BŞHKM12

8.9K 471 28
                                    

Hani kavuşmak için maddi engel olmasına gerek olmaz bazen,manevi olarak gitmeye gücü yoktur insanın. İşte durum tam da buydu. İkili dikkat kesildi birbirlerinin yeşil gözlerine,biri yeşilin en pozitif yönü yani çemen yeşilini,diğer ise en koyusunu temsil ediyordu.

Hamza elini karısının beline koydu ve tek hamlede vücutlarını birbirine yapıştırdı. İşte şimdi ikisininde kalp atışı birbirinin kulağına geliyordu.

"İstersem hakim olmam karıcım bunu en iyi sen biliyorsun,ki daha fazlasına da hakkım var."

Zehra az önceki cesaretinin kırıntılarını ararken geride hiçbir ize rastlamamıştı. Sadece Hamza'ya odaklanmış dediklerinin doğru olduğu gerçeği ile yüzleşiyordu.

Hamza karısından cevap gelmemesi üzerine daha da keyiflendi ve yüzüne yerleştirdiği çarpık gülüşü ile konuşmaya devam etti.

"Bir kaç saat önce yaşananlar öylesine bir şeydi,amacım sadece senin sesini kesmekti. Bunu başka yerlerle çekmende senin zavallılığın. Benim için bir şey ifade etmiyorsun. Birde sanki dayanılmaz bir güzelliğin varmış gibi konuşma,emin ol öyle değilsin."

Hamza adeta zehir gibi etrafa saçtığı sözlerden sonra karısının belindeki elini çekti ve hızlı adımlarla mutfaktan uzaklaştı.

Geride paramparça bıraktığı bir Zehra olduğunu düşünmeden.

Şimdi Zehra üzerine binen yük ile kendisini mutfak masasına atıvermişti. Başına şiddetli bir ağrı yerleşirken gözleri yaşla dolmuş önünü dahi göremiyordu.
O hiçbir zaman güzel olduğunu iddia etmemişti ama bunu ona Hamza'nın söylemesi adeta yangınlara bedeldi. Onu öpen Hamza iken azarlanan ve aşağılanan yine kendisi olmuştu.

Yüzüne acı tebessüm yerleştirdi Zehra ve yavaşça sildi gözyaşlarını.

"Andolsun Başhekim bu söylediğin sözleri teker teker yedireceğim sana."

Zehra ayağa kalktı ve tatlıyı yapmaya kaldığı yerden devam etti. Her şey olacağına varacaktı ama neler olacaktı bilinmez.

Aradan geçen zaman zarfında ikili bir daha karşılaşmadı. Ama Hamza uyumak için odaya girince bu kaçış sona erdi.

İkili yine birbirlerine gözlerini dahi değirmeden yatağa geçtiler, her ikiside yatağın en ucuna gitti ve uykuya daldı.

***************

Sabah ezanları ,gecenin sessizliğine son vermiş,yeni doğan günün habercisi gibi minarelerden duyuluyordu. KARA ailesi teker teker uyanmaya başlamış,namaz için yerlerini alıyordu. Bugun namaz cemaat halinde kılınacaktı.

Mevlüt Bey oğluna imam olmayı teklif etsede Hamza babasını öne geçirmiş kendisi müezzin olmuştu. Huşu içinde namazlarını tamamlayan aile sakinleri okumalarını yapmak üzere odalarına geçtiler.

Zehra eline aldığı meal kitabı ile cam kenarında bulunan koltuğa geçti. Yeni yeni doğan güneş perdenin açık kısmından Zehra'nın yüzüne vuruyordu. Zehra perdeyi tamamen açtı ve gun ışığı butun odayı sardı.

Bu esnada Hamza karşı tarafta Kuran okuyordu.
ikili bir kaç saniyeliğine dahi olsa göz göze hiç gelmedi. Zehra okumasını tamamlar tamamlanmaz kahvaltıyı hazırlamak için odadan ayrıldı.

Gorumcesi çoktan mutfağa gelmiş çayı koymuştu. Şimdi ise patates soyuyordu.

"Kolay gelsin Fidan abla ."

Fidan Zehra'nın yüzüne tebessümle baktı ve işine devam etti.

İki genc kız masayı kurarken Nurcan hanım mutfağa geldi.

BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin