🌹ALTMIŞ BEŞİNCİ BÖLÜM🌹

1.8K 183 35
                                    

GÜZELLER GÜZELİ HIRÇIN KIZIMIZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

GÜZELLER GÜZELİ HIRÇIN KIZIMIZ.

Sayfa sonundaki küçük yıldızı doldurmayı unutmayınız lütfen.

🌹 Bölüm ile ilgili duygularınızı bölün sonunda belirterek ufacık bir yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

🌹 ALTMIŞ BEŞİNCİ BÖLÜM🌹

Bakışlarım Efe'min eşsiz sinesinden çekilmezken dudakları iştahla göğsüme tutunmuş karnını doyurma telaşına girişmişti. Genişçe iki yana kıvrılan dudaklarıma engel olamazken tenim usulca teninde gezinmiş tarifsiz bir mutlulukla kuşatılmıştım sanki... Sessiz bir özenle aralanan hastahane odasının kapısı ile birlikte Deniz'in yorgunlukla ışıldayan mavikeri beni bulmuş yüzünde oluşan geniş huzur içimi ısıtıyordu.
"Yine mi uyandı."
"Hı hı acıktı. Sen neredeydin?"

Omuzlarından sıyırdığı çeketini koltuğun üzerine gelişi güzel atmış banyoya yönelmişti adımları.
"Babamlara bakmaya gittim." Yıkadığı ellerini kağıt havlu yardımı ile kurularken adımları hemen yanı başımda duraksamış yatağın boşluğuna çökerek dudaklarını başımın üzerine bastırmiştı.
"Deniz."
"Söyle birtanem."
"Babamla Akın'a haber verdin dimi? Neden gelmediler hala?"

Bakışlarındaki kıymetli parıltılar asla bebeğimizden çekilmezken Efe'min babasının bir eşi olan gözleri mahmurca kapanmış uykuya doğru uzanıyordu.
"Aradım... Hiç aramaz olur muyum? Sabah erkenden yola çıkacaklar en geç on'da burdalar. Gece gelmek istediler aslında ama ben gündüz çıkın dedim. Yollar ne kadar olsada tehlikeli. Gündüz gözüyle daha rahat olur."
"İyi düşünmuşsün."

Ara ara emmeyi bırakan dudakları tekrar iştahına kavuşuyor melekleri kıskandırıyordu sinesi.
Uyudu."
"Alma! Biraz daha kalsın. Kokusuna doyamıyorum Deniz... kıyamıyorum öpmeye, koklamaya." Dudaklarının narin baskısı oğlumuzun minik başına yaslanırken ciğerlerini doldurmuştu kokusunun büyüleyici aromasıyla.
"Hadi annesi ver Efe'mizi bana. Seninde dinlenmen lazım."
"İyiyim ben... Biraz daha."
"Olmaz öyleee.."

Kollarımdan kollarına uzayan oğlumuzla birlikte bedenini geriye döndürmüş cam beşiğe uzandırmıştı bebeğimizi. Pijamamın kapattığım yakaları ile oturur pozisyondaki bedenini kaydırmış başım düşmüştü yastığa."
"Güzel ört üstünü. Sıkıştır örtüyü kenarlara."
"Ayarlıyorum güzelim." Tekerleklerinden ittiği beşiği hemen yanıma yaklaştırmış bakışları yaklaşmıştı yüzüme.
"Banada yer varmı o yatakta."
"Tabiki var gel. Deniz dolapta hırkam vardı beyaz onu verir misin uzanmadan."
"Üşüyormusun?"
"Biraz!"

Kollarımdan geçirdiği hırkamın ardından yanı başıma uzanmış bedenim hızla yerleşmişti kolları arasında. Yan vaziyette gögsüne yerleştirdiğim başım ile altımdan geçen kolu belimi sıkıca sarmış sıcaklığı huzur veriyordu.
"Belin... Ağrıyor mu hala?" Merhamet yüklü fısıltısı kulağıma dolarken karnını sarışımı sıkılaştırmış biraz daha sokulmuştum göğsüne.
"Sabahki kadar çok değil. Geçiyor." Parmaklarının yumuşak baskısı ince ince belimde gezinirken ayaklarımı bacakları arasına hapsetmiş fısıltısı ilaçtı ruhuma.
"Ayakların çok üşür senin. Sok hadi ısınsınlar."
"Çoraplarım var ki. Üşümem."

HIRÇIN VE DENİZ |SUSKUN SERİSİ-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin