BŞHKM28

7.9K 407 41
                                    

"Her şeyi aldın mı?"

Zehra son kez valizini ve kitaplarının olduğu çantayı kontrol etti. Hepsinden emin olduktan sonra kocasına cevap verdi.

"Her şey tamam."

"O zaman yolculuk başlasın."

Zehra arabaya geçti ve Hamza da arabayı çalıştırarak yola koyuldu. Bu kısa kaçamak hem kendisi için hemde Zehra için çok iyi olacaktı.

Karısı aylardır doğru düzgün hiç gülmüyordu. Belki bir nebze de olsa mutlu ederdi onu. Yol üzerinde balık halini gören Hamza aklına bir anda gelen fikir ile arabayı sağa çekti.

"Neden durdun?"

Zehra merakla sorusunu kocasına yoneltirken Hamza cevap verdi.

"Maharetli kocan akşama sana balık yapmaya karar verdi."

Zehra sevinçle gülümserken arabadan inen kocasına baktı. Balık severdi ama kocası yapacak olunca daha bir heyecanlanmıştı.

Hamza elinde bir kilo balıkla geri döndü ve poşeti bagaja koydu.

Yoluna devam eden genç çift kısa süre sonra yazlığa vardı.

"İçerisi soğuktur,ben kombiyi açıp geliyorum."

Zehra gerçekten de üşümüştü. Üzerindeki hırkaya daha çok sarıldı ve titredi.

Hamza mutfaktan çıkarak karısının yanına geldi. Karısını titrerken görünce içinden kendine bir küfür savurdu. Önceden gelip açmalıydı petekleri şimdi koca ev nasıl ısınacaktı.

"Zehra sen otur burada ben bahçeden odun alıp geliyorum. Kaloriferler ısınıncayadek şömine yakalım. En azından biraz daha az üşürsün."

Zehra başını sallayarak yanındaki koltuğa oturdu. Bu sabahtan beri başında tarif edilemez bir ağrı vardı. Birde karnında şiddetli ağrı,muhtemelen adet olacaktı.

Elini karnına koyarken, başına saplanan ani ağrı ile yüzünü buruşturdu. Bir ağrı kesici alması şarttı.

Hamza kucağında odunlarla içeri girdiğinde karısının memnuniyetsiz yüzünü görünce merakla konuştu.

"Neyin var? İyi misin?"

Zehra olumsuzca başını salladı.

"Başım ve karnım çok ağrıyor Ali."

Hamza şöminenin önünden kalktı ve karısının yanına geldi. Elini başına koydu ve yanaklarına dokundu.

"O kadar az yemek yiyorsun ki, bünyen iyice kötüleşti. Şimdi birde bu koca evde benim yüzümden iyice hasta olacaksın."

Hamza sızlanmaya devam ederken Zehra şiddeti artan ağrısını yüzüne yansıtmamaya çalışıyordu.

"Tamam Ali, önemli bir şey değil. Birazdan ağrı kesici içerim geçer. Sen şömineyi yak."

Hamza kendine kıza kıza şöminenin yanına gitti. Odunları yerleştirdi ve bir süre sonra kibritle ateşe verdi. Koltuktan aldığı minderi şöminenin önüne bıraktı.

"Gel buraya otur. Birazdan ısınırsın.Bende sana yukarıdan battaniye getireyim bacaklarına sar."

Zehra koltuktan kalkarak şöminenin önüne geldi ve minderin üzerine uzandı.

Hamza bu sırada üst kata çıkarak battaniye aldı ve tekrar o hızla aşağı indi.

Elindeki battaniyeyi karısının üzerine örttü.

"Zehra sen burada yatarken ben nöbetçi eczane bulup ağrı kesici alıp geleyim."

"Boşver,gitme bir yere birazdan geçer zaten."

BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin