Kalp

223 26 14
                                    

"Misafirperverliğinize hayran kaldım gerçekten." Dediğinde derin bir nefes aldım ve tam haddini bildirmek için söze girecekken sözlerim kesilmişti.

"Biz misafirperver falan değiliz." Deniz'in buz gibi kelimeleri yankı yaptıktan hemen sonra kapanan kapının yankısı beni daha da korkutmuştu. Herkes bize bakarken ben Deniz'e bakıyordum. Sinirden dişlerini sıkmıştı, çene kasları bunu ortaya koyarken yanımızdaki Esila'nın sözleri ona dönmemi sağladı.

"Sadece güzel bir başlangıç yapmaya çalışıyordu." Dediğinde kafamı olumsuzca sallayarak ona doğru bir adım attım ve gözleriyle buluşturdum gözlerimi.

"Onunla bir başlangıç yapmamı bekleyemez." Dediğimde iki kolumu birleştirmiştim. Bana dolu gözlerle bakan Esila'ya üzülüyordum. Babasıydı fakat bu onu ilgilendirmiyordu. Ayaz Güneş'le benim aramdaki meseleydi bu.

"Tek amacı yeğenine daha yakın olmak..." Dediğinde derin bir nefes almıştım ve kafamı olumsuzca sallayarak ileriye doğru bir adım atmıştım. Arkamda kalan Esila'nın sesi kulaklarıma geldiğinde gözlerimi sakince kapatmıştım.

"Neden bu kadar gaddar olmak zorundasın ki? Herkes sana düşmanca yaklaşmıyor." Demişti, sesindeki yumuşaklık bana bunu gerçekten sorduğundandı. Beni sinirlendirmek veya kavga çıkarmak için söylemiyordu. Sormak içinden gelmişti. Ona doğru döndüğümde yutkunmuş ve cevap vermiştim.

"Böyle olmak zorundayım yoksa herkesi kaybederim." Dediğimde kafasını olumsuzca sallıyordu, gözlerinden akan yaşları sildiğinde bana hüzünle bakmıştı.

"O, amcam gibi değil. Babam kötü biri değil." Dediğinde kafamı olumsuzca sallamış ve dudaklarımı büzmüştüm. Ellerimi arkamda birleştirdiğimde kelimelerim dile gelmişti.

"Üzgünüm Esila, amcan bana bunu öğretti." Demiştim ve arkamı dönerek koltukların birine geçmiştim. Bu hareketimden sonra Yaren, Esila'ya bakmış daha sonra yanıma gelmişti. Ege, Esila'ya hüzünle bakarken gözleri yerde olan Esila , Deniz'in yanına geçerek kapıyı çarpmış ve evden çıkmıştı. Ege gözlerini kapanan kapıya dikmişti ve biraz durduktan sonra bana doğru yaklaşmıştı. Dirseğimi koltuğun köşesine yaslamıştım ve ellerimle oynuyordum. 

"Yaptığını beğendin mi? Onu üzdün." Dediğinde derin bir nefes alarak tırnaklarımla oynamaya devam ederek konuşmuştum.

"Unutur iki güne." Dediğimde Ege'ye hala bakmıyordum fakat bakışlarını üzerime diktiğini hissediyordum. Gözlerimi tırnaklarımdan ayırmıyordum.

"Mavi, ne zamandır insanları üzerken böyle düşünüyoruz biz?" Dediğinde gözlerimi Ege'ye değdirmiştim,bana şaşkın şaşkın bakarken ayağa kalkmış ve gözlerinin içine iyice odaklanmıştım.

"Gözlerimin önünde az daha öldüreceğinizi gördüğümden beri." Dediğimde derin bir nefes alarak herkese dönmüştüm ve sırayla bakmıştım. Kapıya yaslanan Deniz bana farklı bakıyordu, Kuzey mutfağın kapısının önündeyken Harun hemen yanındaydı, Erdem duvarın köşesine geçmiş öylece olanları izliyordu. Kuzey merdivenlerde oturuyor ve Yaren yanımdaki kanepedeydi. Gözlerim tekrar Ege'yi bulduğunda sözlerime devam etmişti.

"Hiçbirinizi kaybetmeyeceğim, duydunuz mu?" Dediğimde derin bir nefes daha almıştım. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda yutkunmuş ve devam etmiştim.

"Bir daha bunu yaşayamam, buna gaddarlık diyorsanız da deyin, en azından yanımdayken dersiniz." Dediğimde derin bir nefes almış ve merdivenlere yönelmiştim. Kuzey köşeye çekildiğinde sırtım onlara dönüktü, tepkilerini ölçemiyordum ama Ege'nin kızgınlığını hissedebiliyordum. 

"Uyuyacağım ben." Dediğimde merdivenleri bitirmiş odamın önüne gelmiştim. Evet, Esila'nın kalbini kırmıştım fakat bunu yapmak zorundaydım. Artık, onlardan birine zarar gelmesine izin veremezdim. Kimseyi kaybetmeyecektim, intikamın kurbanı olmayacaklardı. 

Mavinin DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin