ÖLMEKTE BİR SEÇENEK

3K 253 132
                                    

    Bölüm birazcık +16 olabilir lütfen ona göre okuyunuz.

İnsanoğlu zor zamanlarda zor kararlar alabilen bir varlıktır. Bazen düşünemediğimiz değişkenler yapmak istemediklerimizi beraberinde getirir . Öyle ki geldiğim zaman da kendimle olan savaşta yenilmenin eşiğine geldiğim bir dönem yaşamış ve hayatımın son demine ulaştığıma inanmıştım. Emir bu dönem de bana bir söz verdirmişti. " asla kendi canına kıymayacaksın." Bu nedenle sonuna kadar mücadele etmek , bana yaşadığım zamanın değerini öğreten kişiye bir borçtu benim için. Bu nedenle mühürlediğim duyguların beni sarsmasına izin vermedim. Şu an ise kapının kilidini çeviren ,karşımda fanilası ile duran reis tüm mühürlerimi kırmış ve kalbime 9.3 şiddetinde deprem yaratacak çekicilikte görünüyordu. Karşısında dik durabilmek için tüm gücümü toplayarak:

" Hayırdır reis bir sorun mu var?" dedim.

 Kapının üzerinden kilidi alıp yavaş adımlarla bana yanaşan reis dibime kadar gelip durduğunda sertçe yutkundum. Başını eğip gözlerini gözlerime sabitleyerek:

" Bu gün olanları açıklayabilecek misin?" dedi.

 Ellerimi iki yana açarak omuz silktikten sonra umursamaz bir tavırla :

" Önsezi." dedim. Reis yüzünü yüzüme iyice yaklaştırıp nefesini dudaklarıma vererek:

" Bu nasıl bir önsezidir ki yangının çıkacağı yerden , ağanın yaralanacağına kadar her şeyi harfi harfine tutturdu."

   Reisin kokusu ve nefesinin sıcaklığı ile dizlerimin bağı çözülmeye başladığı için lavaboya tutundum. Reis olabilecekmiş gibi daha da dibime gelerek dudakları ile dudaklarım arasındaki mesafeyi yok edip:

" Ne çok sırrın var Kerim." dedi.

  Konuşurken dudaklarının dudaklarıma değdiği yerler yanarken dizlerim titremeye başlamıştı. Reis sağ elini belime atıp beni kendine çektiğinde diğer eli ile boynumdan tutup baş parmağıyla yanağımı okşuyordu.

" Reis." diye inlediğimde dudaklarımda hissettiğim reisin dolgun dudakları tüm gücümü tüketmiş teslim olmama yetmişti. Bir elim omzunda bir elim ensesinde sessizce benden işaret bekleyen reis için dudaklarımı kıpırdattım. Benim hareketimin üzerine reis yavaş ve temkinli bir şekilde hem yanağımı okşuyor hem de dolgun dudaklarında kaybolan dudaklarımı emiyordu.  Başımı yana eğip dudaklarımı daha da aralayarak ona yer açtığımda alt dudağımı dudaklarına hapsedip üst dudağının tadına bakmama izin verdi. Lezzetli... Ateş barutla buluşmuştu artık bir süre dudaklarımı parça parça istila ettikten sonra dili ile dudağımı yaladığında ağzımı açarak ona yol açtım.  Ağzımı keşfe çıkan dili dilimle dans ederken kan artık beynime değil aşağılara doğru akıyordu. Vücudunu bana bastırdığında onun da benden farkı olmadığını anlayıp omzundan iterek reisten ayrıldım.

" Yanacağız reis yavaşla" dediğimde dudakları kıvrıldı:

"Ben zaten yanmışım Kerim ötesi yok." diyerek tekrar dudaklarıma saldırdı. Sözleri zar zor tuttuğum mantığımın iplerinden birini daha kopardı. Aç kalmış gibi saldırdığı dudaklarımı zorla kurtarıp alnımı alnına yasladım:

" Reis tamam dur artık aşağı köy özgürlüğünü ilan edecek." 

   Reis gülümseyerek gözlerini gözlerime dikip geri çekildi. Bu sayede onun haşmetlisinin de benimki gibi özgürlüğünü ilan ettiğini anladım. Benden ayrılıp lavaboya dönerek elini yüzünü yıkarken:

"Şimdi ne olacak reis?"

" Bilmiyorum Kerim . Sana söz verecek konumda değilim ama bildiğim tek şey senden vazgeçemeyeceğim."

ZAMAN ZAMAN İÇİNDE (BOYXBOY)( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin