Buket

250 32 82
                                    

Kimsin sen? Bu soruyu kime soruyordum? Kim olduğunu bilmeyen birine. Kim olduğumu bilsem sorar mıydım öylesine? Zihnimdeki kendimden kaçtığım kız bedenime sahip olmuştu. Ben ben değildim, o da ben değildim. Ben neredeydim böyle? İçimdeki duyguları kim alıp kaçırmıştı benden? Sorularımın cevabını artık biri vermek zorundaydı. Yaptığım hataların bedelini ödemiştim ya da öyle sanıyordum. Her sabah uyanıp baktığım aynalardan kaçar olmuştum. Ya kendimden kaçıyordum ya da yaptıklarımdan. Veya yaptığım sandıklarımdan.

"S-sen, nasıl olur?" Dediğimde yutkunmuştum. Demir'in elini iyice kavramıştım ve ayakta durmakta güçlük çekiyordum. Kuruyan boğazımı yutkunarak hayata döndürdüm ve karşımda duran iki adama bakmaya devam ettim. Kaşlarını çatan Deniz anlamsızca bana bakıyordu.

"Bana mı dediniz?" Diye sorduğunda ses tonunu duyduğum için yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. Ona doğru ilerlerken Demir'den elimi aldım ve yanına yaklaştım. Hemen yanı başında duran Kerem o pis gülüşünü suratına yerleştirmişti bile. Gözlerim Deniz'in gözlerine sabitlenmişti. Ona yavaş adımlarla ve hızlı bir solukla yaklaşıyordum. Karşımdaydı o buradaydı. Kokusu burnumu ve ciğerlerimi süslediğinde bir elimi suratına doğru yaklaştırdım. Gözlerimi kapatıp açtım ve kendimi gerçek olduğuna ikna ettim.

"Kerem, ne yapıyor bu kız?" Dediğinde tenine dokunmaya hazırlandığım elim geriye çekilmişti. Kaşlarımı çatmış ona dikkatlice bakıyordum. Ne demekti şimdi bu?

"Deniz ben, ben..." Dedim ve dememle sözüm kesilmişti. Kerem araya girerek konuşmaya başladı.

"Tanıştırayım Acar holding'in sahibi Mavi Acar ve Demir Güneş." Diyerek bizleri göstermişti. Deniz bize doğru gülümsedi ve elini uzattı. Gözlerim kısılmış, dudaklarım aralanmıştı. Gözlerim Kerem'in üzerinden alınmış, Deniz'in ellerine kaymıştı. Bir yabancı gibi bakıyordu bana. Yabancı gibi.

"Ne demek oluyor bu?" Diye sorduğumda yutkunmuştum. Deniz'in eline bakmaya devam ediyordum. Havada kalan elini geriye çekmiş ve etrafına bakmaya devam etmişti. Elini sırtımda hissettiğim ağabeyim kulağıma yaklaştı.

"Sakin ol. Ben buradayım." Dediğinde yanıma iyice yaklaştı.

"Kerem bey siz benimle biraz gelir misiniz?" Bunu diyen Demir'di. Demir elini Kerem'in koluna koyduğunda Kerem sertçe elini itti.

"Benim kardeşimden gizlim saklım yok. Ne konuşacaksınız burada konuşun Demir bey." Dediğinde Kerem'de olan bakışlarımı aniden Deniz'e çevirdim. Deniz gülümsemişti.

"Pardon? Yanlış mı duydum yoksa sen az önce Deniz'e kardeşim mi dedin?" Dedim ve işaret parmağımı Kerem'e yönelttim. Yutkunduktan sonra parmağımı indirmiştim. Bir adım daha atıp Kerem'e iyice yaklaştım.

"Ne yapmaya çalışıyorsun? Bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var. Oda bu yaptıklarının bedelini büyük ödeyeceksin." Dediğimde Deniz bana yaklaştı ve boyuma yetişebilmek için biraz eğildi.

"Neyi kast ettiğinizi bilmiyorum küçük hanım ama ağabeyimi bu şekilde tehdit etmezseniz sevinirim." Dediğinde sinirli gözlerim Deniz'e döndü. Bakışlarım bir anda değişmişti. Aylar sonunda onu görmüştüm ve sarılamıyordum. Sarılmak ne kelime, dokunamıyordum. Göz kapaklarım eğilmişti. Ona o kadar derin bakıyordum ki beni anlaması için elimden geleni yapardım. Ben senin sevgilinim, neden beni tanımıyorsun?

"Deniz bey çizimlerin sahibi. Bugün görüşmeye gelecek olan tasarımcılardan birisi." Bu ses Cem beye aitti. Sözlerini dile getirdiğinde ona doğru dönmemiştim. Gözlerim hala Deniz'deydi fakat Deniz sürekli gözlerini kaçırıyordu. Kerem yanımızdan geçip sandalyelerden birine oturduğunda Deniz'de aynı şekilde ilerledi ve Kerem'in hemen yanına oturdu. Suratımda ki şok etkisi geçmiş değildi. Demir elini omzuma koydu. Kerem ve Deniz'in oturduğu yerin tam karşısında duruyorduk. Demir sandalyeyi biraz geriledi ve ardından beni yavaşça oturttu. Ellerimi masaya koyarak Deniz'in gözlerine daha da odaklandım. Farklı bakıyordu, bizi yabancı biri gibi görüyordu. Bu bakışlarını tanıyordum. Demir'i ilk gördüğünde de böyleydi onu daha tanımadığı içindi. Şimdi de ona biz yabancı olmuştuk ama nasıl? Ne oldu da bizi görmezden geliyor?

Mavinin DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin