BİR SON BİR BAŞLANGIÇ

10.9K 388 64
                                    


Gördüklerimi unutmak arzusuyla gaza daha da yüklendim. Altımdaki SRV araç resmen rüzgarı delip kavisli yollarda uçuyordu. Ama geldiğim onca yola rağmen araba kullanarak rahatlayan benim için bile  içimdeki yangın sönmemişti. Biri kardeşim dediğim en yakın arkadaşım diğeri gölgesinde dinlenmek için hayatıma alıp en değerli yere yerleştirdiğim adam. " Bunu bana nasıl yaparlar? Neden?" gibi klişelere düşemeyecek kadar zekiydim. Ama kızgınlığım onlara değil fark ettiğim halde onlara bunu yakıştıramayan kalbimeydi. Gizleme gereği bile duymadan benim evimde benim yatağımda yaşamışlardı ihanetlerini. Cüretleri beni daha da sinirlendirdiğinde biraz daha gaza yüklendim. İki haftadır ikisinde de bir terslik olduğunu fark etmiş olsam da bunu yapacaklarına inanmak istememiştim. Şimdi de iyi niyetimin ve güven ihtiyacımın cezasını çekiyordum. Bu düşünceler beynime dolarken kalbimdeki ağırlığı hafifletmek için gaza yüklendim. Eksik veya basit bir hayat yaşamadım. Ortalama bir insandan daha zeki olmamın avantajlarını sonuna kadar kullandım. Kadın olmama rağmen bu ülke de yapılamaz denilen pek çok şeye el atıp başardım. Peki sonuç; yaşamdan çok beklentisi olan birisi olmasam da güven benim kırılma noktamdı. Orta halli iki memur olan ailemin geç gelen bireyiydim. Ailem zekamı fark ettiklerinde hep beni desteklediler. Ben de desteklerini hiç boşa çıkarmadım. Onların sayesinde şu an ki konumuma ulaştım. Hayatımdaki tek yenilgim , gönlümün kapısından içeri aldığım tek kişi olan Emir'in ölümüydü. Ben tüm acılarımı o iki değmezle paylaştım, anlamayacaklarını bile bile . Bu sefer gazı sonuna kadar kökledim. Artık yolu hissetmiyordum. Hızla ilerlediğim yol yavaş yavaş yok olurken karanlıktaki dinginliğin ruhuma ulaşmasını diledim. Arabanın kontağını çevirirken başlayan hafif baş ağrım evrimleşip tüm duyu organlarımı esir almıştı. Öfkeden ve acıdan gözümden bir damla yaş yanağıma doğru yol çizerken görüşüm bulanıklaştı ve karşıdan gelen kör edici parlaklıktaki beyaz ışıkla direksiyonu kırdım. Araba banketi aşıp uçurumdan yuvarlanırken hala beynimin bana oynadığı oyunlara lanet okuyordum. Bulunduğum alanın coğrafi yapısı ile aracımın mevcut hızını baz alarak kurtulma şansımı hesaplıyordum ki sonuç hiçte iç açıcı değildi. Bu sırada düşmenin etkisiyle açılan hava yastığı hızın etkisiyle anında sönmüş , sönmeden öncede başımı yan cama vurmama neden olmuştu. Düşme sonucu kırılan camların vücuduma girişini hissediyordum. Sonunda aracın düşüşü bitip tavan üstü durduğumuzda zorla da olsa araladığım gözlerimle harabeye dönmüş aracı inceledim. Kolumu hareket ettirmek istediğimde durumumun mucizeler için bile imkansız olduğunu anlamıştım. Son gücümle  kolumu karnıma doğru hareket ettirince gövdeme saplanmış banketi algıladım. Bu yaşamımın son durağına geldiğimin habercisiydi. " Her şeyi gördüm, her şeyi yaşadım." diye düşününce dudağımın kenarı kıvrıldı. Hafif esen rüzgarla sallanan ağaçlarla kulağıma bir fısıltı doldu " Sen ne bu devrin ne bu bedenin insanı değildin değerlim. Yeni bir hayatta bir devir açacak kadar değerlisin." dudaklarımdan sevdiğim tek insanın ismi varla yok arasında çıktı. Ben Kerime DORUK sevdiğimin ismiyle karanlığa ulaştım "EMİR..."

 ------------------------------------------------------------------------------------------------------

 Bulunduğum yerde yavaşça kıpırdandım. Kapalı ve karanlık bir yerde yatak olduğunu tahmin ettiğim bir yüzeydeydim. Hayret beni kurtarabilmişler miydi? Saç telimden ayak tırnağıma kadar  her santimetre karem ağrırken yavaşça doğruldum. Burası bir hastane odası değildi. Elimi gayri ihtiyari karnıma attığımda acı yerindeyken banketin açtığı delik yoktu. Daha da dikleşmeye çalışırken sırtımda bir el hissettim.

" Oğlum ayıldın mı? Ağrın çok mu?" diyen adama zorla döndüğümde gözlerim şaşkınlıkla kocaman olmuştu. Adamdan destek alıp sağ elimi boşa çıkartarak bacak aramı kontrol ettim.

" Hassiktir bu beden benim değil..."

ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin