BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)

BŞHKM4

Dünya durmuştu sanki,dönmüyordu artık. Nefesi kesilmişti sanki,kalbi atmıyordu belki de. Ya da belki gözleri bir daha hiç açılmayacaktı. Mahsun mahsun bakmayacaktı onun yeşillerine. Şaşırmıştı. Ne yapacağını bilememişti. Onlarca ölüme şahit olan o. Kaybedeceği kendi can'ı olunca herşeyi unutmuştu. Kucağına yığılıp kalan karısının yüzüne öylece bakakalmıştı.
Yeşillerinin üzerine göz kapakları örtülmüş,beyaz teni daha da rengini yitirmişti. Bir an önce bir şey yapması gerekliydi ama o donup kalmıştı. Gözüne ilişen koltukla karısını iyice kavradı ve kucağına çekti. Zaten kuş kadar olan karısını tek hamlede kaldırıp koltuğa bıraktı. Aklına ilk gelen kafasındaki şalı çıkartıp rahatlatmak oldu. Şalı çıkarmak için yeltendiğinde parmakları karısının yanağına değmişti,teni sanki ateşe tutulmuş gibi sıcaklıkla kavrulmuştu. Parmaklarının tersini karısının alnına koyduğunda gözleri şokla açılmıştı. Karısı adeta ateşler içindeydi. Hızla karısının şalını başından aldı ve switinin uçlarından tutarak vücudundan sıyırdı baş kısmına geldiği vakit gövdesini hafif yukarı kaldırarak tamamen çıkardı. En az teni kadar beyaz olan atletle kalan karısını kucağına aldı ve koşar adım merdivenlere yöneldi. Endişesi katlanarak artarken odasına hızla girdi ve banyoya ulaştı. Suyu açarak küvetin suyla dolmasını sağladı bu esnada karısının üzerindeki eteği de çıkardı. Genç kadın altında ince bir tayt üzerinde ise atleti ile öylece kalmıştı.

Bilinci halen açık değil,gözleri kapalıydı. Küvete dolan ılık suya Zehra'yı öylece bıraktı Ali Hamza. Su ile vücudu buluşan genç hanım tırnak uçlarından saç diplerine kadar titremişti. Hızla gözlerini açan genç kız karşısında kocasını görünce bir nebze de olsa rahatlamıştı. Vücudu adeta şoka girmiş,tir tir titriyordu. Üzerinde halen kıyafetlerinin olduğunu farketmesi bir nebze de olsa içine ferahlık vermişti,şuan utanmak için kendini fazla halsiz hissediyordu. Elini,kolunu kaldıracak hali yoktu. Tek yapabildiği gözlerini kapayıp vücudınun ılık suya alışmasını beklemek oldu. Bir süre sonra tiremeler yerini daha hafiflerine bıraktı. Ali Hamza karşısındaki kadının savunmasız hali karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Zaten minyon tipli olan karısı kilo vermesi ile iyice ufalmış adete bir kız çocuğunu andırıyordu. Kapının arkasında asılı duran bornozu eline aldı ve karısını nornoza sararak küvetten çıkarttı.

Zehra halen tam olarak kendisine gelememişti ama vücudu bir anda küvetten ayrılıp havaya kalkınca gözlerini hızla açtı ve kollarını kocasının boynuna doladı. Ali Hamza karısının bu hareketi karşısında bir anlığına öylece kalakaldı. Zehra'nın nefesi Hamza'nın boynundan ensesine doğru kayıp gidiyordu. Ali Hamza kafasını iki tarafa sallayarak kendine gelmeye çalıştı ve hızla odaya geçti.

Karısının üzerini değiştirmesi gerekiyordu,ama nasıl?
Nasıl oluyordu da hasta olmayı beceriyordu hala anlamış değildi. Biraz sonra karısının henüz dolaba yetleştirmediği kıyafetlerini aramak için odanın köşesinde ki bavulun yanına gitti. Siyah renk bavulu açtı ve en azından eşofman tarzı kıyafet bulma amacıyla göz gezdirmeye başladı. Biraz sonra eline aldığı bir takım gecelik ve iç çamaşırı ile karısının yanına döndü.

Zehra yavaş yavaş kendine geliyordu fakat hala vücuduna batan binlerce iğnenin acısını hissediyordu.

"Kıyafetlerini buraya bıraktım üzerini değiştir. Ben aşağı gidiyorum bir şeyler hazırlayacağım. Yoksa açken ilaç falan içemezsin."
Ali Hamza bunları söyledikten sonra odadan ayrıldı. Bu gün böyle geçmek zorunda mıydı? İşi gücü yok şimdi de çocuk bakıcılığı yapacaktı. Evet karısı tam bir çocuktu. Aşağı indi ve sinirle mutfağın yolunu tuttu.Akılna ilk gelen fikirle tavuk çorbası yapmaya karar verdi ve hızla buzlukta önceden haşlanmış olan tavuğu çıkardı. Ve hızla işe koyuldu.