Nurcan Hanım öğleden sonra bastıran uyku haliyle daha fazla ayakta kalamayacak gibi oldu ve dinlenmek üzere izin isteyerek odasına çıktı. Ali Hamza ise telefona odaklanmıştı.
"Yenge benim canım sıkıldı ya hadi bir film izleyelim."
"Ne izleyeceğiz ki."
"Abi hani biz bir film izleyecektik ya düğün arası olduğu için nasip olmadı neydi o filmin adı?"
Ali Hamza odaklandığı telefondan başını kaldırdı ve Fidan'a doğru baktı.Biraz düşündü ve cevap verdi.
"Başlangıç,evet adı buydu sanırım Fidan."
"Evet,hatırladım buydu. Abi biz Zehrayla mısır patlatalım,biraz kuru yemiş falan ayarlayalım sen de filmi aç olur mu?."
Hamza başını salladı ve Fidan Zehra'nın kolundan tutarak mutfağa götürdü.
Zehra kuru yemişleri tabakları doldururken ,Fidan mısır patlatıyordu. Ve aklına gelen fikirle hınzırca güldü.
"Yengeeeee,ne diyeceğim sana. Abim eskiden sana Duru derdi. Yine öyle sesleniyor mu?"
Ne düğün arası ne de eve geldiklerinden beri hiç Duru diye seslenmemişti. Ve buda Fidan'ın dikkatinden kaçmadı.
Zehra gelen soruya nasıl cevap vereceğini bilemiyordu. Aniden gözleri doldu. Değil Duru diye seslenmek, yüzüne bakıp konuşmuyordu bile. Önceden konuşmaya başladıklarında o her gözünü kaçırışında ,Hamza inatla gözlerinin en içine bakar . Konuşmasına sanki o an ondan başka hiç bir şey yokmuş,en değerli şey oymuşçasına devam ederdi. Yanağından aniden süzülen yaşı Fidan görmeden sildi.
"Bilmem,bazen sesleniyor ."
Yalan söylemekten başka şansı yoktu. Ne demişti Hamza, aileme bir şey belli etme.
Kapıda onlardan habersiz her şeyi duyan Hamza sessizce yutkundu. Onun Durusuydu o. Saf,temiz. Güzle mi güzel. Masum mu masum Durusu.
İçeriye girdi ve hiç bir şey yokmuşçasına kardeşinin yanağını sıktı. Huzursuzca kıvranan Fidan 'a gülen Hamza şikayetçi bir şekilde konuşmaya başladı .
" Filmi açtım iki saattir sizi bekliyorum,alt tarafı mısır patlatacaksınız."
"Geldik işte abi patlama."
Zehra,abi -kardeşin bu haline içten bir şekilde gülümsedi. İçten içe hep bir abisi olsun isterdi. Onu koruyan,kollayan yeri geldiğinde şakalaşan bir abisi. Eline kuruyemiş kaselerini alarak yanyana yürüyen kardeşlerin arkasından salona geçti. Fidan elinde mısırla tekli koltuğa oturdu Zehra da karşıdaki tekli koltuğa oturacakken Hamza seslendi.
"Duru sen buraya gel."
Oturduğu ikili koltuğu gösterirken Zehra ne yapacağını şaşırdı. Duru diye seslenmesine mi şaşırsın yoksa yanına oturmasını istemesine mi bilemedi. Biraz da utanmıştı hani. Fidan her zaman ki gibi kıs kıs gülmeye başlamıştı bile. Zehra küçük adımlarla ikili koltuğa geçti ve kocasının yanına oturdu . Aniden burnuna nüfus eden koku çoktan ciğerlerine işlemişti bile. Bir süre sona herkes filme odaklantı.
Hamza, Zehra'nın kucağında duran mısırdan almak için uzanmıştı ki Zehra'nın da elini uzatması an meselesi oldu. İkilinin çarpışan parmakları kalp atışlarının hızlanmasına sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)
Espiritual"Keşke hep çocuk kalsaydın,hep o masum çimen gözlü kız olsaydın." "Ben hala masumum Hamza." "Değilsin,inan öyle olsaydın çoktan kalbimde bir yerin olmuştu." #Namaz1 #Tefekkür1 #Sevap1 #Allah1 #Helal1 #Kuran1 #Ankara1 #İman1 #Hanım1 #Haram1 #Günah...