BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)

BŞHKM9

🌼Z❤️H🌼

"Hayır ,gitme. Dikkat et!"

Anlından boynuna damla damla akan terler,rüyanın korkunçluğunun şiddetini anlatmaya yeterliydi. Gözlerini açmasına rağmen zihninde canlanmaya devam eden o sahne, Zehra'nın gözyaşlarının sebebiydi. Tam bir yıldır aklından silemedigi o sahne neredeyse her gece Zehra'nın kabusu olmuştu.
Ayaklarını yataktan sarkıtarak oturur vaziyete gelen Zehra,abajurun üzerindeki suyu aldı ve bir yudum içti,bardaktaki su boğazındaki kuruluğun geçmesine yetmezken aşağı inmeye karar verdi. Vücudunu saran titremeler geçeceğe benzemiyordu. Saç dipleri ter damlaları ile adete yıkanmış gibiydi. Derince yutkundu ve boğazındaki kuruluk büyük bir acı verdi. Yorganı yana atarak ayağa kalktı ve lavaboya doğru ilerledi.

Suyu açıp avucuna doldurduktan sonra yüzüne çarptı. Soğuk su kendisine gelmesini sağlarken başını kaldırdı ve aynadaki suretine odaklandı. Göz altları morarmış, yanakları beyaz tenine tezat kızarmıştı. Aniden aklına en son pencere önünde olduğu gelince onu yatağa kimin koymuş olabileceği geldi. Anlaşılan kocası eve gelmişti başka birisi onu yatağa taşıyacak değildi ya.

Banyodan ayrılarak tekrar odaya geçti. Sabahlığını üzerine geçirip,başına kenarda duran yazmayı örttü ve telefonunu yanına alarak odadan ayrıldı. Etraftaki karanlık bir anlık korkmasına sebep olsa da,kendini toparlayıp merdivenlere yöneldi. Adımlarını ses çıkartmadan atmaya devam ederken alt katta bir şeyin düşme sesi geldi. Aniden çığlık atacakken aklına herkesin uyuduğu geldi. Ve sessizce kendine telkinler vermeye başladı.'Sakin ol Zehra sadece dışarıda rüzgar var'

En son basamağa geldiğinde aynı ses tekrar kulaklarına ulaştı. Sesin mutfaktan geldiği kesindi ama mutfağın ışıkları yanmıyordu. 'Ya hırsıza?' dedi içinden. Kenarda duran vazoyu eline aldı ve korku dolu kalbiyle mutfağa doğru ilerledi. Mutfağın kapısını açıp vazoyu havaya kaldırır kaldırmaz içeri çekilmesi bir oldu. Güçlü ellerden birisi ağzını kapatırken, diğeri vazoya uzanıp hızla elinden aldı.

Zehra ani gelen bu hareketten sonra gözlerini hızla kapattı ve kaderine razı oldu. Bir süre sonra ensesine ulaşan nefesle Zehra yavaş yavaş gözlerini açtı. Ay ışığı yüzüne vuran kocası,koyu yeşil gözleriyle ona bakıyordu. Aniden derin bir nefes veren Zehra,hırsız olmadığına dua ederken aynı zamanda kocasının ona çok fazla kızmaması için de dua ediyordu. Kocası parmaklarını yavaşça ağzından çekti ama karısının yakınından ayrılmazken,elini beline yerleştirdi. Zehra'nın nefesleri sıkılaşmaya başlarken, Hamza pür dikkat karısının mimiklerini izliyordu.

Bir süre ikili arasında geçen kaçamak bakışmalar, Zehra'nın uzaklaşması ile son buldu.

"Gece gece elinde vazoyla ne işin var kadın?"

Zehra sorgu zamanının geldiğini anlamış ve en mantıklı cevapları vermek için cevaplarını seçmeye başlamıştı.

"Ben su almak için geldim. Ama sesleri duyunca korktum,birde ışığı açmamışsın."

Zehra zorda olsa cevabını vermiş,keskin bakışlarla kendisi izleyen kocasına odaklanmıştı.

Ali Hamza ona karşı sinirle doluyken bir de üstüne üstlük karşısında böyle görünce iyice sinir küpüne döndü.

"Burası benim evim istediğim gibi dolaşırım sanane kadın. Çık git yukarı benim asabımı daha fazla bozma."

Zehra hızla mutfaktan ayrıldı ve hızlı adımlarla odaya çıktı. Suyunu da alamamıştı. Sabahlığını ve yazmasını çıkartıp yorganın altına girdi ve en kısa zamanda uyumayı diledi.

~🍁🖤~

Sabah ezanlarının okunması ile eve tekrar can gelmişti. Kapılar birer birer açılıp kapanıyordu. Bir süre sonra namazını kılan ve okumasını yapan Zehra kocasının bugün odaya hiç gelmemiş olmasını göz ardı etmeye çalıştı ve kahvaltı hazırlamak adına aşağı indi.