30.07.2021
🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.
🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
🌹 KIRK SEKİZİNCİ BÖLÜM🌹
Akıp giden yollarda gezen dalgın bakışlarım ile içimi çekmeye engel olamazken başımı hafifçe sağ yana yatırmış enseme uzayan elim tenimde yorgunlukla gezinmişti. Çok yorgun hissediyordum, çok bitkin. Başımdaki ağrı nefesimi keserken elimin üzerinde iri elinin varlığını hissetmiştim.
"Ezel'im. İyi misin sen?"
"İyiyim. Yorgun hissediyorum sadece. Efsun'un o acı çırpınış bebeğini arayışı gitmiyor gözümün önünden. Çığlığı çınlıyor kulaklarımda.""Şu an her şey daha çok taze. Günlerce süren bir uykudan uyandı beklenen buydu tabiki ama ben bile etkilendim. İçim parçalandı."
"Kolay değil. O haldeki kadınla bile bu kadar uğraştıklarına inanamıyorum ben Deniz. Birde kendi öz akrabaları çok korkunç gerçekten. Kim, neden, nasıl bir öfkeyle kendi kanına böyle eziyet edebilir. Çok günah o anneye de o hayatta kalmaya çalışan bebeğede. Asla hakları helal değil, asla veremezler o göz yaşlarının vebalini..."Gerilen bedenini direksiyonu sıkan parmak boğumlarının beyazladığından anlarken nefret kokan sesi kulağıma dolmuş konuşmuştum.
"Bunlar haram, helal ne diye düşünen insanlar değil Ezel. Şeytan bile günahsız kalır bunların yanında. Aklına gelebilecek her türlü pislik, her türlü şerefsizlik bunlarda. İnsan olanın aklına bile gelmez bunların planları."
"Sen tanıyor musun onları. Yani Efsun'un amcası ve oğlunu. Çok yakın gibi konuştun." Yolda gezen gözleri hızla beni bulmuş oyalanmadan tekrar yola çevrilmişti.
"Hayır. Nereden tanıyacağım. Emir'in bahsettiği kadar biliyorum."Gözleri.... Gözlerinde gördüğüm o ufacık tuhaflık göğsümü sebepsizce sıkıştırırken başımı sallamakla yetinmiştim.
"İnşallah toparlanır bir an önce. Bebeğinin şimdi ona ihtiyacı var."
"Öyle. Kendine gelmesi lazım. Sakinleştiricilerin etkisiyle çok zor." Usulca salladığım başımla oturduğum yerden doğrulmuş mırıldanmıştım.
"Şirkete geçeceksin sen değil mi?"
"Hayır önce şantiyeye gitmem gerek. Temel töreni var beni bekliyorlar. Akşam üstü geçeceğim şirkete.""Tamam çok dikkat et. Kaç gibi gelirsin yemek işini ayarlayayım.." Duraksayan araba ile bedenimi kuşatan emniyet kemerinden kurtulmuş mırıltısını duymuştum.
"Sen bekleme beni ye yemeğini toplantılarım bu gün yoğun çok. Anahtarım var merak etme."
"Tamam sevgilim çok dikkat et." Belime uzayan eli ile dudakları yanağıma yaslanmış aldığı derin nefese şahit olurken güzel kokusu genzime dolmuştu.
"Hadi in çoktan geç kaldım."
"Tamam."Araladığım kapı ile bedenimi sıcak havaya iliştirmiş kapıyı kapatmıştım. Çantamda duran anahtarımı bulmak için uğraşırken önüne geldiğim kapıyla duraksamış endişeli sesi dolmuştu kulaklarıma.
"Yok mu benimkini al istersen."
"Buldum canım. Hadi git sen bekleme."
"Ezel. Bekleme beni olur mu uykun gelince yat." Araladığım kapı ile bedenim içeriye ilişmiş havalan elimi usulca sallamıştım.
"Tamam hadi güle güle. Kendine çok dikkat et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-II
Literatura FemininaKAPAK TASARIMI🗝Sehrialem BİR KADIN DÜŞÜNÜN LÜTFEN . Yüksek bir uçurumun tam ucunda titreyen bedeniyle birlikte göz yaşlarını usul usul dökerken aldığı nefesin nasıl canını yaktığını düşünün. Umudunuzun, hayallerinizin, heveslerinizin tek bir gece...