Bu bölümü beni hep destekleyen @bosareXXiaya ithaf ediyorum. Keyifli okumalar.
İnsanların kendi menfaatleri doğrultusunda yaptıkları şeylere hayatımın her döneminde şahitlik ettim. Gelin görün ki bunu hiç bir zaman tam olarak anlayamadım. Yaşam bir zincirin halkası gibiydi benim için ve her devirde biri birine muhtaç olacaktı. Bu konuda tamamım ama anlamadığım zekanı kullanarak yapabileceğin şeyleri olmayacak yollara başvurarak yapmak nedendir ki? Yaşadığım dört duvar arasında menfaatler için yapılabileceklerin sınırı olmadığını çok iyi tecrübe ettim. Acı tatlı tecrübelerimden yola çıkarak eğilip bükülmeden koğuşa dönerken daha neler görebileceğimi merak ediyordum. Koğuşa vardığımda yemek sofrası kurulmuştu bile. Bana merakla bakan dostlarımın yüzüne gülümseyerek:
" Psikolog iptal" dedim ve yemeğe oturdum. Herkesin farklı fikir ve gülüşmeleri eşliğinde geçen yemeğin ardından akşam sohbetine dalmışken açılan koğuşun kapısıyla herkesin bakışları o yöne döndü. Ümmet abinin " Allah kurtarsın" diyerek içeriye uğurladığı adamı dikkatlice süzdüm. Açık alnı, seyrek saçları, ülkücü bıyığıyla benden kısa olan adamın ifadesi bile beni rahatsız etmeye yetmişti. 30'larının başlarında , göbekli, açtığı üç düğmeden firar etmiş kılları ile kasaba benzeyen adam elinde bavulu ile içeri adımladığında sağcı tayfa ayaklanınca onlar için önemli biri olduğunu anladım. Adam herkese baş selamı verip boş yatağa baktıktan sonra benim yatağımı gösterip:
" Ben burada yatarım." deyince bulunduğum yere kurulup " Maalesef ki dolu" dedim. Adam yatağın dibine kadar gelip ranzanın içine bakarak:
" Ben kimseyi göremiyorum." deyince kendisi ile artık anlayacağı dilden konuşmam gerektiğini fark ederek:
" Yaşlılık işte ne yapacaksın?" dedim.
Karşımdaki adam kaşlarını çatıp gözlerini pörtleterek bana dik dik bakarken sinirden sıktığı dişleri arasından tıslayarak:
" Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
" Kendini tanıtmadığın için hayır bilmiyorum. Peki söyle bakalım amca sen benim kim olduğumu biliyor musun?" dedim.
Adam 70 lerin filmlerinden fırlamış kötü adamlara benziyordu. Ben mi sinir bozucu ve jön bakışımla ona gülümsedim. Adam tam hamle yapacaktı ki reis adamın omzuna elini atıp:
" Bahri abi ilk günden tatsızlık olmasın sen benim yatağımı al " dedi. Reisin yönlendirmesiyle sağcıların yanına giden Bahri'ye bakarken bu adamın başıma açacağı belaları şimdiden görebiliyordum. Devamı hayrola...
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sabah işlerimizi halledip kahvaltıya oturduğumuzda ben hala dünkü tartışmanın etkisindeydim. Zira karşımda duran adamın terbiyesizliği gözlerimin önünden gitmiyordu. Bahri denen herif bir kral edası ile yemek yerken:
" O itlere hadlerini iyi bildirdiniz reis." deyince reis hiç istifini bozmadan :
" O eylemi biz yapmadık abi" dedi Ama Bahri'nin hiç durmaya niyeti yoktu.
" Oğlum burada biz bizeyiz bana da mı oyun çekiyorsun?"
Reis çatalını tabağa koyup Bahri denen herife bakarak:
" Sen de dahil kimseye oyun çekmiyorum abi o eylemi dün sana dediğim gibi biz yapmadık." diyerek başını sağa sola salladı. Bu herifte beni rahatsız eden şeyi anlamış olsam da reisin de durumu fark ettiğini görüp sustum. Bu durumda müdahale etmek benden çok reise zarar verirdi. Kahvaltı bitip köşelerimize çekildiğimizde Cüneyt'in sazını temizlediğini görüp yanına vardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)
Random21. yüzyılın dahi kadın girişimcisi olan Kerime hayatının yaşadığı ihanetle son bulduğunu düşünürken kendini kuzgun karası 70 lerde Sağmalcılarda üstelik cinsiyeti bile kendine tezat bir bedende bulur. Peki ya sonrası?..... Başlangıç Tarihi: 17 Şub...