Eğitim pek çok kişi tarafından farklı şekilde algılansa da ortak kanı karşınızda bir rol modeliniz ve kişisel azminiz olmasıdır. Kendi zamanımda rol model arayışında hiç bir zaman olmamış olsam da sanıyorum azim denen duyguya fazlası ile sahiptim. Gerçi benim zamanım dijital bir çağ olduğu için eğitimin sadece bilgiden ibaret olduğuna inanan ve okullarında yalnızca diploma alma yeri olduğuna ,inanan pek çok kişi mevcuttu. Aslında haksız da sayılmazlardı, nedeni ise bilginin , sosyal hayatın, arkadaşlığın parmaklarınızın ucunda küçücük bir ekrana sığmasıydı. Ancak bulunduğum bu zaman diliminde interneti bırakın bilgisayar bile lükstü. Yazın sonuna kadar bazı kararlar alıp hayatımızı bu doğrultuda düzenlemeye karar vermiştik. En önemli kararlarımızdan biri de birlikte yaşamamaktı. Sanmayın bunu istemiyoruz , istiyorduk ama yazın yaptığımız deneme resin evinin ocaktan hareketli olması nedeni ile bu duruma evrildi. Aslında reise şu an kaldığım yerde kalmayı teklif ettim ama beni uygun bir dille reddetti. Bunun başlıca nedeni ocak ve Osman abilerdi. Ben de durumu anladığım için üstelemedim.
Bu gün okulun ilk günü olduğu ve programlarımızı alıp sınıfları öğreneceğim için birlikte okula gitmeye karar verdik. Kahvaltı ve hazırlıklarımızı yaptıktan sonra okula yakın olan reisin evinden yürüyerek fakülteye ulaştığımızda reis bir an durup binaya baktı ve iç çekti. Durumunun temize çıkması okula geri dönmesini sağlasa da hala gözetim altındaydı. Birlikte girişe ilerlerken gördüğüm ülkücü kalabalıkla duraksadım. Reis tereddütümü fark edip elini omzuma atarak bana destek olduğunda ona gülümseyerek içeri adımladım. Fakülteye iki kişi girdik ama içeride dağ gibi çoğaldık ve arkamızda bir ülkücü sürüsü ile hukuk fakültesinin kapısına ulaştık. Ancak fakülte kapısında ülkücüler kadar kalabalık gördüğüm gurubun bakışları ve giyim tarzlarından solcu olduklarını söylemek hiç de zor değildi. Bu arada alımlı ve dik duruşlu bir genç hanım yanımıza gelip reisin omzuna dokunarak:
" Geçmiş olsun reis seni tekrar burada görmek çok güzel." dedi.
Bu tarz konulara takılan biri olmadığım için konuşmalarını tebessümle dinledim. Bu arada fakülte kapısında da hareketlilik boy göstermeye başlamıştı bile. Bize kötü kötü bakan solcuları incelediğimde içlerinden tanıdık bir yüz ile tebessüm ettim. Kendisi bir hukuk öğrencisi değildi ama sanıyorum solcu olmasından kaynaklı buradaydı.
" Kerim abi Kerim abi." duyduğum sesle geriye döndüğümde bana doğru gelen Betül'ü görünce keyfim tamamen yerine gelmişti. Betül çevresindeki kendini bilmezleri geçip ailesinin de desteği ile hukuk kazanarak bu yıl benimle birlikte eğitimine başlıyordu. Ama benim bildiğim gerçekler bu eğitimin sekteye uğrayacağı yolunda olduğu için sevincim buruk kalmıştı. 1977 yılının sonbaharı önümüzdeki üç yılın kaosundan önceki sessiz kalan son zamanlardı. Yine de bu hevesli genci görmek kendimi daha iyi hissetmemi engellememişti.
" Betül tek mi geldin. Keşke haber verseydin." dediğimde Betül başını geriye çevirerek bana gözleri ile cevap verdi. Gösterdiği yere baktığımda karada nefes almaya çalışan bir balığa benzeyen Tayfur ile karşılaştım. Etrafına sanki yeni bir dünya görmüş gibi bakarak yanımıza geldi.
" Kerim abi burası bir kıza uygun bir yer değil sen ne dersin?"
" Yapma Tayfur ben de buradayım biraz medeni ol." diyerek alayla sakinleştirmeye çalıştım. Bu sırada reise döndüğümde ise yanındaki kızın koluna girerek onu çekiştirmeye çalıştığını fark edip dik dik baktığımda reis yanındaki kıza :
" Asena ilgin için teşekkür ederim ama kolumu bırakır mısın lütfen? Yanlış anlaşılacak." dediğinde asena dediği kız kolunu bırakırken attığı bakış içimin yağlarını eritti dersem abartmamış olurum sanırım. Bu arada reis bana dönerek:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)
Aléatoire21. yüzyılın dahi kadın girişimcisi olan Kerime hayatının yaşadığı ihanetle son bulduğunu düşünürken kendini kuzgun karası 70 lerde Sağmalcılarda üstelik cinsiyeti bile kendine tezat bir bedende bulur. Peki ya sonrası?..... Başlangıç Tarihi: 17 Şub...