🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.
🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.
🌹ELLİ YEDİNCİ BÖLÜM🌹
Deniz Karan'dan....
Adımlarımın kuvvetli vurgusu hastahanenin mermer zemininde yankılanırken soluğum göğsümü delip geçiyordu sanki... Adımlarım her saniye biraz daha hızlanırken gördüğüm bedenlere yönelmiş köşede endişeyle dikilen anne ve babam çarpmıştı gözüme.
"Emiir. Emir Ezel nerede? Karım nerde, ne oldu?"
"Karan sakin ol.... Ezel..."
"KARIM NEREDE? NE OLDU... Anne... Baba siz neden geldiniz? NE OLDU EZEL'E? BİR ŞEY SÖYLEYİN.... BİRİ BİR ŞEY SÖYLESİN..""Nerdesin lan sen.... Karın evde bir başına. NERDESİN?" Avuçlarım öfkeyle saçlarıma karışmış delirmek üzereydim.
"Ezel nerede? Anne bir şey söyle..."
"Oğlum. Anneciğim sakin ol... Ezel.. Ezel ameliyatta."
"Ne ameliyatı. Düştü mü? NE OLDU?" Annemin gözlerindeki yaşlar içimin burulmasına neden olurken bedenim hızla Emir'e çevrilmiş karşısına dikilmiştim.
"Sen aradın beni... Çabuk gel Ezel hastanede dedin... Ne oldu?"
"Hırsız girmiş evinize..."
"Ne? Nasıl?""Gece yarısı biz bir çığlıkla uyandık. Ezel'in sesiydi.... Koştuk hemen ama yetiştiğimizde çoktan...."
"ÇOKTAN NE....? NE OLDU?"
"Ezel bıçaklanmış."
"Ne?" Ayakta kalan bedenim geriye sendelemiş ameliyathaneye çevrilmişti bakışlarım.
"İyi mi? Ezel iyi mi?" Arkamdan gelen boğuk hıçkırığa çevrilen bakışlarımla annem yuzünü babamın göğsüne gizlemiş sarsılıyordu omuzları. Duvara yaslanan sırtım ile bacaklarım bedenimi taşıyamamış çökmüştüm zemine.Yanaklarımdan süzülen yaşlara engel olamazken parmaklarım saçlarımın arasına karışmış göğsümün üzerinde kuvvetli bir sancı vardı. Haberi aldığım andan beri ciğerim sökülüyordu benim. Yollar bitmiyor, soluğum yetmiyordu...
"Nerdeydin lan sen? NEDEN KARIN...."
"YETER.... YETER KENANNNN." Annemin öfkeli çığlığı göz yaşlarımı hızlandırırken avcum kuvvetle zemine çarpmıs boğum boğumdu boğazım. Onun canı yanarken nerdeydim ben? Ne yapıyordum... Uykum çok mu derindi?""Yeter artık bağırma oğluma. Çocuğun ne suçu var? Bilse gider miydi? Bilsek gitmesine izin verir miydik?" Hızla ayaklandırdiğım bedenimle Emir'e yönelmiş sesimde derin bir tını vardı.
"Kim olduğu belli mi?"
"Kimin kardeşim?"
"O şere.... hays.... si.... hırsızı kim? Yakalandı mı?"
"Yok polisler geldi ama belli değil daha. Alex sizin evde inceleme yapıyormuş polisler ama iz yok diyor..."
"Bulun o iti... O iti bana bul...."İki yana mekanik olarak kayan kapılar ile birlikte bedenim hızla oraya sürüklenmiş orta yaşlı doktor yüzünü gizleyen maskeyi çekip indirmişti.
"Ezel... Benim karım nasıl?"
"Ezel hanım iyi. Ameliyat başarılı geçti. Fazla kan kaybetmiş temin ettik... Hayati bir tehlikesi yok. Gönül rahatlığıyla atlattı diyebiliriz...."
"Ohhhh. Allah'ım.... Allah'ım çok şükür..."
"İyi.... Karım gerçekten iyi değil mi doktor bey."
"Endişenizi anlıyorum ama güvenin gayet iyi..."
"Peki ya bebek?"Avuçlarım sükürle yüzüme kapanmışken arkamdan gelen ince sesle bedenim taş kesmiş başım usulca geriye çevrilmişti. Efsun'un endişeli gözleri yüzümde gezerken dona kalan bedenim hareketlenmiş sesim anlamsızdı.
"Ne dedin?"
"Karan..."
"Ezel hamile mi?" Zorlukla yutkunduğuna şahit olurken sesi endişeliydi.
"İki gün önce sen gittikten sonra biz Emir'le salonun girişinde baygın bulduk... Ben şüphelenince test yaptık ertesi gün doktora gitti. Ezel hamileydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-II
Literatura FemininaKAPAK TASARIMI🗝Sehrialem BİR KADIN DÜŞÜNÜN LÜTFEN . Yüksek bir uçurumun tam ucunda titreyen bedeniyle birlikte göz yaşlarını usul usul dökerken aldığı nefesin nasıl canını yaktığını düşünün. Umudunuzun, hayallerinizin, heveslerinizin tek bir gece...