🌹 KIRK ALTINCI BÖLÜM🌹

2.5K 213 65
                                    

02.07.2021

🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹 KIRK ALTINCI BÖLÜM🌹

"Ezel!!! Ezel'im uyan sevgilim. Ezelll...

Geldik güzelim, uyan." İrkilenen bedenimle başımı yasladığım camdan kaldırmış buruşan yüzüm bana bakan kıymetli mavilerine çevrilmişti.
"Hı.... Geldik mi?" Kısık kıkırtısı ahenkli vaziyette duyulurken yavaş yavaş gün yüzüne çıkan algım ile bakışlarım etrafta gezinmiş evimiz girmişti görüşüme.
"Hiii. Gelmişiz."
"Geldik bebeğim." İki yana kıvrılan dudaklarımla mırıldanmış yanıtlamıştı beni.
"Ben uyuya kalmışım ne zamandır
uyuyorum?"

"Havaalanından çıktığımızdan beri uyuyorsun uykucu seni. Hadi in bakalım boşaltalım şu bagajı bende garaja koyalım arabayı.
"Tamam canım." Bedenimi kuşatan emliyet kemerinden usulca kurtulmuş adımlamıştım sıcak havaya. Burnuma etraftaki ıhlamur ağaclarının mis gibi kokusu dolarken gözlerim mest ile kapanmış ardımdan belime dolanan kollarını hissetmiştim.
"Bitti artık her şey bak yuvamızdayız."
"Sahiden bitti değil mi Deniz?" Omzuma yasladığı dudaklarının hemen ardından burnu boynuma yaslanmış derin bir nefesle doldurmuştu ciğerlerini.
"Kötü günler bitti artık şimdi güzel günleri karşılama vakti. Arala bakalım evimizin kapılarını adımlayalım huzura."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

E.Ş harflerinin baş gösterdiği anahtarlığı avuçlarım arasına uzatmışken adımlarım girişe çevrilmiş gerimde kalan bakışlarını hissediyordum. Tuttuğum anahtarlığa çevrilen bakışlarımla güçlü bir soluk almış çelik kapıya uzanmıştım. Araladığım kapı ile evimin kendine has kokusu genzime dolarken içeriye minik bir adım atmış kalbim çatlayacakmış gibi çırpınıyordu. Elinde tuttuğu iki orta boy bavul ile hiç zorlanmadan bana doğru gelirken yüzümde kocaman bir tebessüm vardı.

Portmantonun yanı başına bıraktığı valizlerle kollarım hiç çekinmeden boynuna dolanmışken belimi sahiplenircesine sarmış ince fısıltım dolmuştu kulaklarına.
"Çok.... Çok teşekkür ederim. Her şey için teşekkür ederim."
"Etme."
"Ederim. Öyle kıymetli öyle özelsin ki benim için minnettarım sana, sevgine. Çok teşekkür ederim." Boynumdan çözdüğü kolları ile çenem baş parmağı sayesinde havalanmış dudaklarım dudaklarının sıcak baskısına teslim olmuştu.
"Bir daha bana sakın seni sevdiğim için teşekkür etme olur mu güzel karım? Sen istemesen de yine severdim ben seni, sen istemesen de kabuldün benim yüreğimde. Her şeyimsin sen benim unutma. Ruhum, canım, kadınım... Her bir şeyimmmm."

HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin