Bölüm adı:Bileklik
Bölüm şarkısı: İhanetten geri kalanÖzlem denen illet insanı bir kere sardımı,bir daha o illetten kurtulmak mümkün olmuyordu. Günler,haftalar,aylar hatta yıllar geçiyordu ama özlem asla bitmiyordu.
İnsan her mevsime aşık olmaz ki,ilkbahar da dışarda çiçekler açar ama senin içinde fırtınalar kopar,belki rüzgarlı bir sonbahar sabahı,kuş cıvıltıları sarar yüreğini. İnsan sevdiğiyle,kalbini kalbine kilitlediğiyle mutlu olur.
İki genç bir kaç dakika öylece sarıldı birbirine, kokularını içlerine çektiler. Belki gözler beş yıldır birbirini görmüyordu ama gönüller hep hasretti birbirine. Belki yan yanaydılar ama birbirlerine haramdılar.
Ali Hamza,belli belirsiz bir öpücük kondurdu karısının başına ve hızla karısının kollarından ayrılarak odadan çıktı.
Ne olduğunu anlamayan Zehra kolları boşlukta kalmış,yüreği sızlamıştı. Az önce kollarında olan kocasının bedeni gidince adeta üşümüş,içi ürpermişti. Gözlerinden süzülen istemsiz yaşlar ve kararan gözleriyle daha fazla ayakta kalamadı ve olduğu yere öylece yığıldı. Ne olmuştu kocasına,yufka yürekli, bakışında bile merhamet barındıran,sevdiği aşık olduğu adam gitmiş,yerini huysuz ve acımasız bir adam alıvermişti.
Bir süre oturduğu yerde sessizce göz yaşı döken Zehra,aşağıdaki insanlara ayıp olacağını düşündüğünden yavaşça doğruldu.
Ağrıyan başı ayağa kalkmasına zorluk çıkartırken. Çekmecede ağrı kesici olduğu aklına geldi ve yatağın yanında ki çekmeceyi açtı. Gözleri çekmece de ilaç kutusunu ararken kenarda duran bileklik yavaşça tozlanmış anıların kapılarını açtı.~🍁5 yıl önce 🍁~
"Nurcan teyzeeeeeee."
Zehra okuldan çıkar çıkmaz hızla evin yolunu tutmuştu. Bugün teknoloji tasarım dersinde el becerisi olarak bileklik örmeleri gerektiğini öğrenmiş aklına bu işi en iyi yapan komşuları Nurcan Hanım gelmişti.
Ondan nasıl örmesi gerektiğini öğrenebilirdi. Hızlı adımlarla apartmandan içeri girdi koşarak ikinci kata çıktı ve karşı komşusu Nurcan Hanım'ın ziline bastı. Bir kaç dakika beklemenin ardından kapıyı açan Ali Hamza karşısındaki kızı görmeyi hiç beklemiyordu. Zehra kapıyı açan kişiyi görür görmez başını öne eğdi.
"Ben Nurcan teyzeye önemli bir şey soracaktım,evde mi?"
Ali Hamza nefes nefese konuşan kıza kaşlarını çatarak biraz da meraklı gözlerle süzdü.
Siyah feracesi boyunu olduğundan daha uzun göstermiş, yüzünü çevreleyen siyah eşarp beyaz tenini ve yeşil gözlerini daha bir belirgin kılmıştı. Koştuğu için olsa gerek eşarbı biraz bozulmuş,nefesleri sıktı.
"Annem üst komşuya kadar gitti beş on dakikaya gelir. Önemli bir şey ise bana söyle ben iletirim."
"Yok hayır çok önemli değil. Ben sonra yine gelirim."
Zehra hızla arkasını döndü ve karşı daireye doğru yol aldı. Ali Hamza kızın bu haline anlam vermese de başını iki yana sallayarak kapıyı kapattı ve içeri girdi.
Zehra eve girdi mutfakta kitap okuyan babasının yanağına bir öpücük kondurup odasına geçti. Hızla atan kalbinin sebebi hızlı koşmasından çok kapıyı açan kişiydi. Kendiyle her baş başa kaldığında bunu düşünüyordu.
'O senden yaşça büyük,abi dediğin kocaman adam, onu gördüğün de saçma sapan tavırlar sergileme diye'ama hiçbir zaman söz geçmedi kalbine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)
Spiritual"Keşke hep çocuk kalsaydın,hep o masum çimen gözlü kız olsaydın." "Ben hala masumum Hamza." "Değilsin,inan öyle olsaydın çoktan kalbimde bir yerin olmuştu." #Namaz1 #Tefekkür1 #Sevap1 #Allah1 #Helal1 #Kuran1 #Ankara1 #İman1 #Hanım1 #Haram1 #Günah...