🌹ON SEKİZİNCİ BÖLÜM🌹

4.7K 383 217
                                    

🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤

🌼 ON SEKİZİNCİ BÖLÜM🌼

Deniz Karan'dan...

Boşluk.

Bedenim sanki sürükleniyordu sonsuz bir boşlukta. Canım yanıyordu, sebebi tenime saplanan kurşunlar mıydı? Daha önce hiç bir kurşun canımı bu kadar yakmamıştı ki benim. Nefesim kesiliyordu sanki soluğumu kesen bir şey vardı.

Ne derin bir uykuydu bu? Nasıl yatabiliyordum ben ölü gibi? Kulağıma dolan rahatsız edici makina sesleri bedenimi çepeçevre sarmalarken derin bir girdaba çekildiğimi hissetmiş gözüme vuran keskin ışık süzmesiyle derin bir solukla açmıştım gözlerimi.

Annem. Annem karşımdaydı. Elindeki ufak feneri gözüme tutarken yanaklarından bir bir damlalar düşüyor fakat hiç mutlu görünmüyordu.
"Oğlum. Şükür annem. Çok şükür." Dudaklarımı konuşmak için aralayamazken annem anlayışla elimi tutmuş anlar gibi konuşmuştu.
"Yorgunsun bebeğim. Hadi uyu. Dinlen biraz."

Sesindeki bu tını da neyin nesiydi? Neler oluyordu burada? İnce bedeni ile ayaklandığını görürken arkada duran masaya ilerlemeye başlamış eline aldığı enjektöre cam bir şişeden ilaç çekmeye başlamıştı. Bakışlarım odadaki cama cevrildiğimde gözü yaşlı ailemi görmüş ama bir türlü araladığım gözleri bulamıyordum. Diğer yarım neredeydi benim?

"Ezel. Ezel nerede anne?" Gözlerini kaçırdığına şahit olurken kolumda hissettiğim hafif sızıyla gözlerim kapanmaya başlamış dudaklarımdan yine muhtaç olduğum kadının ismi dökülmüştü.
"Ezell."

***

Ne olduğunu unutmuştum. Zaman öyle bir geri planda kalmıştı ki uyuyup uyanmaktan bunalmıştım. Titreyen kirpiklerim son bir gayret aralanmaya başladığına gözüme çarpan ince bedenle bulanıklaşan görüntüden kurtulmuş telaşlı adımlarının bir o yana bir bu yana gidişini seyrediyordum.

Boğazımdaki kuruluk haddinden fazla canımı yakarken dudaklarımın arasından firar eden boğuk inlemeyle annem başımda bitmiş güzel gözleri gözlerime çevrilmişti.
"Oğlum. İyi misin annem?"
"Su."

Dudaklarıma yerleşen bardakla zorlukla bir kaç yudum aldığımda başım yine yan çevrilmiş bir hayli kalabalık camı bulmuştu. Herkes vardı herkes. Elimle destek alarak doğrulmak istediğimde sırtıma giren keskin ağrıyla nefesim kesilmiş annemin telaşlı sesi dolmuştu kulağıma.
"Karan yat yerine. Kalkılır mı öyle yeni açtın gözünü da...."
"Anne Ezel nerede?"

Gözlerinde bir şey vardı. Bir şey dönüyordu burada. Göğsümün üzerinde bir ağırlık vardı.
"Oğlum Ezel evlerinde. Çok ağladı, kendisini suçladı. Babası götürdü."
"Ezel gitmezdi. Benim bildiğim Ezel kıpırdamazdı buradan anne."

"Oğl..."
"Anne Ezel nerede? Şöyle Allah aşkına."
"Paşam Ezel evinde. Ne olur yapma böyle yat dinlen biraz."
"Anne EZEL NEREDE?"

HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin