🌹ELLI BİRİNCİ BÖLÜM🌹

2.4K 234 123
                                    


🌹 Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

🌹 ELLİ BİRİNCİ BÖLÜM🌹

İki yana uzunca açtığım kollarımla gözlerimi sıkıca yummuşken burnumdan sızan iyotlu koku tuhaf bir haz veriyordu... Belime hafifçe sarmalanan iri kollar beni sahiplenircesine tutarken esen rüzgar tenimize çarpıyor uçuşan saçlarım yüzüne yüzüne vuruyordu. Sanki tepemdeki gök ayaklarımın dibine serilmiş gibi hissederken karşımdaki uçsuz bucaksız mavilik sevdiğimin maviliklerine erişmek ister gibiydi.

Şakağıma yaslanan dudakları ile keyifli sesini duymuş kolları arasındaki bedenim büyük bir mutlulukla bedenine çevrilmişti.
"Nasıl.... Beğendin mi?"
"Beğenmek mi? Delisin sen.... Çok güzel Deniz... Çok güzel." Giydiğim örgü motifli askıları olan pembe yazlık elbisemin etekleri uçuşurken burada olmak, denizin kokusunu duymak çok başka hissettiriyordu.
"Çok güzel Deniz. Her bir köşe ayrı güzel. Şu denize bak.. Kokusu bile bir başka."

"Burada kıskanmam gerekiyor sanki ha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Burada kıskanmam gerekiyor sanki ha... Ne dersin?" Boğuk kıkırtıma engel olamazken başımı göğsüne sürtmüş şımarıkça mırıldanmıştım.
"Kıskanma sevgilim. Benim Deniz'im bir bana özel bir bana güzel. Dünyaları değişmem ben ona."
"Bak sennn." Hafifçe dudaklarıma değen dolgun teni geriye çekilmiş uçuşarak yüzümü gizleyen saçlarımı kulağımın ardına itmişti.
"Acıktın mı?"
"Biraz .... Çok değil ama dönmeyelim hemen. Gezelim."

"Yok bebeğim gezeceğiz bol bol. Ver elini güzel bir yer bulalım. Ben çok acıktım çünkü."
"Olur.... Var mı bildiğin bir yer? "
"Yok ama buluruz. Ezel çok sıcak yalnız hava. Şapka alalım sana."
"Olur fark etmez." Avcu arasına yerleşen parmaklarım ile yan yana ilerlemeye başlamış ilk kez kendi kanatlarımla gökyüzünde süzüldüğümü hissediyordum. Kanımın kaynadığını, göğsümün heyecandan çırpındığını hissederken bakışlarım ilgiyle etrafımda geziniyordu.

Çok güzeldi... Her şey o kadar kusursuzdu ki.... Ağaçlar, deniz.. lokantalar, butikler.... Ayrı bir kokusu vardı buranın..... Ayrı bir büyüsü vardı. Gece çok geç saaatte biten uçak yolculuğumuzun ardından bizi bekleyen taksiyle otele geçmiş yorgunlukla sızlayan bedenlerimiz hemencecik teslim oluvermişti uykuya. Güneşin yüzümüzü ışıldatmasıyla aralanan kirpimlerimiz ile otelden kısa sürede ayrılmış Deniz'in burada kullanmak icin kiralattığı araba ile Antalya Kaş'a gelmiştik.

"Abim şapklardan versene bir tane. Hangisi güzel sevgilim." Önünde durduğumuz dükkanın içerisindeki envai çeşit sapka dikkatimi çekerken dudaklarım mümkünmüş gjbi biraz daha kıvrılmıştı.
"Bu güzel hem elbisemede uyuyor." Başımın üzerine yerleştirdiğim beyaz şapka ile kahvelerim mavilerini bulmuş mırıldanmıştı.
"Nasıl? Beğendin mi? Yakıştı mı?"
"Güzele ne yakışmaz?" Yanaklarıma hücüm eden kanın ılıklığı tüm bedenimi etkisi altına alırken beğeniyle süzüyirdu gözlerimi.
"Borcumuz ne kadar?"
"Elli versen yeter delikanlı. '

HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin