HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-II

🌹ELLİNCİ BÖLÜM🌹

🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹 ELLİNCİ BÖLÜM🌹

Geniş bilgisayar ekranında ilgiyle gezen bakışlarım ile orta sehpanın üzerinde duran kahveme uzanmış ufak bir yudum almıştım. Parmaklarımın arasına hapsettiğim kalemle incelediğim ünüversitenin kriterlerini ufak cep defterime yazıyordum. Heyecanım öyle taze, öyle içime sığmazdı ki büyük bir özgüvenle kuşatılmıştı omuzlarım. İstediğim.. dilediğim... Arzu ettiğim ne varsa eninde sonunda kavuşuyor olmak tarif edilemez bir haz veriyordu ruhuma.

Komedinin üzerinde çalan telefonumun melodisi geniş salonumuzda ahenkle yayılırken kahvemden bir yudum daha almış telefonuma uzanmıştım.
"Efendim sevgilim."
"Güzelim... Ne yapıyorsun?"
"Hiiiç. Hiç bir şey yapmıyorum okulları araştırıyorum öyle. Bir şey mi oldu? Sen bu saatte aramazdın beni?"
"Karım değil misin kızım. İstediğim zaman arayamazmıyım ben seni." Kısık kıkırtıma engel olamazken not defterimi kapatmış lastiğini etrafından geçirerek ayaklanmıştım.

"Ararsın tabi ama ben sesinde başka bir şeyler seziyorum. Ne oluyor?"
"Güzelim ben sana söylemeyi unuttum. Bu akşam önemli bir iş yemeği var. "
"Geç mi geleceksin?"
"Hayır. Hayır. Beraber gitmemiz gerek. Tabi istersen. Biliyorum daha önce haber vermem gerekiyordu ama aklımdan çıkmış."
"Önemli değil canım. Hazırlanayım ben o zaman geliyor musun sen?"
"Malesef karım. Girmem gereken çok önemli bir toplantı var. Sen hazırlanıp şirkete gelsen olur mu?" Kapattığım diz üstü bilgisayarı televizyon ünitesinin çekmecesine bırakmış görmeyeceğini bilsem dahi başımı sallamıştım.

"Gelirim. Nereye gideceğiz peki belli mi? Ben ona göre hazırlanırım."
"Bende tam bilmiyorum. Karşı taraf ayarladı randevuyu ama ben şimdi Meral hanıma( sekreteri) söylerim restoran bilgilerini mesaj olarak atar sana olur mu?"
"Tamam canım bir, bir buçuk saate evde işim biter benim gelirim yanına o zaman uygun mu sana.?
"Çok iyi olur. "
"Tamam o zaman görüşürüz olur mu?"
"Ezel ha unutmadan benim içinde giyecek bir takım getir, üzerimdekiler uygun değil."
"Tamam. Hemen hazırlıyorum."
"Şoför göndermemi ister misin?"
"Taksiyle gelirim canım ben hadi sen işine bak bende hazırlanayım olur mu?"
"Bekliyorum dikkat et kendine. Seviyorum seni."
"Bende seni seviyorum görüşürüz."

Kapattığım telefon usulca arka cebimdeki yerini alırken sehpanın üzerinde duran kahve kupamı ve ufak kurabiye tabağını kavramış mutfağa doğru inmeye başlamıştım. Kapattığım kahve makinasının ardından tekrar üst kata doğru tırmanmaya başlamış cebimde titreyen telefona uzanmıştım. Gideceğimiz resteron oldukça şık bir yerken çokta popülerdi. Dudaklarıma yakışan hoş tebessümle giyinme odamıza ilerlemiş Deniz'in takım elbiseleri arasında arayışla geziniyordu harelerim.

Kavradığım siyah renk takımını raftan çekip almış uygun kravat ve kemerle hurcunun içerisine koymuştum. Ensemde topuz yaptığım saçlarımı saran ince lastikten yavaşca kurtulmuşken duşa kabinin kapaklarını kaydırarak açmış üzerindeki kıyafetlerden kurtularak bedenimi ılık suyun altına bırakmıştım. Burnuma dolan duş jelinin kendine had kokusu mest ediyordu beni.