Reflection // Teen Wolf

3. Bölüm

Halüsinasyon Kafesi:

Eğer Beacon Hills ile bir bağlantınız varsa, burada yaşanan olayların doğaüstülüğü sizi şaşırtmaz. Aksine kendisine doğru çeker.

Beacon Hills'in ormanına girdiğinizde aç bir Alfa tarafından ısırılma ihtimaliniz her zaman vardır. Her köşeden bir kötü adam çıkabilir ve birçoğu doğaüstü bir şekilde güçlü olduğu gibi bazıları da doğaüstü bir şekilde sinir bozucudur.

Monroe gibi. Ya da Gerard...

Boynunuza batırılan bir iğne -canlı ya da cansız bir varlığın parçası olması önemsiz- sizi süper güçleri olan bir yaratığa çevirebilir.

Sonuçta Peter Parker'ı da örümcek ısırınca Örümcek Adam olmamış mıydı?

Bir kurt adam sizi ısırdığında da kurt adama dönüşebileceğiniz gibi ölebilirsiniz de.

Ya da atın üstünde ağzı olmayan tuhaf, şapkalı adamlar sizi kırbaçla boğarak insanların hafızasından silebilir.

Bir Alfa sürüsü Beacon Hills'e pedikür için gelip hizmeti beğenmediğinden, orayı yerle bir etmeye çalışabilir. Ya da belki de sürüyü büyütmek için bir başka Alfa istedikleri için de olabilir... Ya da intikam?

Arkadaş ortamınızdaki en sevimli arkadaşınızın içine dünyanın en çirkin varlığı girebilir.

Ve bütün bunlar olurken her şey, aç bir Alfa'nın, sürünüzün liderini zamanında kıtlamasıyla başlıyorsa ve sürünüzün lideri Bay Asimetrik ise, Beacon Hills'e hoş geldiniz!

Burada ağaçların ve geri kalan her şeyin üstüne asılmış kanlı ipler ve iplere bağlanmış cesetler bulmak, yaşanabilecek en normal olay sayılmakla birlikte bir eser niteliği taşıyor.

Tıpkı şu an etrafı boş bakışlarla seyreden Theo ve Rocky'nin incelediği gibi...

Hah, bir de son anda ağaçtan üzerlerine düşüp Theo'nun burnunu kıran Liam da bu esere hayran kalmıştır muhtemelen.

"Tamam, Liam burada. Theo burada. Ben de buradayım ve bence Argent kendi başına kurtulabilir. Eğer kurtulamazsa, Scott'a haber verip onu aramasını sağlayabiliriz."

Liam'ın kendisine kötü kötü baktığını gören Rocky yüzünü buruşturdu. "Tamam, yardım da edebilirsiniz. Ben karışmam."

'Gittikçe Theo'ya benzemeye başlıyor tükürdüğümün nanelisi...'

"Yarın okul var ve ben ormanda ceset arıyorum. İki kurt adam ile beraber. Üstelik biri tam olarak kurt adam bile değil! Tanrım, ölmek için uygun bir zaman değil, seksen ya da doksan yıl sonrasına erteleyemez miyiz?" Theo derin bir nefes alıp Liam'a döndü fakat zaten burnunun dibinde olan Liam ile birbirlerine bakar vaziyete geldiklerinde gereğinden fazla yakınlaşmış oldular.

Neyse ki Liam'ın hızlı refleksleri her daim aktifti.

"Uhm... Şey, eğer öpüşecekseniz arkamı dönebilirim. Genç yaşta ölmek istemediğimden dolayı uzağa gidemiyorum da..."

Theo kendisine hırladı, her zamanki gibi. Ardından devam etti.

"O haklı, Argent'ı bulmak için yeniden ormana giremeyiz. Neredeyse yönü kaybediyordum. Scott'a haber vermeliyiz."

Liam tedirgince ormana baktı. Orada onu da huzursuz eden bir şeyler vardı. Asılı cesetler ve avcıların kurduğu tuzaklardan birkaçına yakalanmış olmanın verdiği rahatsızlık da olabilirdi bu tabii...