"Benim içimde bir sen var. Bunu biliyorsun değil mi?"
"Evet ve sanırım bu yüzden sana aşık oldum Jongin."
------
"Sen benim aydınlığımsın. Ben de senin karanlığım."
"Sehun-ah..."
------
"Saçlarımı okşasana Baekhyun."
"..."
------
Denge olmadan düny...
Bölüm erken geldi, çünkü final yapma heyecanına girdim. 4,5 yıl dile kolay yemin ediyorum!
Keyifli okumalar, bol yorumlar efenim!
Küfür yok biliyorsunuz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
------------
Kyungsoo çantasındaki eşyaları çıkarırken yerinde durmuyordu. Heyecanına ve yerinde duramayışına nazaran çıkardığı eşyaları çok dikkatli bir şekilde yere diziyordu. Çantasında sonunda bir şey kalmayınca zıplayarak kitaplığının önüne geldi ve not defterini çıkartıp aynı şekilde zıplayarak yere oturdu.
Kyungsoo hayatında yeni amaçlar edinmişti. Bu amaçlar arasında ilk olarak yeni diller öğrenmeyi seçmişti. Kararlaştırdıkları gibi Jongin ile bir İngilizce kursuna yazılmışlardı. Kursu oldukça ciddiye aldığı için Kyungsoo, ömründe ilk kez kırtasiye alışverişi yapmaya gitmişti. Kendisine yeni defterler, kalemler ve daha kolay öğrenmesi için yardımcı İngilizce kitaplar almıştı.
Ömründe ilk kez yaptığı bu alışveriş Kyungsoo'nun çok fazla hoşuna gitmişti. Kırtasiyeleri ve kitap evlerini gezmek büyülü bir dünyaya giriş yapmak gibiydi ve çok eğlenceliydi. Kyungsoo'ya anlayamadığı bir şekilde haz vermişti. Jongin onu durdurmasa eline attığı ve beğendiği her şeyi alacaktı.
Alışveriş bir şekilde bitmiş ve kurs sonunda başlamıştı ama Kyungsoo kurs ile sınırla kalmak istemediği için internetten de dil öğrenme ile ilgili videolar izliyordu. Bu sayede kendinden beklemediği şekilde ilerleme kaydetmişti. Yeni bir dil öğrenmek, bunun için çabalamak, bir şekilde ilerleme kaydetmek Kyunsoo'ya başarı hissini yaşatmıştı. Bu başarı hissini daha önce tatmadığı için dil öğrenmenin üstüne daha yoğunlaştı ve aynı anda Almanca öğrenmeye de karar verdi.
Aslında öğrenmek istediği ilk dil İspanyolcaydı ama dil öğrenmenin ilk adımının İngilizceden geçtiğine inandığı için önceliği ona vermişti. Almanca kararı da sadece kelime ezberlemek üzeriydi. İngilizce kelime çalışırken yanında Almancasını da öğrenmenin iyi olacağını düşünmüştü.
Bugün tekrar alışveriş yapmasının sebebi de dil öğrenmeye tutkusunun artması olmuştu. Birkaç defterin yanında onları süslemek için bir sürü malzeme almıştı. Bu zamanda resimli yapışkan küçük kağıtlar çok modaydı ve Kyungsoo bir sürü onlardan almıştı. Örnek kelime kartları ve kendi kartlarını yapmak için de malzemeler almıştı. Onların üstüne yapıştırmak için de resimli küçük yapışkan kağıtlardan almayı ihmal etmemişti.
Saatler süren dolu dolu bir alışverişin sonucu şu an odasının yerini kaplıyordu.
"Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu Jongin. Dikkatle sevgilisinin tam karşısına oturarak. Alışveriş onu fazlasıyla yormuştu ama Kyungsoo'yu uzun zaman sonra ilk kez bu kadar hevesli görmek yorgunluğuna değiyordu.
