Pars masasının üzerinde duran dosyaya kısaca göz attı. Nermin Erdem; yaş 51 saç rengi siyah, göz rengi ela, boy: 1.56, meslek; oyuncu, şarkıcı. İlk sayfadaki bilgileri hızlıca geçti. Bunlar ona lazım olan bilgiler değildi. Herkes tarafından bilinen şeyler değildi onun aradığı. Takvimler 24 Ekim 1987'yi gösterdiğinde Servet Güray'la evlendiği, bu nikahtan 20 gün sonra üç kilo beş yüz gram ağırlığında sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdiğini herkesçe bilinen gerçeklerdi.
Evlilikleri daha bir yılını bile doldurmadan, kızı daha dokuz aylıkken üç yıl sonra bir trafik kazasında ölecek olan İngiliz bir iş adamıyla kaçmıştı. O yıllarda boşanma ve velayet karşılığında yüklü bir para talep etse de dönemin bulvar gazetelerine göre Servet Güray bir avukat ordusuyla kadının üstüne çullanıp bebeğini ve parasını kadından kurtarmıştı. Tabii bu işin görünen tarafıydı. O dönem için Servet Güray ahlaksız bir kadının ihanetine uğramış zavallı bir adamdı ama Pars işin gerçeğinin o olmadığını iyi biliyordu.
Nermin Erdem'le kadın hamile kalacak kadar açıkgöz olduğu için evlenmişti ki Pars kısa bir araştırmadan sonra evliliğin de aslında Doğan Güray'ın emri olduğunu öğrenmişti. Evliliğin doğumdan sadece yirmi gün önce gerçekleşmiş olması bir tesadüf değildi. Ve o zaman bile Servet Güray hayatına bekar bir erkek gibi devam etmişti. Bundan yirmi iki yıl önce Fransız bir ressam olan Brigette Dubois ile evlenene kadar. Yılların iflah olmaz çapkını nihayet durulmuş gibi görüyordu.
Pars, sayfalar arasında gezinirken yavaş yavaş Saye Güray hakkında daha fazla şey öğrenmeye başladı. Bugüne kadar bütün ilgisi Saye'nin üzerindeydi. Onun dıştan görünen kabuğunu görmüş ötesiyle ilgilenmemişti ama şimdi görünenin aslında buzdağının suyun üzerindeki kısmı olduğunu anlamıştı. Saye, görünenden çok fazlasıydı. Parmağını yavaşça küçük bir kız çocuğuna ait fotoğrafın üzerinde gezdirdi. Çocukluk dönemi boyunca kullanılan iki kare fotoğrafı vardı. İlkinde annesi üzerinde samur kürküyle arabasına ilerlerken arkada dadısının kucağında kollarını ona uzatmış ağlayan pembe tulumlu bir bebeğin fotoğrafıydı ve uzunca bir süre, boşanma dönemi boyunca bu kare her haberde tekrar tekrar kullanılmış, ilgisiz anne ve terk edilmiş bebek haberleri defalarca yapılmıştı. Diğeri ise beş yıl sonraya aitti. Babasının kucağında çekilmiş bir aile fotoğrafında. Servet Güray önünde üç oğlu kucağında kızıyla kameraya gülümseyerek "ilgili baba" pozu veriyordu. Yine de bütün bu ilgi Saye'nin fotoğrafının kesilip kırpılıp "zavallı küçük annesiz bebek" olarak gösterilmesine engel olmamıştı, olamamıştı.
Sonraki ilk fotoğraf on iki yıl sonraya aitti, genç kadının on yedinci yaş günü çekilmiş bir fotoğraftı. Birdenbire "annesiz küçük kız" büyümüş ve magazin basınının gözdesi oluvermişti. Pars önündeki fotoğrafa bakıp gülümsedi. Bunda muhakkak kısacık ekoseli eteği yandan bir tutamı maviye boyanmış siyah saçları, file çorapları ve dize kadar uzanan çizmelerinin büyük bir etkisi olmalıydı. Birdenbire herkesin ilgisini çekivermiş, anında "sosyetenin yaramaz kızı" oluvermişti.
İşte o zaman Saye Güray'la ilgili haberler Nermin Erdem'den kopuvermişti ve birkaç yıl sonra kimse o bağı konuşmaz hale gelmişti. Saye konuşmalarını istemediği bir şey karşılığında onlara konuşacak başka bir şey vermişti. Akıllıca ve son derece cüretkar bir seçenekti. Özellikle de henüz on yedi yaşında bir kız çocuğu için. Ve ondan sonra devamı gelmişti. Bir süre sonra Saye Güray sadece genç yaşına rağmen elde ettiği başarılar ya da göz alıcı gece hayatıyla anılır olmuştu. O an hangisini kullanmak genç kadının işine gelirse.
Pars, dosyanın Saye ile ilgili kısımlarını geçti. Son iki yılını onu fazlasıyla izleyerek ve avını gözlemleyerek geçirmişti. Onun ilgilendiği şu an sadece Nermin Erdemdi. İki kadın arasındaki benzerlik dehşet vericiydi. Saye'nin yirmi yıl sonra nasıl görüneceğinin resmiydi adeta. Saye annesinden bir baş kadar daha uzundu, ki aralarındaki en belirgin fark buydu. Nermin Erdem'in yüzündeki yıllar geçse de silinmeyen döneminin vamp kadınlarına ait o "fettan" ifade kızının yüzünde aldatıcı bir yumuşaklığın altına gizlenmişti. Saye'nin soyundaki neredeyse her bireyinin sahip olduğu o ayırt edici mavi gözler yerini kadının vahşi, ehlileştirilmemiş bir kediye benzemesine neden olan sarı-yeşil-ela gibi renklerin kusursuz bir ahenkle birbirine dolandığı gözlere bırakmıştı. Saye'ye karşı olan tüm olumsuz düşüncelerine rağmen Pars onun güzel bir kadın olduğunu inkar edecek değildi. Nermin de tıpkı kızı gibi siyah saçlıydı, ikisi de buğday tenleri ve ilginç renkteki gözleriyle neredeyse egzotik denilebilecek bir güzelliğe sahiptiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkta ve Savaşta (Mükemmel Planlar Serisi 4)
RomanceAşkta ve Savaşta her şey mübahtır... Güzel... Güçlü... Tutkulu... Acımasız. Saye Güray bitti demeden perdeler inmez. Güzelliğinin ardında tehlikeli ve tahmin edilemez doğasını gizleyen Saye'nin rakibi bu kez en az onun kadar acımasız. Tüm gözler Par...