.
"Onlar hala birbirlerine aşık ve bunu artık rahatça yaşayıp mutlu olmak istiyorlar. Senin de bir sevgilin var değil mi?" Eliyle pencereyi işaret etti Rose.
"Onu seviyor olmalısın. Eğer baban ilişkinize karşı çıksaydı bu seni ne kadar üzerdi biraz düşünsene! Sevdiğin ile birlikte olabilecekken olamamak seni üzmez miydi? Bunu kendi babana neden yapıyorsun?"
Rose'un ağlaması derinleşirken Sehun gözlerini kıstı. Ya babası Jongin ve Kyungsoo'nun baabsı gibi olsaydı? Ya o da Luhan ile olamasaydı bu onu üzer miydi?
Sehun şu an üzülüp üzülmeyeceğini bilmiyordu ama bu kız sinirlerini çok bozuyordu.
"Onların birlikte olmasına neden bu kadar karşısın bilmiyorum ama ben artık babamın mutlu olmasını istiyorum. Yıllarca kendi hayatını başkalarının kararıyla devam ettirdikten sonra artık istediğini yapıp gerçekten ama gerçekten mutlu olmasını istiyorum. Sen de lütfen baban için aynı şeyleri iste. Onlar birbirlerini seviyor ve ben yaptıklarının onların aşkını engellemesine izin vermeyeceğim! İyi günler sunbae."
Rose çantasını tutup geldiği yola dönüp hızlıca Sehun'un yanından ayrıldı. Sehun bir müddet kızgın bakışlarını Rose'un üstünden çekmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yin Love Yang
Fanfiction"Benim içimde bir sen var. Bunu biliyorsun değil mi?" "Evet ve sanırım bu yüzden sana aşık oldum Jongin." ------ "Sen benim aydınlığımsın. Ben de senin karanlığım." "Sehun-ah..." ------ "Saçlarımı okşasana Baekhyun." "..." ------ Denge olmadan düny...