Reflection // Teen Wolf

27. Bölüm

Aşkolar ben yorum istenzi çünkü canım çok sıkılanzi hem düşüncelerinizi merak edenzi neyse iyi okumalar!

Aile Bağları:

Rocky'nin sesini yandaki evlerde oturan insanlar duysa da anlam verememiş oldukları için önemsemeyip günlük işlerine devam etmişlerdi.

Lydia Rocky'i tişörtünün yakasından tutup geri çekti ve içeri geçmeleri için Ethan ve Jackson'a alan tanıdı. Ufak bir sarılma faslından sonra içerideki koltuklara yayılmış olan gençlere baktı Rocky.

Kanima*, Omega bir kurt adam, bir Banshee ve Omega olmaya yakın bir Beta... Güvenli bir ortam sayılır mıydı?

Lydia ve Isaac, karşılarındaki ikiliyle koyu bir sohbete dalmışlardı. Isaac, Jackson'ın kuyruğunu anıyor ve Ethan'a onun ne kadar şerefsiz olduğundan bahsediyordu. Ethan öfkelenince de geçmişin geçmişte kaldığını söyleyip geçiştiriyordu.

Lydia onlara neden geldiklerini sormuştu, burada yaşanan olaylardan bahsettikten sonra. Arayanların kendileri olmadığını, Stiles bu işin peşine düşüp onlara ulaştığında bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayıp Beacon Hills'e ufak bir ziyarette bulunmak istediklerini söylemişlerdi. Kısacası yapılması gereken konuşma yapılmış ve sövüleceklere sövülmüştü.

Tüm sohbetten uzak kalan Rocky de koluyla Jackson'ın kuyruğunun boyunu hesaplamaya çalışıyordu hatırladığı kadarıyla.

"Hayır, bundan daha uzundu." Rocky'nin yaptığı şey ilgisini çekmişti Isaac'in. Kolunu ona doğru uzattı.

"Al benimkini de kullan." Rocky onun dediğini yapıp uygun bir ölçüye getirdiğinde kafasını yine salladı iki yana.

"Dirsek lazım bize." Isaac Lydia'nın koluna baktıysa da Lydia öldürücü bakışlarıyla Rocky'e bu işin bittiğini anlatmaya çalıştı.

Rocky titreyip kalçasını rahatsız eden telefonunu eline aldı. Babası onu eve çağırıyordu. Herkesle vedalaşıp idam sehpasına yürüyen bir mahkûm edasıyla kendi evinden içeri girdiğinde karşısında ona gülümseyerek bakan Stiles'ı beklemiyordu.

Babası ile konuşmuştu anlaşılan.

"Stiles, senin burada ne işin var?" Stiles oldukça berbat bir oyunculukla yanına yaklaşıp ellerini Rocky'nin omzuna koydu.

"Öfke nöbeti geçirdiğin gece baban ile bizim aramızda ufak bir arbede yaşandı. Onun için gelmiştim. Yokluğunda başına neler geldiğini bilmiyor, doğal olarak öfke nöbetlerinden de haberi yok. Bir ay çok şeydir, değil mi?" Rocky onu bozmamak adına gülümsedi ama sarılmak için yaklaştığı Stiles'a merakla fısıldadı.

"Başıma ne geldi benim?"

"Tır çarpacaktı, korkudan bayıldın ve babana ulaşamadık. Uyandığında onu endişelendirmek istemediğini söylediğin için bu gizli kaldı ama artık büyük bir travman var, tedirgin olunca atak geçirmeye başladın ve öyle devam etti, anlaştık mı?" oldukça sessiz bir tonda fısıldaşıyorlardı ama bu sarılma faslı gereğinden uzun sürmüştü muhabbet dolayısıyla. Haliyle dikkat çekiyordu.

"İlk tanıştığımızda Alec çarpmıştı, o tır mı şimdi?" Stiles kafasını sallayıp geri çekildiğinde gülümsedi etrafındakilere Rocky.

Stiles tekrardan özür dileyip evden çıktığında yeni sayılabilecek ailesi ile baş başa kaldı Rocky. Beklediği 'Bizden hiçbir şey gizleme, biz senin aileniz.' konuşması yapılmamıştı. Bunu yapmasını kesinlikle isterdi.