ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)

TUTSAK RUHLAR(1)

   İnsan bedenen olduğundan daha fazla acı çeker ruhu tutsaksa. Ruhun tutsaklığı müebbetse bu daha da büyük bir ızdıraptır. Bu bazen yaşadığın yaşamda bazen de sevdiğin insana ulaşamamakta tutsak kalmaktır. Doğru sevmekte tutsak eder ruhu hele de karşılıksız ise. Karşılık bulduğunda da ulaştığın özgürlük hissi sorumlulukla esir olur ruhunun derinliklerinde. Yanı her şekilde tutsaktır insan tek farkı bu esareti en güzel yapmakta saklıdır aslında. Sevdanın getirdiği sarhoşluğa düşünler ise cahillikle sorumluluklarını unutarak sevdasının sorumluluğunu alamayanlardır.  Bunca zaman reisin evine taşınmama nedenim biraz da onun sorumluluğundan kaçmamdı. Ama şartlar değişmiş ve ben sevgimden emin savaşmaya , sorumluluk almaya hazır hale gelmiştim. Sabahın ilk ışıkları ile bitirdiği namazdan sonra gerinen sevdiğime bakarken eski yaşamım aklıma geldi. Kadın olmakla erkek olmak arasında çok fark vardı. ilk başta erkekliğe alışmak benim için bazı noktalarda çok zor olmuştu. En başta ise bacaklarımın arasında ve benden habersiz yükselen organı zaptetmek işin en zor yanıydı. Kadın iken bu tarz bir sıkıntı yaşamazken erkek bedenindeki bu organın belirginliği beni istemeden olsa da zor duruma sokuyordu. Onu kontrol etmek bu bedene alışmaktan daha zordu. Ama diğer yandan kadın bedeninin bakımı ve ihtiyaçları erkek vücuduna göre daha fazlaydı. Yaşadığım zamanda çok bakımlı bir kadın olmasam da kişisel bakımım konusunda titiz bir insandım. Pek güzel olduğumu iddia etmeyeceğim zira yalan olur . Düz kumral saçlarım , kemikli yüzüm , iri yapım nedeni ile güzellikten ziyade gücü temsil ediyordum. Şimdi ise içinde bulunduğum beden hafif dalgalı saçları, kumral olması nedeni ile seyrek tüyleri ve hafif yapılı hali ile dikkat çekiciydi. İnsanlar özellikle erkekler bana bedenimden ziyade gücüm için yanaşırlardı. Zekamı kullanmaktan çekinmediğimden  edindiğim güç paradan ziyade bilginin getirisiydi. Evet benim zamanımda zeka hem nüfus hem de güç kazandırdığı için çevremde insanların bu pastadan pay istemesine sebep oluyordu. Bu yüzden gündelik ilişkiler yaşamak yerine düzenli bir ilişkiyi tercih ettiğim için seçmiştim partnerimi. Yani aşk ya da o tarz duygularla işim olmamıştı. Şu an karşımdaki adama baktığımda önceki yaşamımdaki adamdan ne kadar farklı olduğunu görmek tebessüm etmeme neden olmuştu. Faruk yani önceki sevgilim bir salon erkeğiydi. Yapılı vücudunu spor salonlarına borçlu olan bu adam, nazik ve anlayışlı görünümü ile kadınların başını döndürebilecek biriyken gücümün peşine düşüp benimle olmayı seçmişti. Ancak şu an karşımda gevşemiş lastiği yüzünden çekiştirdiği eşorfmanı ile hoyrat ama güçlü bedene sahip kaba herif Faruk tan farklı olarak içimi titretiyordu. Bana dönen reis bakışlarımı fark edip kaşlarını çattığında:

" Reis biz neden namaz vakti evi toplamaya gidiyoruz. Arkamızdan kovalayan mı var?" dedim. Reis başını sağa sola sallayıp bir hasbinallah çektikten sonra:

" Salak salak konuşma Kerim Osman abi çıktı çıkalı fırsat bulup teşekkür edemedik. Hem onlara teşekkür eder hem de vedalaşırız diye erken çıkıyoruz."

   İşte benim sevdiğimin romantikliği de bu kadardı. Yine de bu haline gülümsemeden edemedim. Hazırlıklarımızı yaptıktan sonra benim evime doğru yola koyulduk. Yolda kahvaltı için simit tarzı bir şeyler alıp eve geçtiğimizde reis sanki yıllardır burada yaşıyormuşcasına mutfağa yönelip çayı koyarken bende odaya geçip eşyalarımı toparladım. Çoğunluğu kitaptan oluşan bir valiz ve çanta hazırladığımda reis mutfaktaki işini bitirmişti bile. O an duyduğumuz çığlık ile önce birbirimize baksak da bu uzun sürmedi, ses Osman abilerin evinden geliyordu. Hızla kapıya fırladığımızda anahtarı almayı ihmal etmedim. Himmet abi Emine bacıya bir şey olur diye bana evin yedek anahtarını vermişti. Aşağı indiğimizde açtığım kapıdan içeri girdiğimiz zaman gözleri açık başı düşük yatan Emine bacı ve  acı feryatları ile ona ulaşmaya çalışan Himmet abiyi tutmaya çalışan Osman abiyi gördük. Bunda pek de başarılı sayılmazdı. Zira Himmet abi Osman abiye göre daha yapılı olduğu için Osman abi resmen onunla boğuşuyordu. Beni konuşmadan anlayan reis hızla yanlarına gidip Himmet abiyi tuttuğunda ben de telefona yönelip Hakkı'nın numarasını çevirdim. Bu arada Osman abi bana hitaben: