🌹OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM🌹

3.3K 265 149
                                    

12.03.2021

🌹Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹 OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM 🌹

Kapalı göz kapaklarım usul usul aralanmaya başlamış bedenimi sımsıkı saran kolların arasında hafifçe hareketlenmiştim. Hissettiğim boşlukla bakışlarım bedenime çevrilmiş çıplak göğüslerimi üzerimizi örten yorganın gizlediğini görmüştüm. Yanaklarımı esir alan utanç yüklü kırmızılık tuhaf hissetmeme neden olurken zorlukla yutkunmuş kollarının arasından sıyrılmak istemiştim.
"Kıpırdanma!"

Huysuz homurtusu kulaklarıma dolarken beni biraz daha badenine yaslamış dudakları omzumu bulmuştu. Kuruyan dudaklarımın üzerinde gezdirdiğim dilim ile konuşmuş beni duyup duymadığından emin olamıyordum.
"Kalkmam lazım ama. Saat çok geç olmuş." Dudaklarım arasından firar eden kuvvetli solukla sarındığım yorganı biraz daha çekiştirmiş hareketlendirdiğim bedenimle yönüm yüzünü bulmuştu. Güzel gözlerini örten gür kirpikleri kusursuz görünmesine neden olurken işaret parmağım narince yanağında gezinmiş başını göğüslerime yaklaştırmıştı.
"Çok uykum var Ezel. Pazar bu gün lütfen biraz daha uyuyayım. Hem bak saat daha sekiz bile olmamış."

"Tamam sen uyu. Benim kalkmama izin versen. Biraz çalışmak istiyordum."
Usulca iki yana kıvrılan dudaklarımla konuşmuş burnunu gözüken göğüs oluğuma yaslamıştı.
"Kokun olmadan dinlemiyorum ki? Lütfen sadece yarım saat."
"Peki sevgilim. Hadi uyu." Saçlarına karışan parmaklarım ile mis kokusu yavaş yavaş genzime dolarken dudaklarım alnına ufak bir buse bırakmış imkanı varmış gibi karnıma dolanan kollarının sarışını sıkılaştırmıştı.

Kayan yorgan kötü hissetmeme neden olurken çekiştirmek istemiş sert bir solukla doğrulmuştu üzerimden. İki yana açtığı bacakları ile altında hareketsiz kala kalmış gözleri uykunun verdiği mahmurlukla şişmişti.
"Ne.... Ne yapıyorsun sen. Yanakların.... Yanakların niye böyle kızarmış ateşin mi var." Alnıma kapanan iri avcu ile rahatsızca yorganı çekiştirmiş aydınlanmış gibi bakışları bedenime çevrilmişti.
"Deniz! Benim lavaboya gitmem lazım."

Mahçup sesim kendimden nefret etmeme neden olurken bedenini sertçe yanımdaki boşluğa atmış yastığıma sıkıca kollarını dolamıştıı. Doğrulttuğum bedenimle yerde duran pizama üstümü kollarımdan geçirmiş bakmadan bile sırtıma çarpan bakışlarını hissediyordum.
"Ben ses yapmam. Uyu sen."
"Uykum yok, kaçtı." Ayağıma geçirdiğim terliklerimle hafifçe mırıldanmış yönüm banyoya çevrilmişti.
"Özür dilerim."

Kapattığım kapı ile ellerim soğuk evyeye yaslanmış engel olamadığım sessiz göz yaşlarım usul usul süzülüyordu yanaklarımdan. Aciz hissetmeye engel olamıyordum. Kendimi pis, pasaklı gibi görüyordum hep. Ben, ben çabalıyorum, direniyorum görmüyor muydu kimse. Biri bitmeden her defasında bir yenisi ekleniyordu kabuslarıma. Ben, ben meraklımıydım çakıldığım dipsiz kuyunun sonunda can vermeye.

Yüzüme çarptığım soğuk su irkilmeme neden olurken ıslak ellerimi saç diplerimde gezdirmiş soğuk avuçlarım boynuma yaslanmıştı. Boğulduğumu hissediyordum çoğu zaman. Neye heves etsem, neyi arzulasam elimde patlıyordu sanki. Ben direndikçe bir yanım avaz avaz yapamazsın diye haykırıyordu. Hafifçe aralanan kapı ile başımı hızla önüme eğmiş bir kez daha aldığım soğuk suyu yüzüme çarpmıştım.
"Kapıyı çaldım ama duymadın, iyi misin sen."

HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin