SEÇİM

3.2K 266 86
                                    

      İnsanlar ya seçimlerinin kurbanı ya da seçimlerinin kralı olurlar. Yaptığımız seçimlerin bize açtığı kapılar bazen cennet iken bazen cehennemdir. 21. yüzyılda seçimlerimin meyveleri güç olarak tatlı, sosyal olarak ise bok gibiydi. Yani özetle gerçek hayatta kazan kazan gibi bir durum yoktu. Sadece maça ilk dakikadan girdiğiniz için kendinizi şanslı sayabilirdiniz. Şu durumda ben maça ilk çeyrekte 2-0 mağlup girdiğimden zor durumdaydım. Beynim ise fazla mesainin sıkıntılarını cevapsız sorular yüzünden çekiyordu.

" Reis beni niçin koruyor? Alev'e birden bire gelen reddedemeyeceği bu talip nereden çıktı? Ve annem olan kadın neden ziyaretime geldi?"

   O sırada kahvaltı için çıkan Ahmet ağa ve Mehmet geri gelmişlerdi. Sofraya oturduğumuzda yediğim yemek sadece ihtiyacımı giderecek kadardı. Çayımı içerken sorularıma nasıl cevap bulacağımı düşünüyordum. Herkes yerlerine çekildiğinde Salih abinin yatağına çıktım.

" Abi kafama takılan bir şey var."

" Sor Kerim."

" Bu Mustafa ağa ile İbrahim ağa yakın demiştin. Yani bu adam Mustafa ağanın her istediğini yapar mı?"

  Salih abi bir müddet düşündükten sonra yüzüme gözlerini dikip:

" Onun ve Selma'nın her istediğini yapar evet." dedi.

   Soruma aldığım cevap zihnimde bazı şeylerin netleşmesini sağlasa da yanılmayı istediğimi fark ettim. Düşüncelere dalmış olmalıyım ki Salih ağanın seslenmesiyle kendime geldim. Başıyla koğuş kapısını gösterdiğinde Ümmet abiyi gördüm.

" Hadi Kerim müdürün odasını temizlemeye gideceksiniz."

 Ranzadan inip Ümmet abinin yanına vardığımda reisinde bizimle geldiğini gördüm. Birlikte müdürün odasına girdiğimizde misafir koltuğunda oturan otuzlarında bir adam görmeyi beklemiyordum. Ben tam Ümmet abiye ne olduğunu sormak için döndüğümde reisin konuşması beni durdurdu.

" Reşat abi burada ne işin var?"

  Reşat, Reşat hatırladım anam olan kadının evlendiği meyhaneci Reşat. O sırada kapı kapanınca geriye dönüp önce Reşat denen herife sonra reise baktım.  Reşat ayağa kalkıp üzgün bir ifade ile bize doğru geldi.

" Kerim'im seni çok özledim. Gerçekten hiç bir şey hatırlamıyor musun?"

   Kocaman açılan gözlerimle bana doğru adımlayan adama elimi kaldırıp" dur" dedim. Reise döndüğümde başı yerdeydi.

" Dur orada seni tanımıyorum . Ve şimdi hanginiz bana olanları adam akıllı anlatacak?"

  Reşat lafımla yerinde durup dudaklarını diliyle ıslattı. Reise onay alır gibi baktığında reis onu başıyla onayladı. Bunun üzerine Reşat bana dönüp:

" Kerim, yavrum sen ve ben birbirimizi seviyorduk. Ne yazık ki anan olan cadı bunları öğrenmiş. Onunla kaçarsam babana durumumuzu anlatmayacağını söyledi ama ben onu reddettim."

"Tamam yeterli gerisi malum zaten. Peki reis bu hikayenin neresinde?"

  Reise baktığımda yumruklarını sıkmış başı önde bizi dinliyordu. Reşat bir süre sessizce başını sağa sola salladıktan sonra:

" Ertuğrul'un abisi ile arkadaşım. Senin buraya getirildiğini öğrendiğimde Ertuğrul'dan seni kollamasını rica ettim. Bak kızgınsın anlıyorum ama anana nikah yapıp götürmeseydim aleyhinde ifade verecekti. Affet yavrum beni ne olur?"

    Reşat konuşurken ben öfkeden dişlerimi sıkmış reise bakıyordum. Öfkem aptallığıma mıydı yoksa sözümü dinlemeyen kalbime mi bilmiyordum ama canım yanmıştı. Hem de ölümüme neden olan ihanet bile canımı bu kadar yakmamıştı. O sırada kolumda hissettiğim elle yana döndüğümde Reşat'ın şaşkın yüzü ile karşılaştım.

ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin