Bölüm 32

12.5K 1.4K 225
                                    

Bölüm öncesi küçük bir hatırlatma, en son 10 bölüm önce okuduğunuz ve bölümlerin arası açık olduğun için unutmuş olabilirsiniz. Pars'ın 2 kız kardeşi var. Özlem ve Burcu.  Özlem ortanca çocuk. Burcu en küçük. Keyifli okumalar.

-----------------

 Pars kapının önünde durmuş, boş gözlerle kapıya bakıyordu. Açmakla gitmek arasında kararsızdı. Hayat onu daha önce hiç bu kadar zorlamamıştı. Devran'ın ölümü ve sonrasında olanlar ve hatta daha önce Saye'yle olanlar yüzünden evden fazla uzak kalmıştı.

Bunun bedelini dün neredeyse kız kardeşi ödüyordu. Burcu dün kendisini öldürmeye çalışmıştı, bir kez daha. Kapıyı yavaşça açtı. Burcu uyumuyordu. Artık uyumak gibi bir numara yapmaya bile tenezzül etmiyordu. Gözleri açık, yatağına uzanmış, kolları karnının üzerinde kavuşmuş, dizlerini karnına çekmiş bir halde öylece yatıyordu.

Dün gece Özlem'le sert bir kavga etmişlerdi. Özlem hem anne babasına hem de Pars'a kinini kusmuştu. Pars üvey babasının kollarında bayılacak gibi duran annesinin ince bedenine bakıp kız kardeşine "Yeter!" diye bağırmıştı ama Özlem dur durak bilmeyen bir öfkeyle içini dökmüştü.

"Onun sorunu umurunuzda değil" demişti. "Tek derdiniz kendi vicdanınızı aklamak."

Özlem, Pars'ın kabul etmek isteyeceğinden çok daha fazla haklıydı. Pars yatakta yatan kardeşine bir kez daha baktı. Bal rengi saçlı, gözleri ışıkta yeşil parıltılar saçan güzel kardeşini özlemişti. Yatakta yatan bu kız cansız bir kabuktan başka bir şey değildi.

Sert adımlarla ilerleyip gündüz saatinde bile odayı karanlığa boğan kalın perdeleri hızla açtı. Odanın içine gün ışığı girmesiyle birlikte yatakta iyice büzüşen Burcu'nun yanına ilerleyip kızı kolundan tutup kaldırdı.

"Bırak!"

"Yeter! O yataktan kalkıyorsun."

"İstemiyorum!"

"Umurumda değil." Kolundan sertçe tutup ayağa kaldırdı. "Git duşunu al, üzerini giyin. Gidiyoruz."

Kız mosmor gözaltlarıyla başını kaldırdı. "Beni rahat bırak!"

Pars ona aldırmadan hızla kapıya gidip aşağı seslendi. "Özlem! Burcu'nun odasına gel!"

Küçük kardeşinden en az bir baş daha uzun genç kadın yorgunluktan bitap düşmüş ince bedeniyle içeri girdiğinde Pars ona da yumuşamamaya kararlıydı. "Burcu yıkanacak. Sen de aptalca bir şey yapmasın diye yanında duracaksın."

"Bakıcıya ihtiyacım yok."

"Ben olduğunu düşünüyorum. O yüzden benim dediğim olacak."

"Ne bu sesler?" Annesi Handan, her zamanki bakımlı, soğuk ve mesafeli halinden uzak endişeli ve tedirgin bir halde odaya girdi. "Pars? Neden bağırıp duruyorsun, kızlara."

"Anne sen bu işe karışma. Özlem, al kardeşini banyoya."

"Oğlum" Handan yardım istermiş gibi elini uzattı. "Ne oluyor?"

"Ben Burcu'yu alıp köşke gidiyorum." Hala ayakta duran Burcu'ya bakıp sertçe ekledi. "Banyoya!"

"Gel, Burcu. Sana yardım edeyim."

Özlem kardeşini alıp biraz da sürükler gibi banyoya girdiğinde Handan kızının ardından baktı. "İyi değil. Ellerimizden kayıp gidiyor, Pars. Kızım..."

Uzanıp annesine sarıldı. "Bırak ona iyi geleyim." Annesinin saçlarına dudağını bastırdı. "Özlem haklıydı anne. Ona kötü davrandık. İyi davranmak isterken ona destek olmadık. Acısında boğulmasına izin verdik. Bırak onu götüreyim. Bırak anlatsın bana."

Aşkta ve Savaşta (Mükemmel Planlar Serisi 4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin