BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)

BŞHKM46

Bölümün başından itibaren şarkı ile okumanız rica olunur...

Gözleri aşka gülen taze söğüt dalısın
Gel bana her gece sen, gönlüme dolmalısın
Tatlı gülüş pek yaraşır gözleri ömre bedel
Ah ne güzel ne güzel seni sevmek ah ne güzel ne güzel

Zehra dağ evinin mutfağında bir o yana bir yana dönerek şarkı söylüyor kocasının isteği üzerine vişneli kek yapıyordu. Beline kadar uzanan sarı saçlarını açık bırakmış menekşe kokusu her yana dağılmıştı. Üzerine göbeği açık tatlı bir eşofman takımı giymiş, hafifçe belli olan göbeği ile çok tatlı olmuştu.

Tabi bütün bu düşüncelerin sahibi mutfak kapısının pervazına yaslanmış bütün dikkatiyle karısını izleyen Ali Hamz'ya aitti. Hastaneden eve döndüğü vakit hiçbir şey düşünmemiş sadece karısının kolundan tuttuğu gibi dağ evine getirmişti. Onunla yalnız kalmak istiyordu. Bir ömür...

Zehra kendini şarkıyı öyle kaptırmıştı ki kocasının yanına geldiğini ancak karnının üzerinde birleşen eller ile farketti. Hamza başını karısının saçları arasına daldırmış derince içine çekiyordu. Bu kadın onu adeta sarhoş ediyordu.

Zehra çıplak karnı üzerindeki parmaklardan huylanmış kocasının ellerini çözerek yüzünü kocasının yüzüne çevirmişti. Anlını kocasının anlına yasladı ve nerdeyse eğilmekten boynu kırılacak kocasına doğru kıkırdadı.

"Çok mu komik küçük hanım?"

Zehra başı ile onaylayarak gülmeye devam etti. Hamza karısının yanağından derince öptükten sonra karsını belinden tutarak hızla kaldırdı ve tezgaha oturttu. Kap içerisindeki kek harcını borcama döktü ve fırına gönderdi.

"Benimde elim değmiş olsun değil mi?"

"Hiç boşuna görevi üstlenme başhekim. Keki ben yaptım."

Karısının tripli haline gülerken tekrar kucağına alarak içeri doğru götürdü. Boydan boya camlar karşısındaki koltuğa karısını nazikçe bıraktı ve gözlerini orman manzarasına çevirdi.

"Namazını kıldın mı?"

Karısının sorusuna başını olumsuz manada sallayarak cevap verdi.

"O halde yakışıklı bey,kekimiz pişene karar namazlarımızı kılarsak daha güzel olur."

Zehra hali hazırda yeni oturdukları koltuktan kalkarak kocasının ellerinden tuttu ve onu da kaldırarak beraber üst kata çıktılar.

Birlikte kıldıkları namazın arkasından Zehra namazını önce bitirmiş yatağın üzerine oturarak uzun süredir dua eden kocasını seyre dalmıştı. Zehra o an kocasının duasında kendisininde olması içinden dualar etti. Çünkü Hamza'nın yanakları ıslanmış her ne için dua ediyorsa bu odadaki varlığını unutmuştu. Samimi dua bu muydu?

Bir süre daha devam eden dua,oda da yankılanan derin ve anlamlı amin sesinden sonra son buldu.

Zehra bir kaç gündür kocasındaki tuhaflığın farkındaydı. Ona neler olduğunu sorduğunda hızlıca geçiştirmiş konuyu dağıtımıştı. Zehra da moralini daha fazla bozmamak için üzerinde durmamayı tercih etmişti.