Oyun

853 95 22
                                    

Hayaller, ulaşılması zor ve bir o kadar emek sarf edicidir. İnsan hayalleri için yaşar. Bir meslek, bir aile, güzel bir yaşam... Herkes hayallerinin peşinden gider. Gitmek ister veya çabalar. Benim tek bir hayalim vardı. Annemin yaşayamadıklarını yaşamak. Annemi yaşatmak...

Deniz ve Kuzey'in sesi bağırışmalı geliyordu. Kavga ettikleri çok belliydi. Bense seslerini yeni yeni duymaya başlamıştım. Kavga etmeye yeni başlıyorlardı.

"Seviyorum çünkü seviyorum." Dedi Kuzey ve derin bir sessizlik oluştu. Bende kendimi iterek masayı arkama almıştım. Karşımda İzmir duruyordu. İzmir'in sahili buradan net bir şekilde görünüyordu. Kuzey ve Deniz bana doğru gelmeye başladı. Kuzey benim başımda durup

"Hadi Mavi gidiyoruz burdan." Dedi. Deniz elini yumruk yapmış bir şekilde kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ne-Nereye Kuzey?" Dedim bende. Kuzey elini ensesine koyup derin bir nefes aldı ve bana geri döndü.

"Babana bırakacağım seni." Diyince beynime kan gitti. Kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyordum. Gözlerim sanki kanıyor, boğazım yanıyordu. Bir an kendimi bakım eviminde görünce gözlerimi sıkıca açıp kapadım.

"Ne dediğinin farkında mısın sen?" Dedim sakince. Elimin altındaki çimenleri sıkıyordum. Derin derin nefes alıyordum.

"Kuzey bir bok bilmiyorsun." Dedi Deniz ses tonu çok sinirli olduğunu belli ediyordu.

"Ben her şeyi biliyorum kardeşim merak etme." Diye yüksek sesle karşılık verdi Kuzey. Daha sonra beni kucağına almaya çalışınca debelendim.

"Kuzey bırak." Diye bağırınca Kuzey bir anda kollarını üstümden çekti.

"Deniz beni sandalyeme oturtur musun?" Diye sordum. Deniz, Kuzey'e bakarak yanıma geldi. Beni yavaşca kucağına aldı. Ortadaki sandalyeye oturttu.

"Bak, ben o eve dönmem. Beni o evi götürürseniz sizi asla affetmem." Dedim. Deniz kollarını birleştirip masaya yaslandı.

"İyi, bende burda kalıyorum." Dedi. Bizse seslenmedik.

Yazlığa geri girmiştik. Ben salondaydım. Deniz ve Kuzey'in nerde olduğunu bilmiyordum. Mücahit abi yemek işlerini hallediyordu. Kitaplığa bidaha dokunmam gerektiğini öğrenmiştim ama canım çok sıkılıyordu. Sandalyemle camın önüne gelip manzarayı izlemeye karar verdim. Yıldızların ve sahilin ışıkları çok güzel bir manzara çıkarmıştı ortaya. Çok fazla mesafe vardı arada ama sahil belli oluyordu. Her yer yemyeşildi burada. Camın yansımasından bana yaklaşan Kuzey'i gördüm. Kafamı yere eğerek ellerimle oynamaya başladım. Kuzey yanıma geldi.

"Neden eve dönmek istemiyorsun Mavi?" Dedi. Bense kafamı kaldırıp ona baktım. Bana bakmıyor manzaraya bakıyordu.

"Bunu sana anlatsam da anlamayacaksın Kuzey." Dedim ses tonumdan ona sinirli olduğumu anladığını umuyordum. Sandalyemin tekerleklerinden beni kendine döndürdü ve çömeldi.

"Orası senin evin orda kalman en doğrusu Deniz'i ne kadar tanıyorsun ki güveniyorsun?" Dedi.

"Deniz'i tanıyorum ve güveniyorum Kuzey." Dedim ve sustum. Yere baktım. Tabii ya ben bunu nasıl düşünemedim. Deniz'in evine gittiğimiz de de Kuzey vardı. O gittikten sonra babamlar bizi bulmuştu. İçimdeki Mavi'yi susturamadım ve o soruyu sordu.

"O gec Deniz'in evinde bizi görüp şikayet eden de sendin demi Kuzey?" Dedim. Kuzey çöktüğü yerden kalktı. Zil çalınca kapıya doğru baktık. Deniz'de durmuş bizi izliyordu. Zilin çalmasına rağmen bize bakıyordu. Kuzey gidip kapıyı açtı. Bizse Deniz ile sadece birbirimize bakıyorduk.

Mavinin DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin