BŞHKM44

5K 292 13
                                    

"1,2,3,4,5.....197,198...291,292" Yok, olmuyordu. Zehra içinden değil ona, bine kadar saysa da siniri geçecek gibi değildi. Karşı masada oturmuş hülyalı hülyalı kocasının hareketlerini takip eden bir grup kızı kafalarında tutup asla fayansta sürümek istemiyordu değil mi?
Görünüşe bakılırsa 17,18 yaşlarında olan bu grup asla kendilerine haram bir adama bu kadar uzun süre bakmanın yanlış olduğunu bilmiyorlardı. Kocası yanında bir grup erkekle beraber koyu bir sohbete dalmış arada gülüyor arada da ciddi bir şekilde karşısındaki kişiye odaklanarak onu dinliyordu. Hayır amaaaa,bir adam sadece tebessüm ederken bile bu kadar karizma olmazdı. Zehra başındaki düşünceleri yok etmeye çalışarak sakin kalmaya çalıştı. Ama eğer Zehra biraz daha suspus burada oturursa kıskançlıktan ölebilirdi. O yüzden olabildiğince sakin olmaya çalışarak masadan ayrıldı ve kocasına doğru yürümeye başladı.

Hamza ise yanında yabancı erkekler olmasına rağmen karısının yanına gelmesine anlam veremedi ve masadakilerden izin isteyerek ayağa kalktı, gözleri sonuna kadar açılmış kendisine hızla yürüyen karısına yaklaştı.

"Bir sorun mu var Durum?"

Zehra tek kaşını kaldırarak kocasına baktı ve yüksek müzikten dolayı sesini duyması için kedisine yaklaşan kocasının biraz daha dibine girdi ve kulağına eğildi.

"Neden benim yanımda değilsin?"

Hamza duydukları ile küçük çaplı bir kahkaha atarken karısının bu yersiz tribinin sebebini düşünmeye başladı.

"Kusura bakma hatun,beyler hanım köylü demesin diye pek uğrayamadım."

"Bana ne senin arkadaşlarından. Ayrı gayrı duruyoruz millet seni bekar zannedecek."

Hamza karısının son cümlesinden derdinin ne olduğunu anlamış , bıyık altından gülmüştü. E biraz karısıyla uğraşsa fena olmazdı.

"Ne olmuş bekar zannetseler?"

Zehra duydukları ile kocasından biraz uzaklaşarak yüzüne kötü kötü baktı ve arkasına dahi bakmadan salondan dışarı yürümeye başladı.

Resmen karşısına geçmiş bekar zannetseler ne olur diyordu?

Hamza karısının tavrı ile iyice keyiflenirken koşarak giden karısının arkasından yürümeye başladı ve çıkışta yakalayarak elinden tuttu, salonun arka bahçesine götürdü.

Etrafta kimse görünmediğinden cesaret alarak karısına iyice yaklaştı ve yüzünü iki avucu içine aldı.

"Durum,ben seninle biraz uğraşmak için öyle söyledim. Yoksa tabiki senin de benimle evli olduğumuzu bilmeleri gereken bir ortam. Teyzelerin sana nasıl baktığının farkındayım. Resmen potansiyel gelin adayısın onlar için,ben nasıl sinirleniyorum biliyor musun? Hem zaten beş on dakikaya yanına gelecektim ben. Kuzenlerin yanından öylece ayrılmam hoş olur muydu sence?"

Zehra üzerine kocasının haklı konuşması binerken sessizce omuzlarını silkti.

"Ama o kızlar nasıl bakıyor biliyor musun? Hem sana bakıp gülüyorlar,hemde birbirlerinin kulaklarına sürekli bir şeyler söylüyorlar. "

Hamza karısının tatlı isyanına dayanamazken yavaşça göğsüne çekti ve sarıldı.

"Onların beni izliyor olması beni ilgilendirmez. Kendi günahları. Beni sen ilgilendirirsin,sen ve bize ait her şey."

Hamza bunu söylerken avuç içini karısının karnına koymuş alnına ise uzun bir öpücük bırakmıştı.

Zehra kocasının konuşması ile göklere çıkarken yavaşça başını kocasının göğsünden kaldırdı ve elini tuttu.

BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin