BİLMEK GÜÇ MÜ ÇARESİZLİK Mİ?

1.7K 149 17
                                    

  Bilgi benim için yaşadığım zamanda güçtü. Ama bu zamanda olacakları bilmek ve elinin kolunun bağlı olması bilginin işkencesi altında ezilmek demekti. Fatih ile olan konuşmanın üzerinden geçen üç haftanın sonunda hala Haşmet hoca hakkında yeterli bilgiye sahip değildim. Ancak gözlemlerime dayanarak arkasını sağlam yerlere dayamış güçlü biri olduğu her halinden anlaşılıyordu. Bu zaman boyunca reisin benden yavaş yavaş uzaklaştığını , dalgın ve tedirgin olduğunu da fark etmemem mümkün değildi. Her sorumu yüzeysel ve kısa cevaplarla geçiştirirken uykusuz geçirdiği gecelere şahit olduğumda bu işi bir an önce neticelendirmem gerektiğini anlamıştım. Düşüncelerim yüzünden güneşe merhaba dememiş güne erken başlayarak yataktan kalkıp salona geçtim. Haşmet hoca tedbirli bir insandı. Bu nedenle her iki tarafa da temkinli yaklaşımı ona şu an ki konumunu sağlamıştı.  Bu yüzden ben de onun kadar dikkatli olmalıydım. Eski ben benim zamanımda olsaydı edindiği ilişkilerle rahatlıkla bu işin içinden çıkardı ama şu an elimde olan imkanlar hareketimi sınırlandırıyordu. Dışarıyı seyrederek bir çözüm düşünüyordum ki aklıma gelen geçmişe ait düşüncelerle elimi çeneme götürüp sıvazladım. Bu ay olacak saldırlar arasında biri vardı ki aya damgasını vurmuş Alevileri kızdırmakla kalmamış gündemde oldukça yer işgal etmişti. Bu bilginin ışığında kendime bir yol haritası çizerken açılan yatak odasının kapısıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Reis kapıda mahmur gözlerle bana bakıyordu. Bir süre sessizce beni izledikten sonra:

" Erkencisin " dediğinde gülümseyerek:

" Uyku tutmadı." dedim. Bana yöneldi ama ardından geri çekilip banyoya ilerledi. Bu hareketi üç haftadır aramızdaki soğukluğu anlatmaya yetiyordu bile. Yerinden kalkıp akşamdan hazırladığımız sobayı yakıp mutfağa yöneldim. Çayı koyup kahvaltılıkları çıkardıktan sonra salona döndüğümde reisin seccadeleri serdiğini gördüm. Ezanın sesi yeni yeni sessizliğimize dolarken banyoya geçip işlerimi hallederek reisin yanındaki yerimi aldım. Sessizliğimiz sofraya oturana kadar devam etti ta ki ben bu duruma daha fazla katlanamayıp reise gözlerimi değdirmeden konuşana kadar.

" Reis bu mesafeli hallere artık dayanmakta zorlanıyorum. Eğer bana ne olduğunu adam gibi anlatmayacak mısın?"

  Reis sessizce başını öne eğip çatalını peynire batırarak bir süre karıştırdı. Dili ile dudaklarını yaladıktan sonra mağlup bir savaşçı gibi kırık bir ifade ile bana bakarak:

" Bak Kerim önce bilmelisin ki sana olan sevgimde gram azalma yok hatta her gün katlanarak arttı. Bu nedenle belki eski evine geri taşınıp bana bu durumu halletmem için zaman vermen daha iyi olur." dediğinde kaşlarımı çatarak reise sert bir bakış attım. Dirseklerimi masaya dayayarak artık bu işi çözüme ulaştırmak için konuşmaya başladım.

" Reis ne dersem diyeyim bana Haşmet hoca ile ne yaşadığını anlatmayacaksın ki bu da kendimce teoriler üretmemi sağlıyor."

  Bu arada konuşmaya yeltenen reisi elimle durdurup devam ettim.

" Saygı duyuyorum benden önce yaşanmış bir olay ama ne Haşmet ne ocak senden vazgeçmemi sağlayamaz. Bu yüzden beni korumak için bile bunu aklına getirme. Ayrıca kendimi koruyabilirim."

   Reis ellerini yüzüne kapatıp yüzünü sıvazladıktan sonra derin bir iç çekti. Ardından yüzüme kaygılı bir bakış atarak:

" Haşmet'i tanımıyorsun, güçlü ve takıntılı bir heriftir. Buralara gelirken pek çok kişiyi ayakları altında çiğneyerek geldi. Sana zarar vermesi düşüncesine bile tahammülüm yok." dediğinde yüzümü birleştirdiğim ellerimin üzerine yerleştirerek reise gülümsedim.

" Merak etme reis ben onun yutacağı kadar küçük bir lokma değilim. Ama bana biraz zaman ver ve hiç bir şey sorma anlaştık mı?"

  Reis arkasına yaslanıp başını sağa sola sallayarak:

ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin