BÖLÜM SINIRI SADECE 350 YORUM...
🌹Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.
🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.
⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤⛤
🌼YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM🌼
Elimde tuttuğum kıyafetlerimi büyük bir özenle yatağımın üzerindeki valizime yerleştirirken oldukça heyecanlı ve mutluydum. Sonunda beklediğimiz o büyük gün gelmiş birazdan Ankara'ya gitmek İçin yola koyulacaktık. Odamın hızla açılan kapısı ile birlikte Akın ile göz göze geldiğimizde hızlıca konuşmuş tekrar kaybolmuştu gözden.
"Abla benim valizime sığmadı bunlar sende yer varsa koysana."Yatqğın üzerine bıraktığı filelerin içinde duran ayakkabılarını bavuluma yerleştiğimde fermuarını sürerek kapatmış tek solukla indirmiştim yatağın üzerinde duran bavulumu yere.
"AKIN HADİ ABLACIM. ALT TARAFI BİR HAFTA NE DOLDURUYORSUN O KADAR. Deniz gelecek şimdi hadi, çık şuradan."
"Of tamam yaa."Omzuna taktığım çantamın içine cüzdanımı ve telefonumu koyduğumda oyalanmadan prizde takılı şarj aletini kavrayarak geniş çantama sokuşturmuştum. Sapından kavradığım valizimle odamdan ayrıldığımda merdivenlerden inen Akın ile karşılaşmış gözlerindeki çocuksu heyecana şahit olmuştum.
"Abla geldi geldi. Arabanın sesini duydum."Yanını bulan adımlarım ile önden ilerlemesini seyrederken kapının önündeki babam bavulumu elimden almış önden çıkarak ilerlemeye başlamıştı. Ayağıma geçirdiğim beyaz spor ayakkabılarımla kısa merdivenlerden indiğimde bahçeye adımlamış seri adımlarım tahta kapıya yönelmişti.
Deniz tuttuğu valizimi usulca bagaja yerleştirirken babamın sözlerine kulak kapartıyor söyledikleri her neyse usul usul başını sallıyordu. Gözüme çarpan mavileri ile gülümsediğimde aynı şekilde beni yanıtlamıştı.
"Babam dikkat edin kendinize. Ne olursa olsun beni aramaktan çekinmeyin." İnce kollarım babamın boynuna dolandığınd yaşlı elleri sırtımda durmuş hafifçe gezinmişti.Merak etme babam. Ben her gün arayacağım zaten. Aklın kalmasın bizde. Hadi gir sende eve." Başıyla beni onaylayarak içeriye adımladığında gözden kaybolmuş ne olduğunu anlamadan kendimi Deniz'in kolları arasında bulmuştum.
Boynuma yerleşen başı ile içine derin bir soluk çektiğinde ellerim sırtıma dolanmıştı.
"Çok özledim kaç gündür yüzüne hasret kaldım." Bir kaç günden beri Kenan baba Deniz'i fazlaca çalıştırmış bu nedenle telefon hariç hiç görüşme fırsatımız olmamıştı. İnce parmaklarım sakallı çehresine yükseldiğinde hafifçe okşamış mırıldanmıştım.
"Bende çok özledim. Öyle çok özledim ki..."Dudaklarının arasıdan firar eden derin nefes eşliğinde avcumun içerisine minik bir öpücük kondurmuş fısıldamıştı.
"Hadi gidelim."
"Gidelim aşkım." Yan kapıya ilerleyen bedenimle vakit kaybetmeden yerime yerleştiğimde kemerime uzanmış arka koltukta oturan kardeşime minik bir tebessüm göndermiştim.Kulağıma dolan güçlü motor sesiyle elim iri avcunun arasında yerini aldığında dudaklarımızdaki tebessüm büyümüş kalbim pıt pıt atmaya başlamıştı. Her geçen gün göğsümde öyle bir yere yerleşiyorduki onun dışında herkes bir bir önemini yitiriyor, bütün dünyamı benliği ile kaplıyordu.
Parmaklarımı sıkıca saran ellerle hissettiğim güven ömre bedelken bakışlarım erkeksi yüz hatlarında geziyor dudaklarım farkında olmadığım keskin soluklarla aralanıyordu. Bir adam her gün nasıl biraz daha kusursuz olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-II
ChickLitKAPAK TASARIMI🗝Sehrialem BİR KADIN DÜŞÜNÜN LÜTFEN . Yüksek bir uçurumun tam ucunda titreyen bedeniyle birlikte göz yaşlarını usul usul dökerken aldığı nefesin nasıl canını yaktığını düşünün. Umudunuzun, hayallerinizin, heveslerinizin tek bir gece...